Milli silahlarımız

ASELSAN'ın geliştirdiği Roketsan'ın yaptığı ilk yerli füze Tuz Gölü'nde hedefi vurdu!

İlk yerli füze Tuz Gölü'nde fırlatıldı

ASELSAN'ın geliştirdiği Roketsan'ın yaptığı ilk yerli füze Tuz Gölü'nde hedefi vurdu!

İlk yüzde yüz yerli alçak irtifa hava savunma füzesinin test görüntüleri yayınlandı. 2 yıldır üzerinde büyük bir gizlilikle çalışılan füzeler sayesinde Türkiye, bu konuda yıllardır yaptığı dışarıdan alımdan da kurtulacak.


Füzenin ilk deneme atışı Tuz Gölü’nde dün yapıldı. Yapılan testlerde füze, fırlatma aracından sorunsuz bir şekilde ayrıldı ve hesaplanan yörüngede kararlı bir şekilde uçuşunu tamamladı. Deneme atışları sırasında radar ve diğer ölçüm cihazlarıyla füzeye ilişkin veriler planlandığı şekilde alındı. Ana Yükleniciliği ASELSAN firmasınca yürütülen HİSAR-A Projesi’nde, radar, komuta kontrol ve atış kontrol sistemleri ASELSAN tarafından, füze sistemleri ise ROKETSAN tarafından geliştiriliyor.

Reklam
Reklam

İşte TSK'nın yeni silahı!

TÜBİTAK Savunma Sanayi Geliştirme Enstitüsü (SAGE) tarafından üzerinde yıllardır büyük bir gizlilikle çalışılan sığınak ve mağara delici bombanın yeni görüntüleri yayınlandı.

**İŞTE O FÜZE (VİDEO)

**


Nüfuz Edici Bomba (NEB) testlerde hedefleri başarıyla vurarak, yapay veya mağara gibi doğal sığınakları yok edebiliyor. 2,5 metre boyunda 870 kilogram ağırlığındaki bomba, TSK envanterindeki savaş uçaklarının tümüne takılabiliyor. Yeni yayınlanan görüntülerde ilk kez sistemin nasıl çalıştığı ortaya konuldu.

Bombanın seri üretimi Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) tesislerinde yapılıyor.


Dünyanın en hafif zırhı Türkiye'de üretildi

Zırh delici mermilere karşı çelik yelekler içine konan dünyanın en hafif göğüs ve sırt plakası, Türkiye'de üretildi. Testlerden başarıyla geçen zırh-plaka, çelik yeleği delen mermiyi durdurarak kurşunun kalbe isabet etmesini engelliyor.


Nurol Teknoloji A.Ş. Satış ve Pazarlama Müdürü Metin Tüfekçi, savunma alanında uzman yayınlardan biri olan C4Defence Dergisi'ne, personel korumada kullanılan yelekler için zırh delici mühimmata karşı dünyada mevcut bulunanlar içindeki en hafif göğüs ve sırt plakasını ürettiklerini açıkladı. 300x250 mm ebatta ve 1717 gram ağırlıktaki plaka, Kaleşnikof mermisini durdurabiliyor. Plaka monolitik Bor Karbür seramik ve kompozit kısımdan oluşuyor.

Reklam
Reklam

Yurt dışında labaratuarda yapılan testlerden başarıyla geçen zırh-plaka, çelik yeleklerin koruma seviyesini artırıyor. Uzmanların anlatımına göre; bazı mermilerin zırh delme özelliği bulunuyor. Zırhı delen mermi kalbe isabet ederse öldürücü olabiliyor. Türkiye'de üretilen bu hafif plaka, çelik yeleğin iç kısmına yerleştiriliyor. Böylece çelik yeleği delen mermiyi bu plaka durduruyor. Yüksek koruma özelliklerine sahip bu plakanın dünyadaki en hafifinin Türkiye'de üretilmesi önemli bir başarı olarak nitelendirildi.


TÜBİTAK, savunma sanayinde devrim yapacak yeni bir projeye öncü oluyor. Kurum, dünyada sadece ABD'de bulunan lazer silahın yerli olarak geliştirilmesi için yüksek bütçeli projelere destek verecek...

ABD donanmasının insansız hava araçlarını düşürmek ve gemileri etkisiz hale getirmek için kullanacağını açıkladığı Lazer Silah Sistemi'ni (LaWS) geliştirmek üzere Rusya, Çin, İsrail ve Almanya'dan sonra Türkiye de çalışma başlattı. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, TÜBİTAK Savunma ve Güvenlik Teknolojileri Araştırma Destek Grubu (SAVTAG)'nun öncülüğünde başlatılan çalışmalarda lazer silah geliştirecek projelerin destekleneceğini açıkladı. Kurum, Yüksek Güçlü Lazer Silah Sistemi (YGLSS) geliştirilmesi için 24 Mayıs'ta çağrıya çıktı.

Reklam
Reklam

Bakan Ergün, müşteri kurumun Milli Savunma Bakanlığı Ar-Ge ve Teknoloji Dairesi olduğu çağrı kapsamında üniversiteler, özel kuruluşlar ve kamu Ar-Ge kuruluşlarının 'Proje Yürütücüsü' olarak yer alabileceğini söyledi. 'Proje Yöneticisi Kuruluş'un ise proje sonunda kullanılabilecek 2 adet yüksek güçlü lazer silah sisteminin istenen teknik özelliklerde üretilmesinden sorumlu olacağını belirten Ergün, "Lazer sistemi ile kara, deniz ve havada tehdit unsuru oluşturan hedefler algılanacak, takip edilecek ve lazerle etkisiz hale getirilecek" dedi.


Bakan Ergün, proje kapsamında öncelikle insansız hava araçları, seyir füzeleri ve havan mühimmatlara karşı kullanılacak bir lazer silahının milli olarak geliştirileceğini, lazer silahının lazer kaynağı dahil bütün bileşenlerinin milli olarak geliştirilmesinin amaçlandığını söyledi. Ergün'ün verdiği bilgilere göre, projenin birinci dönemi süresince farklı teknolojilerin kullanıldığı en fazla 4 farklı lazer kaynağının geliştirilmesi TÜBİTAK tarafından desteklenecek.

Reklam
Reklam

Edinilen bilgilere göre, benzeri bir lazer silah sistemi ABD tarafından Basra Körfezi'nde bir savaş gemisinde envantere alındı. Lazer silah sistemi teknolojileri ABD, Rusya, Çin, İsrail ve Almanya tarafından geliştirilmeye devam ediliyor. TÜBİTAK'a başvuru yapacak projelerin süresi en fazla 6 yıl olacak. Proje başvuruları, çağrı kapanış tarihi olan 26 Temmuz saat 17.30'a kadar kuruma elden teslim edilecek.


İlk Türk malı 4x4

TURKAR'ın yeni üst yapılı modeli olan askeri itfaiye aracı ASTEVO, Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı IDEF'13'te görücüye çıktı. Türk mühendislerinin tasarımını yaptığı arazi aracı, Eskişehir'deki Hisarlar Grup tarafından üretildi.

Savunma sanayii alanında dünya çapındaki fuarlardan biri olan IDEF’13, bugün İstanbul Büyükçekmece'deki TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde başladı. 10 Mayıs'ta sona erecek fuarda, Türk malı 4x4 arazi aracı da görücüye çıktı. Hisarlar Grup CEO’su Zafer Türker, araçla ilgili şu bilgileri verdi:


TURKAR, kırsal ambulanstan arama kurtarma aracına, demiryolu hat bakım ve servis aracından mobil ofise kadar birçok farklı üst yapı seçeneğine sahip bulunuyor. TURKAR 4x4’ün yeni üst yapılarından çöl kamuflajlı askeri itfaiye aracı ASTEVO ise yurtdışından gelen bir talep üzerine hazırlandı ve Nurol Makine ve Sanayi A.Ş. ile yapılan işbirliği kapsamında IDEF’13’te tanıtılıyor. Yeni TURKAR 4x4 ASTEVO, silahlı kuvvetlerin yanı sıra iç güvenlik birimlerinin de kullanabileceği, her tür zorlu arazi ve iklim koşullarında hizmet verebilecek özelliklere sahip tam donanımlı bir araç olarak dikkat çekiyor.

Reklam
Reklam

Aracın bin 500 litre kapasiteli su tankı bulunuyor. Araçta, devrilme çubukları ve dört nokta emniyet kemerli koltukları ile desteklenen, ‘yaşam modülü’ adı verilen emniyetli oturma sistemleri bulunuyor. Yaşam modülü, araç devrilse dahi ölüm ve yaralanma riskini önemli ölçüde azaltıyor. Aynı modül, TURKAR 4x4’ün Doğa Sporları ve Gezi Aracı’nda da uygulanıyor. Çok maksatlı kullanım konsepti çerçevesinde geliştirilen çöl kamuflajlı askeri itfaiye aracı, tüm bunlara ek olarak çeşitli ekipmanlarla da donatılmış durumda bulunuyor. Bu ekipmanlar araca çok kısa bir süre içinde kolayca sökülüp takılabiliyor. Başta Türk Silahlı Kuvvetleri olmak üzere yabancı ülkelerin silahlı kuvvetlerinin ve güvenlik birimlerinin büyük ilgi göstereceğine inandığımız yeni aracımıza ‘Türk Malı’ damgasını vurmaktan gurur duyuyoruz."


Türkiye nihayet yerli insansız uçağını tamamlıyor. Yıl sonununda Karayel TSK'ya teslim edilecek. Bu uçakla dünyada 3 ülkeden biri olacağız. Vestel CEO'su Ömer Yüngül, şirket olarak ilk insansız hava araçlarını bu yıl teslim edeceklerini söyledi. Zorlu Holding'in iştiraklerinden Vestel VESTL Savunma ve yazılım şirketi Ayesaş Türkiye'nin ilk yerli taktik insansız hava aracı Karayel'i 11. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı IDEF 2013'te tanıttı.

Reklam
Reklam

Yüngül, "Vestel olarak bugüne kadar savunma sanayiine 25 milyon dolar belki de daha fazla yatırım yaptık" diye konuştu.

Zorlu Holding CEO'su Ömer Yüngül, Vestel Savunma olarak yılda en az 50-60 adet insansız hava aracı yapmayı hedeflediklerini söyledi.


Bu yıl Türk Silahlı Kuvvetlerine teslim edecekleri 6 adet insansız hava aracı Karayel'in kontratının yer istasyonları ile birlikte kontrat değerinin 40 milyon dolar civarında olduğunu belirten Yüngül, "Benim tahminim gelecek yıldan itibaren her yıl en az 50-60 uçak üretebiliriz" diye konuştu.


Türkiye'nin bu alanda ABD ve İsrail ile birlikte dünyada en önde gelen üç ülkeden birisi olacağını düşündüğünü ifade eden Yüngül, "Ankara'daki bu ürünleri ürettiğimiz mekanın 3-5 yıl içinde bize dar geleceğine yüzde 100 eminim" dedi.

İlk yerli taktik insansız hava aracı Karayel'in mühimmat değil, gözlem uçağı olduğunu belirten Yüngül, "Karayel Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından gözlem amaçlı kullanılacak" dedi.


Altı uçaklık teslimatı bu sene sonuna kadar bitireceklerini ifade eden Yüngül, "Şu anda Sivrihisar'da denemeleri yapılıyor. Önümüzdeki 1-2 hafta içinde uçuş testleri başlayacak. Bu sene içinde hepsini teslim edeceğiz. Bu teslimat bizim için çok önemli çünkü referans olarak önemli yer teşkil ediyor. Başka ülkelerden de çok ilgi var. Ama öncelikle kendi ülkemize verelim. İnanıyorum ki Türkiye bu konuda üç ülkeden biri olacak. Amerika, İsrail ile birlikte üç ülkeden birisi olacak" dedi.

Reklam
Reklam

Yüngül, "10-15 sene zarfında insansız uçak sayısı artacak. Yolcu uçakları hariç" dedi .


Karayel'in 500 kg yükle kalkabilen bir uçak olduğunu da belirten Yüngül, "Bunları savaş uçağı haline döndürebilmek çok da zor değil 3-5 sene içinde bunların daha fazla yer alacağı bir ortam içinde doğru gidiyoruz" diye konuştu.

Bu alanda yıllık toplam 15 milyon dolarlık ihracat yaptıklarını da belirten Yüngül, "Bunun bir kısmı yazılım bir kısmı mekanik işler. Biz 2014'ten itibaren artık ihnacatta her sene ikiye katlayarak devam edeceğimizi ümit ediyoruz ve yola da öyle çıktık" dedi.


40’dan fazla yerli firmanın ürettiği Türkiye’nin ikinci milli savaş gemisi ‘Büyükada’ eylül ayında donanmaya teslim edilecek. Gemide kullanılan bin tonluk çelik yığını, elektronik sistemler ve tasarım sayesinde radarlara karşı görünmez hale getirildi.

MİLLİ Gemi Projesi (MİLGEM) kapsamında, Türkiye’nin ikinci milli savaş gemisi ‘Büyükada’nın Eylül ayında donanmaya teslim edileceği öğrenildi. Aselsan, Havelsan, TÜBİTAK başta olmak üzere 40’dan fazla yerli firmanın ortak ürünü olan gemide kullanılan bin tonluk çelik yığını, elektronik sistemler ve tasarım sayesinde ‘ Büyükada’ radarlara karşı görünmez hale getirildi.

Reklam
Reklam

Edinilen bilgilere göre radar kesit alanları düşük olduğu MİLGEM projesi kapmasında üretilen savaş gemileri ‘hayalet gemi’ olarak niteleniyor. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Araştırma Merkezi ve İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nın çalışmaları da milli geminin tasarım aşamasında kritik rol oynadı. MİLGEM Projesi kapsamında inşa edilen gemiler, caydırıcılık sağlamak, kesintisiz gözetleme ve karakol görevlerini yapmak, denizde terörist faaliyetleri takip ederek önlemek, deniz altı savunması, su üstü savaşı ve hava savunma görevlerini yerine getirmek üzere tasarlanıyor.


Gemilerin dizaynı, inşası ve entegrasyonu Deniz Kuvvetleri tarafından tamamen milli imkanlarla, ulusal ve uluslararası askeri standartlara uygun olarak yapılıyor. Gemiler üretilmeden önce yapılan fiyat araştırmalarında yabancı firmaların tek geminin Türkiye’ye üretimi için 500 milyon dolar fiyat çıkardıkları öğrenildi. Ancak Türkiye, yerli üretim gücünü kullanarak tek geminin maliyetini 260 milyon dolara kadar indirdi.


EYLÜL ayında denize indirilecek ‘Büyükada’ gibi dizaynı ve entegrasyonu tamamen milli imkanlarla gerçekleştirilen Heybeliada gemisi 2011’de Donanma’ya teslim edilmişti. MİLGEM Projesi de ilk kez 1993 yılında kavram olarak ele alınmıştı. Aradan geçen 20 yılda Türkiye, kavram aşamasından üretim aşamasına tamamen geçmiş oldu ve dünyada kendi savaş gemisini yapabilen 10 ülkenin arasına girdi.


Katıldığı uluslararası ihalelerde, kendi kategorisindeki rakiplerine fark attı. Bora12, Pakistan'da düzenlenen uluslararası atış yarışmasının galibi oldu.

Üretim şefi Mehmet Demirel, "Silahımız JMK BORA12 uzun menzilli keskin nişancı tüfeğidir 7,62 mm. Çapında, bin metre nokta hedefi, bin iki yüz metre tesirli hedefi olan bir silahtır. Kendi konseptinde dünya birincisi olmuş bir silahtır. Şu anda Türk Silahlı Kuvvetleri Jandarma Özel Harekatı operasyonel bölgelerde bu silahı aktif olarak kullanmaktadır." dedi.


Yurt dışından da çok sayıda sipariş alan tüfekle ilgili Demirel, şunları söyledi:

"Bu silah MKE silah fabrikası açısından çok önemli bir silahtır. Sebebi 1935 yılında kurulan silah fabrikasında ilk yerli patentli üründür, yüzde yüz Türk malıdır, yüzde yüz kendi ürünümüzdür. Bu silahımız bir çok Avrupa ülkesinde ihraç edilmektedir. Özellikle Azerbaycan ordusunun milli silahı konumundadır."


Keskin nişancı tüfekleri, üretildikten sonra paketlenerek ihraç edilmek üzere hazırlanıyor.

Silahın üretiminde en son teknoloji robotlar kullanılıyor.
Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu Silah Fabrikası, şimdi de tamamen yerli, milli piyade tüfeğini üretmeye hazırlanıyor.


Türk mühendisleri, 4 yıl süren Ar-Ge ve tasarım çalışmaları sonucunda dünyanın ilk zırhlı ve yüzme özelliğine sahip dozerini geliştirdi. FNSS Savunma Sistemleri AŞ tarafından geliştirilen ve AZMİM (Amfibi Zırhlı İstihkam İş Makinesi) adı verilen dozer, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin icra edeceği nehir geçiş operasyonları sırasında kıyıların eğim ve yüzeyini uygun hale getirerek amfibi araçların suya giriş ve çıkışlarını kolaylaştıracak.

AA muhabirinin FNSS Savunma Sistemleri AŞ yetkililerinden aldığı bilgiye göre, AZMİM Projesi sözleşmesi, 10 Mart 2009’da FNSS Savunma Sistemleri AŞ ile Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM) arasında imzalanmıştı.


FNSS’nin Seyyar Yüzücü Hücum Köprüsü projesinden sonra kara araçları sektörünün sözleşmeye bağlanmış ikinci özgün tasarım ve üretim projesi olan AZMİM, TSK’nın icra edeceği nehir geçiş operasyonları sırasında amfibi araçların suya girebilmeleri için kıyı özelliklerinin (eğim, genişlik, toprak sertliği, yüzey düzgünlüğü, vb.) farklı araçların kabiliyetlerine göre uygun hale getirilmesi amacıyla tasarlanan bir sistem. AZMİM, aynı zamanda dünyada zırhlı ve yüzme özelliğine sahip tek istihkam dozeri.

Hareket ve operasyon kabiliyetini artıracak

FNSS yetkilileri, silahlı kuvvetlerin icra edeceği nehir geçiş operasyonları sırasında amfibi araçların nehre giriş ve çıkışı için uygun kıyıların bulunmasının her zaman mümkün olmadığını belirterek, amfibi harekat yapılabilecek bölgelerin seçiminde esnek olabilmenin ordunun hareket ve operasyon kabiliyetinin artırılması açısından kritik önem arz ettiğini kaydetti.

Amfibi araçların suya girebilmeleri için kıyı özelliklerinin farklı araçların kabiliyetlerine göre uygun hale getirilmesi gerektiğini ifade eden yetkililer, bu amaçla kullanılabilen standart askeri iş makinelerinin bulunduğunu ancak bu araçların yüzme özelliğinin olmadığını kaydettiler. Standart iş makinelerinin hareket bölgesine nakliyesi için diğer taşıyıcı araçlara gerek duyduğunu anlatan yetkililer, şu bilgileri verdi: ”Bu zafiyetin giderilmesi maksadıyla, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin nehir geçiş operasyonlarında, her iki kıyının da geçişe uygun hale getirilmesini sağlayacak bir amfibi iş makinesi talebi doğmuş ve AZMİM projesi bu şekilde ortaya çıkmıştır. Yurt içi geliştirme modeli olarak açılan ihaleyi FNSS Savunma Sistemleri AŞ kazanmıştır. 15 Haziran 2009’da başlatılan proje, askeri araç geliştirme için çok kısa sayılabilecek bir sürede 12 adet AZMİM aracının, bu araca ait teknik dokümantasyon ve el kitaplarının, yedek parça ve destek donanımının teslimatını kapsamaktadır.


AZMİM’de üniversitelerin modelleme ve simülasyon altyapılarından yararlanılmış ve araştırma kurumlarıyla işbirliği yapılmıştır.” -360 derece yüksek manevra kabiliyeti ile yüzebiliyor- Zırhlı, paletli ve amfibi özelliği olan AZMİM’in, 1 operatör ve 1 mürettebat ile kullanıldığını belirten yetkililer, bu araç sayesinde küreme, düzleme, taşıma ve kazıma operasyonlarının gerçekleştirilebileceğini bildirdiler.

AZMİM’de gece ve gündüz kameraları, çok fonksiyonlu LCD ekran, klima gibi modern elektronik sistemler yer alıyor. AZMİM karada saatte 45 kilometre hızla hareket ederken bu sayede hareket bölgesine, taşıyıcıya gerek kalmadan diğer askeri araçlarla beraber gidebiliyor. Araç, üzerinde bulunan iki adet su jeti sayesinde akıntılı sularda 360 derece yüksek manevra kabiliyeti ile yüzebiliyor.

Yapılan testlerle, AZMİM’in kara mayınlarına ve zırh delici mermilere karşı dayanımı da kanıtlandı. Seri üretim döneminde 2013 yılı sonuna kadar 12 adet AZMİM’in üretimi, kabul ve kontrol testleri tamamlanacak.


Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), Türk Hava Kuvvetleri için terör örgütü PKK'nın başta Kandil olmak üzere Kuzey Irak'taki üslerini imha etmede de kullanabileceği yeni silah sistemleri tasarladı. Türkiye'nin yüksek hassasiyete ve uzun menzile sahip ilk seyir füzesinin tasarımı tamamlanırken, yüksek teknoloji ürünü ilk beton delici bomba geliştirildi. Türk savaş uçaklarının kullandığı bütün bombaları akıllı hale getiren Hassas Güdüm Kiti'nin tasarımı da tamamlandı.


TÜBİTAK, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ihtiyaçları çerçevesinde hükümetin desteği ile son yıllarda savunma sanayiine yönelik projelere ağırlık vermeye başladı. Son 5 yıl içinde yürütülen çalışmalar sonucunda, Türk Hava Kuvvetleri için terör örgütü PKK'nın hedeflerini imha etmede de kullanılabilecek teknoloji seviyesi yüksek üç önemli silah sisteminin tasarımı tamamlandı. Türk Hava Kuvvetleri'nin ateş gücünü daha ileri seviyeye taşıyacak üç yeni ürün şöyle:


Satha Atılan Orta Menzilli Mühimmat (SOM), Türkiye'nin ilk milli seyif füzesi. SOM, havadan karaya ve yoğun bir şekilde korunan kara ve deniz hedeflerine karşı kullanılmak üzere tasarlandı. SOM, yüksek hassasiyetli, uzun menzilli, düşük görünürlüğe sahip, tüm hava şartlarında görev yapabilen, INS/GPS/IIR güdüm sisteminin yanısıra yeryüzü referanslı navigasyon sistemi ve görüntü referanslı navigasyon sistemine sahip bir silah sistemi. 230 kilogram harp başlığı kütlesine sahip füzenin operasyonel özellikleri şöyle sıralandı:


*Bilinen tüm hava sistemlerinin menzili dışında kalıyor.

*Tek atışta tek vuruş.

*Düşük görünürlükte ve karıştırmaya karşı dayanıklı.

*Geniş atış zarfı.

*Programlanabilir vuruş özelliği.


TÜBİTAK'ın geliştirdiği Nüfuz Edici Bomba, ardışık delici harp başlığı teknolojisine sahip dünyadaki ilk ve tek bomba özelliğini taşıyor. Dünyadaki beton delici bombalara göre daha üstün özelliklere sahip. Türkiye'de geliştirilen ilk beton delici mühimmat. Yer üstü ve yer altındaki hedeflere karşı kullanılmak üzere tasarlandı. Genel maksat bombası taşıyabilen tüm uçaklar tarafından taşınabilme ve tüm güdüm kitleri ile kullanılabilme özelliğine sahip. Düşük çarpma hızlarında ve açılarında bile yüksek delme özelliğine sahip. Önceden belirlenmiş parçacılar ile ikincil hedeflerde yüksek etkinlik sağlıyor.


TÜBİTAK, savaş uçaklarında kullanılan bombaları akıllı hale getiren Hassas Güdüm Kiti'ni (HGK) geliştirdi. Dünyada sadece 4 ülkenin üretebildiği HGK'lar ile uçaklar, hedefi 25 kilometre uzaklıktan noktasal olarak vurma özelliği kazandı. HGK, 5 yıl süren bir çalışma sonucu geliştirildi. Ar-Ge'si tamamlanan HGK'lar, güdümsüz bombaların üzerine giydirilecek şekilde tasarlandı. Bombalara yüksek tahrip etkisi kazandıracak sistem ile '6 m' vuruş hassasiyeti de sağlandı. Bombaların seri üretimine bu yıl içinde başlanacak.


Koç Grubu'na bağlı Otokar'ın ana yüklenicisi olduğu projeye 2007 yılında başlandı. Üçüncü nesil ana muharebe tankı olarak geliştirilen Altay, ismini Kurtuluş Savaşı'nda 5. Süvari Kolordusu'nu komuta eden Fahrettin Altay'dan almıştır.

[**

**](http://twitter.com/#!/HaberMynet)


Altay projesinin teknik destek sağlayıcısı Güney Kore'nin Rotem firmasıdır. "Altay" olarak adlandırılan tankın tasarım, geliştirme, prototip imalatı, test ve sertifikasyon aşamalarının tamamlanması için 500 milyon dolar mali kaynak ayrılmıştır.

[**

**](http://twitter.com/#!/HaberMynet)


Türk Deniz Kuvvetleri Araştırma Merkezi Komutanlığı (ARMERKOM) sorumluğunda Güney Kore desteğiyle AKYA adı verilen 553 mm standart çaplı yeni tip ağır torpido üretildi.

Projede torpidonun harp başlığı hususunda ROKETSAN, TÜBİTAK ise sonar bölümlerinde sorumluluk aldı.

[**

**](http://twitter.com/#!/HaberMynet)


"Milli" ve "Gemi" kelimelerinin kısaltılmasından türetilen Milgem projesiyle milli imkânlarla modern muharip gemi üretilmesi amaçlandı. Geminin tamamen özgün ön dizaynı 2004 yılında tamamlandı ve geminin ilk kaynağı 26 Temmuz 2005 tarihinde İstanbul Tersanesi Komutanlığında atılarak geminin inşa sürecine geçildi.

27 Eylül 2008'de Preveze Deniz Muharebesinin 470nci yıldönümü ve Deniz Kuvvetleri Gününde ilk yerli gemimiz olan Heybeliada (F-511) denize indirildi.

[**

**](http://twitter.com/#!/HaberMynet)


02 Kasım 2010 tarihinden itibaren deniz seyirlerine başlanarak performans kontrolleri yapıldı.

Milgem projesinin ikinci gemisi olan Büyükada (F-512)'nın tekne inşası da İstanbul Tersanesi Komutanlığı'nda devam etmektedir.

99 metre boyundaki geminin, azami genişliği ise 14.40 metreyi buluyor.

[**

**](http://twitter.com/#!/HaberMynet)


Adını efsanevi masal kuşu Zümrüd-ü Anka kuşundan alan insansız hava aracı Türk havacılık şirleti TAI (Turkish Aerospace Industries) tarafından üretildi.

Test uçuşundan da başarıyla çıkan Anka, 17,3 metre kanat açıklığı, 8 metre boy ve bin 600 kilo kalkış ağırlığıyla kendi sınıfının en üst kapasiteli uçakları arasında yer alıyor.

[**

**](http://twitter.com/#!/HaberMynet)


Anka, 155 beygirlik dizel motor ile 24 saat havada kalacak ve benzerlerinden daha fazla yük taşıyacak. Gündüz ve gece keşif, gözetleme ve hedef tespiti yeteneklerinin en gelişmişlerine sahip uçak otomatik olarak inip kalkabilecek.

7 bine yakın parçadan oluşan ve büyük oranda karbon kompozit malzemeden imal edilen uçağın gövde ve kanatları ile radar görünürlüğünün düşük olmasına özen gösterildi. Anka’nın 23 bin feet irtifaya çıkıp 18 saat havada kalması hedefleniyor.


Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın ihtiyacı için geliştirilen gemisavar füze sisteminin ismi Atmaca olarak belirlendi. 8o milyon euro değerindeki sözleşmenin imzalanması ile prototip geliştirme çalışmalarına başlandı.

Roketsan ana yükleniciliğinde sürdürülen projede füzelerde kullanılacak RF arayıcı başlık Aselsan sorumluluğunda geliştiriliyor.

[**

**](http://twitter.com/#!/HaberMynet)


Otokar'ın ürettiği Arma 8x8 isimli zırhlı muharebe aracı karanlıkta, siste, dumanda hiçbir ışık yakmadan termal kamera ile yolu ve etrafı görme ve ilerleme imkanı sağlayacak.

Aracın Amfibi kit sayesinde hiçbir ön hazırlık yapmadan suda yüzebilmesi ve suda saatte 8 kilometre hız yapabilecek.

[**

**](http://twitter.com/#!/HaberMynet)


Modüler bir platform olma özelliği taşıyan araç, ihtiyaçlar doğrultusunda farklı silah kule sistemleriyle donatılabilecek.

[**

**](http://twitter.com/#!/HaberMynet)


Sürücü ve komutan dahil 12 personel ve 24 ton azami yük taşıyabilen araç, 450 beygir gücünde motora ve 7 ileri 1 geri vitese sahip bulunuyor. Araç, 1 depo yakıtla 750 kilometre yol alabilecek.

[**

**](http://twitter.com/#!/HaberMynet)


BMC tarafından Kirpi ismiyle üretilen mayına karşı korumalı 2,5, 5 ve 10 tonluk taktik tekerlekli araçlar yüzde 70'i yerli imkanlarla üretildi.

Zırhlı araçlar bir depo benzinle 800 kilometre yol katederken lastikleri patlasa bile tekrar şişerek 40 kilometre gidebiliyor.


BMC tarafından Kirpi ismiyle üretilen mayına karşı korumalı 2,5, 5 ve 10 tonluk taktik tekerlekli araçlar yüzde 70'i yerli imkanlarla üretildi.

Zırhlı araçlar bir depo benzinle 800 kilometre yol katederken lastikleri patlasa bile tekrar şişerek 40 kilometre gidebiliyor.


Cobra, ilk kez Güney Osetya Savaşında muhabere alanında kullanıldı. Cobra, halihazırda Azerbaycan, Cezayir, Bahreyn, Bangladeş, Gürcistan, Malezya, Maldivler, Nijerya, Slovenya, Pakistan, Peru, Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri'nde kullanılıyor veya bu ülkelerde sipariş alındı.

[**

**](http://twitter.com/#!/HaberMynet)


Türkiye'nin 2013 yılında yörüngeye oturtmayı planladığı Göktürk keşif ve gözetleme uydusu, 2 metre ve üzerindeki objelerin yüksek çözünürlükte görüntülerini toplayabilecek kapasitede üretildi.

[**

**](http://twitter.com/#!/HaberMynet)


Göktürk keşif ve gözetleme uydusu, özellikle Avrupa, Kafkaslar ve Ortadoğu'da askeri istihbarat amaçlı yüksek çözünürlüklü görüntü alınmasını sağlayacak. Uydu, Türkiye'nin terörle mücadelede elini güçlendirecek. Uydu için 2009 yılında İtalyan Telespazio şirketiyle sözleşme imzalandı. İtalyan şirket, Fransız savunma şirketi Thales'le birlikte projeyi yürütüyor.

Projenin Türk ortakları ise Aselsan, TÜBİTAK, Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü.

[**

**](http://twitter.com/#!/HaberMynet)


Gözcü Mini İHA, Türkiye'nin Baykar Makine Sanayii ve Kale KALIP firması tarafından üretilen insansız hava aracı.

Mini İHA, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından hava keşif ve haber alma görevlerinde kullanılması için tasarlandı. Şu an TSK tarafından sahada kullanılmaktadır.


Gözcü, kısa mesafeli keşif ve haberalma etkinlikleri için tam kapasiteli (sığalı) robotik bir sistem olarak düzenlendi. Gözcü, TSK envanterinde 25 bin saatten fazla uçuş gerçekleştirdi. Sistem, zor coğrafi ve meteorolojik koşullar altında görev yapabilecek niteliklere sahiptir.

1.2 metre uzunluğundaki Gözcü'nün kanat açıklığı 1.9 metre, ağırlığı 4.5 kilogram ve 12 bin feete kadar havalanabiliyor.

Elle fırlatılarak uçurulan Gözcü, saatte 55 kilometre hıza ulaşabiliyor.


TAI tarafından tasarımı yapılan yerli uçağımız Hürkuş, orta-seviye eğitim için hava kuvvetlerinde kullanılacak. Yurtdışına da satılması hedeflenen ve isminin ünlü havacımız Vecihi Hürkuş'tan alan uçak, gece ve gündüz görev yapabilme kabiliyeti ile öğretmen ve öğrenci pilotun arka arkaya oturduğu, tek turboprop motorlu bir konfigürasyona sahip olacak.

[**

**](http://twitter.com/#!/HaberMynet)


Global Teknik A.Ş. mühendisleri, TÜBİTAK'ın da desteğiyle yaklaşık 3 milyon dolara 30 knot hız yapabilen, uydu vasıtasıyla dünyanın her tarafından sevk ve idare edilebilecek, üzerine radar, sonar, su altı kamerası, robot kolları, hafif makineli tüfek sistemleri gibi cihazların monte edilebileceği insansız deniz aracı (İDA) ortaya çıkardılar.

4 metre uzunluğundaki İDA, Dünyada ABD ve İsrail'in öne çıktığı alanda Türkiye'nin iddialı bir şekilde yer almasına imkan sağlayacak.

[**

**](http://twitter.com/#!/HaberMynet)


İDA sayesinde su üzerindeki her türlü araç izlenebilecek. Elde edilen veriler merkezde kurulu yer istasyonlarına iletilerek asimetrik tehdit, kıyı koruması, kaçakçılık, gümrük, can kurtarma, su üstü eğitim atışı için hedef platformu, uyuşturucu ile mücadele, sabotaja karşı koyma, deniz trafik kontrolü, deniz tehlikelerine karşı önlem, savaşta silah olarak kullanım, istihbarat, keşif ve gözetleme alanlarında kullanılabilecek.

[**

**](http://twitter.com/#!/HaberMynet)


İDA, her türlü hava koşullarında deniz ve iç sularda kullanılabileceğini, özel tasarlanan dizaynı sayesinde devrilmeden yoluna devam edebilecek.

Araç, uzaktan kumanda ve üzerindeki anten sistemiyle 50 kilometre mesafeden kontrol edilebilirken GPS ve uydu kullanılarak da dünyanın her tarafından sevk ve idare edilebilecek. Kumanda sisteminde arıza olması ve iletişimin kesilmesi halinde İDA'nın otomatik pilotu sayesinde suya ilk bırakıldığı yere dönecek şekilde tasarlandı.

[**

**](http://twitter.com/#!/HaberMynet)


WS-1 roket sistemi Üzerine şekillenen 302mm çapındaki Kasırga roketi; fren halkası takılı olarak 80km, fren halkası takılı olmadan 100km menzile ulaşabilmektedir.

[**

**](http://twitter.com/#!/HaberMynet)


Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın 6 adet ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın 3 adet olmak üzere toplam 9 adet CN-235 tipi uçakların görev sistemlerini oluşturan donanımı için Komuta Kontrol Sistemi geliştirilmesi ve uçak platformlarına kurulumu ve entegrasyonu projesidir.

Bu projenin iki ana alt sisteminden biri olan Yer Destek Sistemlerinde iş paketlerinin yüzde 90'ı HAVELSAN tarafından geliştirilmiştir. Diğer ana alt sistemi olan Hava Platformu kısmında ise fonksiyonel görev bilgisayarı yazılımları geliştirilmektedir.


Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKE) ve alt yüklenici Kale Kalıp tarafından yürütülen çalışmalar sonucunda, Milli Piyade Tüfeği'nin (MPT) tasarımı karara bağlandı.

[**

**](http://twitter.com/#!/HaberMynet)


3 ayrı ekipte 40 uzmanın 2 yıllık çalışması sonucunda, TSK'nin istediği özellikleri taşıyan, yurtdışında da pazar bulabilecek modern bir tüfek üretildi.

Modern Piyade Tüfeği'nde de M-16 mekanizmasından türetilerek özgünleştirilen bir sistem kullanılıyor.

[**

**](http://twitter.com/#!/HaberMynet)


4.3 kilogram ağırlığında, mermi çapı 7.62 mm, boyu 88 cm, şarjörü 20 mermi kapasiteli MPT'nin etkili atış menzili 400 metreyi buluyor.

[**

**](http://twitter.com/#!/HaberMynet)


Pars 8x8 ismi verilen yeni nesil tekerlekli zırhlı aracın Pars 6x6 modeli de üretildi.

Aracın motoru ön yerine ortaya yerleştirilerek yük dağılımı konusunda büyük avantaj sağlandı.

Ön ve arkasında kameraların yer aldığı aracın görüş açısı benzer araçlara göre oldukça geniş tutuldu.

[**

**](http://twitter.com/#!/HaberMynet)


Gece görüş sistemleri bulunan araca farklı silah sistemleri takılabiliyor. Pars 6x6 suda 10 kilometreye kadar hız yapabiliyor ve yüksek mayın ve balistik koruma seviyesine sahip.

Araç, mayın patlaması durumunda etkiyi yayan ve personeli korumayı amaçlayan bir tasarıma sahip. Personelin ayağını koyduğu yer ise özel olarak tasarlandı. Korumanın son halkasını ise koltuk sistemi oluşturuyor.


TÜBİTAK Savunma Sanayi Araştırma Geliştirme Enstitüsü (SAGE), uçaktan atılan bombalara güdüm yeteneği kazandıran Hassas Güdüm Kiti (HGK) geliştirdi.


Uçaktan atılan bombalara güdüm yeteneği kazandıran (HGK) geliştirilerek 2000 lb Mk-84 genel maksat bombalarını akıllı bombalara dönüştürüyor.


ASELSAN, Leopard 2A4 tankı modernizasyonunu gerçekleştirdi ve adını ''Leopard 2 Next Generation'' koydu.

Leopard 2A4'ün tüm elektronik, elektro-optik, elektro-mekanik ve elektro-hidrolik sistemlerini, yeni geliştirilmiş son teknoloji ürünü sistemlerle değiştirdi. Bu da tanka dünya üzerinde bulunan diğer ana muharebe tanklarına göre performans ve ömür boyu maliyet konularında kıyaslanamaz bir üstünlük kazandırdı.

Leopard 2 modernizasyon konfigürasyonunda biri nişancı, diğeri komutana ait olmak üzere tüm tank fonksiyonlarını gerçekleştirebilen ve birbirinin fonksiyonlarını devralabilen bağımsız iki periskop sisteminden oluşan ASELSAN Yeni Nesil Atış Kontrol Sistemi yer alıyor.


Tank içerisinde yanıcı hidrolik yağının kullanılmaması, gürültü seviyesinin düşürülmesi, daha az güç tüketilmesi, ısı atımının azaltılması, güvenilirliği arttırma ve bakım ihtiyaçlarını düşürmek gibi sebepler göz önünde bulundurularak, Leopard 2 modernizasyon konfigürasyonuna elektrikli Top ve Kule Takat Birimleri entegre edildi.

Nişancı ve Komutan periskopları tarafından sürülen elektrikli motorlar sayesinde top/kule kontrolü ve stabilizasyonu gerçekleştirilerek hareketli tanktan gerçekleştirilen atışlarda yüksek İAVİ (İlk Atışta Vuruş İhtimali) sağlandı.

[**

**](http://twitter.com/#!/HaberMynet)

sabah

Anahtar Kelimeler: