Minik böbreklerindeki o taşlar alınmasaydı…

2 yaşındaki Buğlem, böbreklerindeki taşlardan ameliyatla kurtuldu.

Tekirdağ’da doğduktan yaklaşık birkaç ay sonra geceleri sık sık ağlayarak uyanan ve huzursuzlanan 2 yaşındaki Buğlem Akgün’ün ailesi, çocuklarının sıkıntısını dindirebilmek için haftanın birkaç günü soluğu hastanede alıyorlardı. Her seferinde bebeklerinin ağlamalarının nedeninin “gaz sancısı” olduğu ve bu sorunun zamanla geçeceği belirtiliyordu. Ancak yakınmalar geçmedi; hatta Buğlem ağlarken artık karnını da tutmaya başlıyordu. Yapılan tetkiklerin ardından Buğlem’in 6.5 santim boyutundaki her iki böbreğinde, organın neredeyse tümünü dolduran, idrar çıkışını önleyen ve en büyüğü 2 santime ulaşan 5 adet taş tespit edildi. Üstelik taşlar nedeniyle her iki böbrekte şişme ve büyüme vardı. Taşlar en kısa sürede alınmadığı takdirde Buğlem Akgün, böbrek yetmezliğine girecekti. Neyse ki korkulan olmadı ve Acıbadem Kadıköy Hastanesi’nde Üroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Bora Özveren tarafından yapılan ve “Perkütan Nefrolitotomi” adı verilen kapalı (endoskopik) yöntemle, Buğlem’in böbreklerindeki tüm taşlar tek bir operasyonla temizlendi.

Reklam
Reklam

Henüz 18 aylıkken böbreklerinde taş tespit edildi

Tekirdağ’da yaşayan Akgün ailesinin tek çocukları olan Buğlem, doğduktan birkaç ay sonra sık sık huzursuzlanıp, geceleri ağlayarak uyanmaya başladı. Kızlarının sıkıntısını dindirmek için haftanın birkaç günü soluğu hastanede alan Akgün ailesine her seferinde “gaz problemi var, zamanla geçer” denilerek çeşitli tedaviler veriliyordu. Ancak ilerleyen süreçte sorun hafiflemediği gibi Buğlem bu kez ağlarken karnını da tutmaya başladı. Bunun üzerine Buğlem’e 18 aylıkken yapılan detaylı incelemede; her iki böbrekte 5 adet taş tespit edildi.

6.5 santimlik böbreklerinde irili ufaklı 5 adet taş görüldü

Tekirdağ’daki uzmanların “burada yapabileceğimiz bir şey yok” şeklinde bilgi vermeleri üzerine Akgün ailesi Acıbadem Kadıköy Hastanesi’nde Üroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Bora Özveren’e başvurdu. Minik Buğlem’in tekrar sağlığına kavuşmasını sağlayan Yrd. Doç. Dr. Bora Özveren bu süreci şöyle anlatıyor: “

Buğlem henüz çok küçük olmasına rağmen her iki böbreğini dolduran taşlar sinsice büyümüş. Böbreklerde “havuz kısmı” olarak adlandırılan ve üretilen idrarın geçtiği boşluklar var. Henüz iki yaşına giren Buğlem'in böbrekleri 6,5 cm boyutta. Bu böbreklerin havuzunu tümüyle dolduran ve en büyükleri 1.5-2 santim boyutunda taşlar vardı. Buğlem'in böbreklerindeki taşlar da bu boşlukları tümüyle doldurarak idrar akşını önlüyordu. Bu taşların yol açtığı tıkanıklık nedeniyle her iki böbreğinde şişme-büyüme meydana gelmişti.”

Reklam
Reklam

En önemli nedeni “idrar yolu enfeksiyonu”

Yapılan çalışmalara göre; çocuklarda böbrek taşı hastalığının ülkemizde görülme sıklığı 100'de 1 civarında. Ancak tüm dünyada son yıllarda bu hastalık çocuklarda artan sıklıkta görülmeye başlandı. Buna paralel olarak Türkiye'de de böbreklerinde taş olan çocuklara daha fazla rastlanacağı düşünülüyor. Üroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Bora Özveren, çocukluk çağında taş oluşumunun altında birçok neden yattığına dikkat çekerek bunları şöyle sıralıyor: “Gerek doğumsal bazı sorunlar, gerekse sonradan oluşan durumlar taş hastalığına yatkınlık oluşturabiliyor. Çocuklarda özellikle idrar yolu enfeksiyonu taş hastalığı oluşumunda önemli rol oynuyor. Prematüre doğan bebeklerde de taş hastalığına yakalanma riski daha fazla oluyor. Bunlar dışında İdrar yollarının yapısal anomalileri, idrarın içeriğini değiştiren bazı metabolik nedenler ile beslenme yetersizlikleri de zemin hazırlayıcı etkenler arasında yer alıyor”

Böbrek kaybı ile sonuçlanabilirdi

Yrd. Doç. Dr. Bora Özveren, böbreklerde oluşan taşların küçük yaştaki çocukların narin olan idrar yolları üzerinde oldukça hızlı ve geri dönüşümsüz hasarlar bırakabildiği uyarısında bulundu. Özellikle eşzamanlı idrar yolu iltihapları ve idrar akımının engellenmesi sonucu oluşan hasarın böbrek kaybına yol açabildiğine dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Bora Özveren sözlerine şöyle devam ediyor: “Maalesef ülkemizde diyalize muhtaç böbrek yetmezliği gelişmiş çocukların önemli bir oranında altta yatan neden taş hastalığı ve buna bağlı komplikasyonlar oluyor. Buğlem'in durumunda da, eğer geç kalınsaydı, böbreklerinde telafi edilmesi zor hasarlar, böbrek dokusunda çürüme, bunun sonucunda da böbrek kaybı oluşabilirdi”

Reklam
Reklam

Böbreğindeki taşlar minyatür aletlerle temizlendi

Üroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Bora Özveren, Buğlem'in her 2 böbreğindeki taşların,

“Perkütan Nefrolitotomi” adı verilen endoskopik yöntemle tek bir seansta temizlendiğini belirtiyor. Bu yöntem sayesinde Buğlem’in açık operasyonun getirebileceği zorluklardan korunduğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Bora Özveren, vücutta ve böbrekte herhangi bir kesik olmadan gerçekleştirilen bu operasyonu şöyle anlatıyor:

“Perkütan Nefrolitotomi ameliyatında kesi olmuyor. Buğlem’in sırt-yan bölgesinde bir kalem çapında delik açarak yerleştirdiğimiz bir kılıf içerisinden, ucunda kamera olan bir alet ile böbreğe ve taşlara ulaştık. Böbreklerdeki taşları lazerle yok ettik ve bazı ufak parçaları da dışarıya aldık. Elbette hastamız 9,5 kilo ağırlığında küçücük bir çocuk olduğu için tüm aletler büyük hastalarda kullandıklarımıza kıyasla minyatür boyuttaydı. Kapalı ameliyat olması sayesinde Buğlem’i hastanede sadece birkaç gün misafir ettikten sonra evine sağlıklı olarak taburcu ettik”

Reklam
Reklam

Bol bol suç içmesi önemli

Üroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Bora Özveren, Buğlem’i önümüzdeki aylarda belli aralıklarla takip edeceklerini vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti: “Buğlem’in böbreklerinde taş kalmadı. Buğlem'de niye taş oluştuğunu ortaya çıkarabilmek için bazı testler yaptık, ileride de yine incelemeler yapacağız. Ancak çocuklarda taş hastalığı tekrarlayabiliyor. Bu nedenle nüks etmesini önlemek için aileye Buğlem’e taş oluşumunu artıran besinler yedirmemeleri ve bol bol su içirmeleri gibi önerilerde bulunduk ve ilaç tedavisine başladık. Buğlem’i bir süre düzenli aralıklarla takip etmeye devam edeceğiz”

Artık akranları gibi gönlünce oynayabiliyor

Kızlarının sağlığına kavuşması üzerine dünyaya adeta ikinci kez geldiklerini belirten 20 yaşındaki ev hanımı Selin Akgün ile 3 yıllık eşi 24 yaşındaki güvenlik görevlisi Ahmet Akgün, “Kızımızın ağlamalarının nedeninin böbrek taşları olduğunu duyunca çok korkmuştuk. Acil müdahale edilmezse, böbreklerini kaybedecekti. Tekirdağ’da çözüm bulamayınca, İstanbul’a geldik. Bizim için oldukça zor bir süreçti ama çok şükür ki kızımız sağlığına kavuştu. Artık geceleri ağlama nöbetleriyle uyanmıyor, akranları gibi gönlünce oynayarak zaman geçiriyor” dediler.

Reklam
Reklam