York şehrindeki Kapadokya adlı Türk restoranında çalışan garson Fatih Özcan bir gece rüyasında patronu Hayati Küçükköylü ile birlikte yüksek miktarda para kazandıklarını gördü.
Rüyalarının çıktığına inandığı için yaklaşık 3 saat ısrar ettikten sonra patronunu loto oynamaya ikna eden Özcan, restoranın kasasından aldığı parayla yakınlardaki bir süpermarkete giderek bir adet loto bileti satın aldı. Bileti patronuna veren Özcan, biletin fişini ise kendisi sakladı.
Özcan, ertesi gün bilete tam 1 milyon sterlinlik (yaklaşık 3 milyon 600 bin Türk Lirası) ikramiye çıktığını öğrendi ve ikramiyeyi patronu ile bölüşeceklerini varsaydı. Ancak Küçükköylü biletin parasını tek başına ödediğini iddia ederek ikramiyeyi Özcan ile paylaşmaya yanaşmadı.
İkramiyeden pay alamayacağını anlayan Özcan bunun üzerine polisi arayarak “Küçükkoyunlu’nun ikramiye çıkan loto biletini cebinden çaldığını” iddia etti.
Hayati Küçükkoyunlu Özcan’ın ihbarı üzerine restoranına gelen polis memurları tarafından tutuklandı ve 9 saat gözaltında kaldı. Patronu gözaltındayken evini boşaltan Özcan ise kayıplara karıştı.
İKRAMİYEYİ PAYLAŞSINLAR
Loto bileti ile ilgili mahkemede patronunu haksız yere hırsızlıkla suçladığını kabul eden Özcan, Küçükköylü’nün kendisini tehdit ettiğini ve “Güvenliğinden endişe duyduğu için” böyle bir iftirada bulunduğunu söyledi.
Davaaya bakan yargıç Mark Gosnell iki Türk arasında olaydan sonra geçen mesajlaşmaları ve biletin alındığı güne ait Mobese kayıtlarını inceledikten sonra Özcan ve Küçükköylü’nün lotodan kazandıkları parayı eşit olarak paylaşmaları gerektiğine karar verdi.
Yargıç kararı verirken zorlandığını çünkü Özcan’ın “patronunu hırsızlıkla suçlayarak yalan söylediğini” ancak Küçükköylü’nun iddialarının da tamamen inandırıcı olmadığını belirtti.