Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz:

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, "Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) tarafından düzenlenen programda yaptığı...

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, "Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) tarafından düzenlenen programda yaptığı konuşmada, Suriye'de şimdiye kadar rejimin saldırıları sonucu aralarında konut, hastane, cami, okul ve kilise gibi yapıların bulunduğu 3 milyona yakın binanın yıkıldığı ve hasar gördüğü, bu binaları yeniden yapabilmek için 165 milyar dolara ihtiyaç olduğu söyleniyor. İşte Suriye'yi bu hale getirdiler. Bilin ki Türkiye'yi de bu hale getirmek istiyorlardı. Yıkıp, tahrip edip adeta vandalizmle Türkiye'yi karıştırmak istiyorlardı" dedi.Yerel seçimlerin bir referandum seçimine geçtiğini söyleyen Bakan Yılmaz, "Bu seçim belediye başkanlığı seçiminin ötesine geçti. Adeta bir referandum desek yeridir. Neyin referandumu? 'Eski Türkiye ile yeni Türkiye’nin, adeta genel seçimi desek yeridir. Neyin genel seçimi, Sayın Başbakanla bu iktidar devam edecek mi, etmeyecek mi? İstikrar, dış politika, ekonomi, enerji politikası devam etsin mi, etmesin mi? Türkiye’nin hangi kurumları varsa mevcut 2002’den bu zamana kadar getirdiği kazanımlar devam etsin mi, yoksa bundan geriye mi dönelim. Türkiye’nin geriye gitmesini hiç isteyen olabilir mi?' diye de sorulabilir" dedi.Cumhuriyet Halk Partisi'ni eleştirilen Yılmaz, "Bilin ki hala Türkiye’de 1940’ları kendilerinin kızıl elması gibi gören, adeta kendilerinin asrı saadeti gibi gören, o döneme atıf yapan hala o günleri bekleyenler çok da net işte. Başörtüsüyle ilgili yönetmelik çıktı. Danıştay’a gittiler mi? Gittiler. Şunu çok net söylüyorum, insanların DNA’sı olduğu gibi kurumların da DNA'sı vardır. İnsanların DNA’sını kısa zamanda değiştirebilmek mümkün mü? Değil. Bilinki kurumların da DNA’sını değiştirebilmek mümkün değil. İşte bu ba şaörtüsü yönetmeliğinin iptali için Danıştay’a gidenler gibi. Bunlar kendilerinden olmayan herkesi yargılarlar ve herkese bir suç uydururlar. Bunlar Ahmet Kaya’yı da yargıladılar. Ne dedi? 'Bir Kürtçe kaset çıkartacağım, bakıyorum hangi babayiğit beni yargılayacakmış' dedi. Ne var bunda? O bunu diyor, siz de kendi Türkçe klibini yayınlayın veya yayınlatmayız deyin. Saldırmaya gerek yok. Adam korktu, zorunlu adeta sürgüne gönderildi. Maalesef genç yaşında öldü. Allah bunların eline fırsat vermesin çünkü bu CHP’nin kodlarını millet yapmadı. Ana kaynak odur. Kümelenme nereden oluyor, bir başka partinin yanında değil, bu CHP zihniyetinin oluyor çünkü bu milletin DNA’sını değiştirmek isteyen bir yapı ve şimdi ona destek veriyorlar ki acaba ne kaybettiririz diye. Peki Tayyip Erdoğan kazanır ise İsrail sevinir mi, Amerika sevinir mi, Rusya sevinir mi? Peki Amerika'nın, İsrail’in, Rusya’nın sevineceği bir hareketi yapmaktan kim ne kazanacak? Bu milletin bir kazancı olur mu? Yani herkes elini vicdanına koyarak bir karar versin. Genelde bizim ilkemiz odur. Yaptığımız hareket birilerine yarıyorsa kimin faydasına geliyor ise ondan dolayı o hareketi ya yaparsın devam edersin ya yapmazsın. Yabancı güçlerin işine yarayan bir yerde sen onlara siyasi bir destek, bir malzeme verirsen bunun hakla, hukukla, özgürlükle demokrasiyle bir bağlantısı var mı?" ifadelerini kullandı."BU MİLLETİN YÖNETİCİLERİNİ MİLLET SEÇER""Sadece bir kardeşim işte başkanla görüştüğü için gece yarısı yurdundan atılıyor" diyen Bakan Yılmaz şöyle devam etti:"Hani nerede farklı düşünce, özgürlük, hani nerede tek yapılan bir şey? CHP kodlarının aynısını da kendileri de benimsemiş bir durumdadırlar. Dolayısıyla bu seçim sadece bir belediye başkanı seçimi değildir. Bu seçim eski Türkiye’nin devamı olacak mı, yoksa olmayacak mı, onu belirleyecek. Yeni Türkiye’de ne var, bu milletin yöneticilerini millet seçer, bak halkın önündeyiz. Sizlerin oylarıyla geldik ama bilin ki CHP zihniyeti ta ki bu Anayasa referandumuna kadar her zaman iktidarda kaldı. Hiçbir zaman muhalefette olmadı. Yasa çıkardık, Anayasa Mahkemesi'nde iptal etti. Kimin sözü geçerli oldu? CHP’nin dediği oldu. Yönetmelik çıkarmıştık, Danıştay'da iptal oldu. Kimin sözü geçti? CHP’nin sözü geçerli oldu. Bu CHP’nin zulmünden hiç kimse kurtulamadı. Menderes’i astılar, Demirel’i kendilerine benzettiler, rahmetli Özal’ı zehirlediler, Tayyip Erdoğan da kendilerine benzeyen bir tip değil. Allah için rüku olmasa dünyada başı eğilmeyecek bir lider. Böyle bir lideri istemiyorlar. Bize düşen vazife, rükudan başka başı eğilmeyecek liderleri tutmak""Demokrasi kendileri isterse var" diyen Yılmaz, "Kendi istedikleri başa gelirse var. Eğer kendi istedikleri başa gelmezse demokrasiyi hiç istemezler. Mısır’da gösterdiler, Gazze’de gösterdiler bunu. Bilin ki Türkiye’de de böyle. Ne diyorlar şimdi? Yüzde 95’le de gelseniz bir şey yapamazsınız. Geriye kalan yüzde 5 mi demokrasi oluyor? Şimdi de aynısını dile getiriyorlar. Bu DNA kodları canlanıyor. Kodları aynı sözleri söyletiyor. Bilin ki hiçbir şey değişmedi" dedi."VANDALİZMLE TÜRKİYE'Yİ YIKMAK İSTEDİLER"Suriye'de yaşanan olaylar nedeniyle 3 milyona yakın konutun yıkıldığını ve hasar gördüğünü söyleyen Yılmaz, "Şimdiye kadar rejimin saldırıları sonucu aralarında konut, hastahane, cami, okul ve kilise gibi yapıların bulunduğu 3 milyona yakın binanın yıkıldığı ve hasar gördüğü, bu binaları yeniden yapabilmek için 165 milyar dolara ihtiyaç olduğu söyleniyor. İşte Suriye'yi bu hale getirdiler. Bilin ki Türkiye'yi bu hale getirmek istiyorlardı. Yıkıp, tahrip edip adeta vandalizmle Türkiye'yi karıştırmak istiyorlardı. Cenab-ı Allah'a hamdolsun arkamızda dualar var diyoruz o duaların yüzü suyu hürmetine biz o hengameyi atlattık. Şimdi bunu farklı bir şekilde sürdürmek istiyorlar. İnşallah bu seçimde verilecek mesajlarla bu dış güçlerin oyununa, planına gelmeyeceğimizi göstereceğiz" şeklinde konuştu."Türkiye'de barış ve istikrarın sürmesi lazım, barışın sürmesi lazım" diyen Yılmaz, "Güneydoğu'da her ilde ve ilçede AK Parti'nin dışında aday gösteren bir kimse var mı? Oradan umutlarını kesmişler, orada bir insanları yok ellerini uzatsalar tutacak kimse yok. Türkiye'nin her tarafına seçime giren ve her yerde miting yapan bir parti var AK Parti. Eğer AK Parti çekilirse bilin ki Güneydoğu'da Türkiye'nin hepsini temsil eden bir parti olmaz" dedi.Bakan Yılmaz yaptığı konuşmanın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yunan basınındaki Türkiye'nin Suriye topraklarına girdiği iddiasının sorulması üzerine Yılmaz, "Doğru değil. Biz her zaman çok netiz. Neyi yaptık, neyi yapmadık, gizli saklı hiçbir şeyimiz yok. Genelkurmay Başkanlığımız radar kilitlenmesi yaptı, bunu dahi söylüyor. Çok şeffaf bir yönetim, onu söylüyorum. Dolayısıyla böyle bir şey yok. Kendilerinden uydurdular" dedi.Bakan Yılmaz, daha sonra Deliilyas beldesi ve Altınyayla ilçesine geçti.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: