Cildimiz zaman içinde hem çevresel hem de genetik faktörlerin etkisine maruz kalır. Her iki faktöründe etkisiyle zarar görür ve zaman içinde canlılığını kaybeder. Cilde en çok zarar veren faktör ise güneş ışınlarıdır.
Zaman içerisinde yaş aldıkça çevresel ve genetik faktörlerin zararları belirgin bir hale gelir. Cilt yapısı bozularak donuk görünebilir, sivilce lekeleri oluşabilir ve kırışıklıklar derinleşebilir. Bu ve benzeri sorunların çözümleri için minimal işlemler ile cilt gençleştirilebilir. Minimal cilt gençleştirme yöntemlerinden sıklıkla tercih edilenler ise;
Botoks uygulaması: Genellikle kırışık tedavisinde tercih edilir. Kaş kaldırma, çene hattı belirginleştirme ve inceltme amacıyla uygulamalar yapılabilir. Bunların haricinde ise migren ve aşırı terleme hastalıklarının tedavisinde de botoks yöntemine başvurulur.
Dolgu uygulaması: Sıklıkla yüz bölgesinde hacim kaybı başlayan bölgeler için tercih edilir. Derin kırışıklıklar, dudak, alın, burun ve elmacık kemiği belirginleştirme ve göz çevresinde oluşan çukurların tedavisinde uygulama yapılır.
Cilt gençleştirme: Cilt gençleştirme amacıyla yapılan işlemler yüz ve vücut içindir. Gençlik ya da nem aşısı, mezoterapi yöntemi, PRP, ihtiyaca göre kimyasal peeling yapılarak kişinin şikayetleri giderilir. Uygulanacak işlemler kişilere özel olarak planlanır ve takip edilir.
Minimal cilt gençleştirme yöntemleri genellikle ameliyat gerektirmeyen işlemlerdir. Bu sebeple birçok avantaj sağlamaktadır. Anestezi ve herhangi bir dikiş olmaması sağladığı en büyük faydadır. Diğer işlemlere kıyasla iyileşme süreleri ve günlük hayata dönmek oldukça kolaydır. Uygulanan işlemlerin etkileri kısa sürede kendini belli eder bu sayede kişiler istedikleri görünüme kolaylıkla kavuşur.
Unutmamak gerekir ki minimal cilt gençleştirme yöntemleri diğer işlemlere kıyasla daha güvenilir olsa bile mutlaka alanında uzman hekimler tarafında yapılmalıdır. Aksi takdirde istenmeyen sonuçlar ile karşılaşılabilir.