Mimar Ahmet Selbesoğlu: "restorasyonda Aslolan Aslını Korumaktır"

Yıldız Sarayı restorasyonunu gerçekleştiren Restorasyon Uzmanı Yüksek Mimar Ahmet Selbesoğlu, tarihi yapı restorasyonunda önemli olanın...

Yıldız Sarayı restorasyonunu gerçekleştiren Restorasyon Uzmanı Yüksek Mimar Ahmet Selbesoğlu, tarihi yapı restorasyonunda önemli olanın yenileme değil, aslını koruyan ve geleceğe taşıyan bir yaklaşım ortaya koymak olduğuna dikkat çekerek, “Yapının aslını korumak tarihi bir sorumluluktur” dedi.Türkiye’de restorasyon çalışmalarıyla önemli projelere imza atmış olan Restorasyon Uzmanı Yüksek Mimar Ahmet Selbesoğlu, İstanbul Aydın Üniversitesi’inde düzenlenen‘Yıldız Sarayı Restorasyon Uygulamaları’ söyleşisine katıldı. 1789 yılında Sultan III. Selim’in (1789-1807) annesi Mihrişah Sultan için yaptırdığı Osmanlı Saray mimarisi örneği olan Yıldız Sarayı’nın restorasyonunu gerçekleştiren Yüksek Mimar Ahmet Selbesoğlu söyleşide, İAÜ Anadolu BİL Meslek Yüksekokulu (ABMYO) Mimarlık ve Şehir Planlama Bölümü Mimari Restorasyon Programı öğrencileri ile bir araya geldi. 1989 yılında restorasyonuna başlanan ve 2011’de biten Yıldız Sarayı restorasyonu özelinde gerçekleştirmiş olduğu sunumda Selbesoğlu, 1977 yılında yangın geçirmiş Yıldız Sarayı’nda yapılan restorasyon çalışmalarının tarihi yapıyı tüm katmanlarını gösterecek bir ‘müze saray’ işlevi içinde değerlendirdiklerini söyledi.Bu yönlü bir restorasyon çalışmalarında gelecek nesiller açısından tarihi bir sorumluluk olduğunu nitelendiren Selbesoğlu, restorasyon uzmanlarının önemli bir görev üstlendiğini belirterek restorasyon projelerinde, eğitimini restorasyon alanında almış, ardından bunu mimarlık eğitimi ile desteklemiş olan uzmanlara ihtiyaç olduğunu ve bu kalifiyede olan uzmanların tercih edilirliğinin yüksek olduğunun kaydetti."Tarihi yapıların aslı korunmalı"Restorasyon projelerinde görev alan restoratörlerin, tarihi yapının korunmasında önemli bir rol üstlendiklerini belirten Selbesoğlu, “Tarihi yapı restorasyonunda en önemli uygulama, aslını koruyan, geleceğe taşıyan bir yaklaşım ortaya koymaktır. Mimarlar, yapıyı maddi olarak görürken; restoratörler, mimarlardan farklı olarak çalışma yapacakları yapıya dokunur, onu hissederler. Dolayısıyla restorasyon uzmanları daha korumacı bir yaklaşım ortaya koyuyorlar” dedi.‘Yapının hafızasına inilmeli’Yapının hafızasına inip hangi devrelerden geçtiğini ortaya koymak, bunu araştırmak ve istişare yaptıktan sonra restorasyona karar vermenin önemli olduğuna değinen Selbesoğlu, restoratörlerin bu noktada uygulamayı yapan ekibi, proje hedefleri doğrultusunda yönlendirmesi gerektiğinin önemine vurgu yaptı. Restorasyonda en zor kısmın tarihi yapının dönemlerini detaylandırmak olduğunun altını çizerek “Bir tarihi yapının yenilenmesi, tarihi ve kültür mirası özelliklerinin yitirilmesine neden olur. Esas olan orijinalin konservasyonudur. Ve bunu bir müze işlevi içinde gösterebilmektir. Bunun için de yapının tarihsel sürecini resimde ve proje üzerinde göstermek lazım. Restorasyonda kritik olan uygulamaya nereden başlanacağının bilinmesidir. Proje aşamasında nasıl müdahale edileceğinin bilinmesi, araştırma yapılması ve bütün motifin incelenmesi önemli” açıklamalarında bulundu."Sevgi ve sabır restorasyonun temeli"Ahmet Selbesoğlu’nun gerçekleştirdiği çalışmalarla Türkiye restorasyon tarihinde önemli bir misyon üstlendiğini belirten ABMYO Mimarlık ve Şehir Planlama Bölümü Mimari Restorasyon Programı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Fatma Sedes, “Restorasyonun en temel motivasyon kaynağı sevgi ve sabırdır. Başarılı bir çalışma ancak bu tarz bir yaklaşımın sonucudur. Selbesoğlu’nun restorasyondaki başarısı da bunun en somut göstergesidir” dedi.Gerek restorasyon ve konservasyon çalışmaları, gerek tuval üzerine replika çalışmaları, gerek bezeme çalışmaları, gerekse tarihi eser maket çalışmaları ile kültürel değerlerimizin geleceğe taşınmasına katkı sunan önemli bir alan olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Sedes, Türkiye’de bilimsel restorasyon konusunda bir takım bilinçli çabaların olduğunu ifade etti. Ancak uygulama noktasında istenilen bir seviyenin halen yakalandığını söylemenin zor olacağına değinerek uygulama sıkıntısının had safhada olduğu tarihi eser restorasyonu konusunda yeni yetişen restorasyon öğrencilerinin kurtarıcı bir rol üstleneceğine vurgu yaptı.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: