Mısır Aynasında Kıyafet Düzeltmek

Mısır'da yaşananlar, dünyanın tavrı ve bunlardan çıkarılacak dersler.

Çoğunluktaki yerel, ulusal ve küresel medyanın pencerelerimize karartma yaparak bizi bilgisiz bıraktığı zamanlar çoktan bitti.

Şimdi merak edenler için, bakıp görenler için pencereler açık. Karartma yapmayan televizyonlar, internet siteleri ve yazılı basın var.

Her şey dünyanın gözü önünde oluyor.

Dün kandan ve gözyaşından beslenen şer odaklarıyla pek çok organik bağı olan bir diktatör halk iradesi ile alaşağı edilmişken bu gün onu alaşağı eden güçlerin az ama iyi semirtilmiş bir kısmı kendilerini besleyen o şer odakları ile gizli gizli yürüttükleri kirli sözleşmelerden sonra halkın seçmiş olduğu yönetimi alaşağı edip büyük ve önemli bir ülkeyi, bir anda eski günlere döndürebiliyor.

Reklam
Reklam

Halk iradesi bir kalemde silinip atılabiliyor.

Demokratik yönetim tarafından atanmış sözde kötünün iyisi bir komutan, içi başka dışı başka biri, ömrü ancak bir yıl olan demokrasiye geçiş sürecinde vatan hainliği ederek kendisine ve çevresine çeşitli çıkarlar sunan küresel güçlerle yaptığı pazarlıklardan sonra bir sabah kendisini atayan cumhurbaşkanının karşısına çıkıp darbe yaptığını, yönetimi eline aldığını söyleyebiliyor.

Her demokratik ülkede idam edilmese bile müebbet hapse çarptırılacak işler yapmış olan böyle biri cumhurbaşkanını yakalattıktan sonra çıkıp ülkenin tepesinde oturuyor ve küresel dünyanın en demokrat ülkeleri tarafından apaçık onaylanabiliyor.

Bütün dünya olup bitenleri an be an izliyor. Bütün dünya bu aynada hem darbecileri, hem onlara yardım ve yataklık edenlerle onları kullanıp o ülkeye, o ülke halkına zulmedenleri görüyor. Hem de herkes kendisini de gördüğü o aynada görüyor.

Uzun mücadeleler, uykusuz direnişler, kan ve gözyaşı ile elde edilmiş yarım yamalak bir demokrasi ile kazanılmış batı ülkelerindekilerle kıyaslanmayacak kadar az insan hakları bir anda buharlaşıp gidiyor. İnsanlar meydanlara dökülüp oylarını savunma derdinde bir ayı aşkın zaman gece gündüz demeden demokrasi adına dünyayı şekillendiren uluslararası kuruluşlarla sözde demokrat ülkelere bu işe el atın demek istiyorlar. Yüz binlerce kişi geceleri uyumuyor, gündüzleri Mısır'ın yakıcı sıcağında görülmeyi, fark edilmeyi bekliyor.

Reklam
Reklam

Onların umdukları destek kendilerine, hakları, oyları gasp edilmiş halka gelmiyor, tam tersine darbeci yönetime geliyor.

Küresel güçlerin orkestra şefi ABDo ağa ülke Mısır olunca, Mısır'ın komşusu da evladı gibi sevdiği ve var olduğu günden beri bölgede kan ve gözyaşının nedeni bir ülke olunca sessiz kalıyor.

Allah'ın bölgeye verdiği yüksek katma değerli nimet olan petrolü bildikleri gibi paraya çevirip keyiflerince yaşayan, gerçekte sayı olarak bölgedeki halk dikkate alındığında sınırlı sayıda aileden oluşan ve nüfusları az olan krallar, şeyhler ve emirler de demokrasi rüzgarı kendilerini çöl kumları altında bırakmasın diye bu zulme razı oluyor, dolarları aktarıyor, destek veriyorlar. Bir zamanlar boykot ettikleri ABDo ağanın korumasındaki yaramaz ülkenin amaçlarına hizmet eden politikalara amelelik ediyorlar.

Meydanlarda ellerinden alınmış demokratik iradelerini, ziyan edilmiş umutlarını arayan kadın, erkek, çoluk, çocuk, yaşlı, genç direnen silahsız, savunmasız insanlar günde yirmi dört saat yayın yapan televizyon kanalları ile dünyaya gösterildikleri halde görülmüyor, işitilmiyorlar.

Reklam
Reklam

Dünyadaki ülkeler, politikacılar, yöneticiler, sözde demokratik uluslararası kuruluşların yöneticileri ile sıradan insanlar kendi görüntülerinin de düştüğü bu aynada olup bitenleri izlemeye devam ediyorlar.

Darbeciler kendi içlerinde kendilerine göre taşları yerine oturtup, tezgahlarını sağlamlaştırırken dünya sadece izliyor.

Darbeciler ordu ve polis güçleri içindeki kiralık katilleri özel desteklerle motive edip halkı kurşuna dizmeye hazırlarken dünya izliyor.

Sabah namazında camide, bir mabette insanlar kurşuna dizilirken dünya izliyor.

Sonraki zamanlarda da yine silahsız halk kitleleri kadın, erkek, çoluk çocuk kurşuna dizilirken, hedef gözetilmeksizin binlerce insan öldürülürken dünya izliyor.

Medyanın her çeşidi açık. O aynada herkes hem olanları, hem kendini, kendi durduğu yeri görüyor.

Dünyada demokrasiyi kurma adına çeşitli ülkelere müdahalede bulunan küresel güçlerin maskeleri bir bir düşüyor. Onların Irak'ta, Afganistan'da, Kore'de, Vietnam'da, bulundukları Afrika ülkelerinde gerçekte insan hakları için değil sömürü için cirit attıkları gerçeği aynadaki resimleri ile bir kez daha netleşiyor.

Reklam
Reklam

İslam ülkelerinin yöneticisi pozisyonunda bulunan, kutsal yerleri ziyaret eden insanlardan da para kazanan, adları şeyh, emir olan, bazen namaz kılma pozları veren söz sahibi diktatörlerin de kendi düzenleri bozulmasın diye bu sömürgecilerle omuz omuza olduğu yine aynada net olarak görünüyor.

ABDo Ağa yalnız değil. Her dinden ve her ülkeden müttefikleri var. Dünyayı birlikte şekillendiriyorlar. Demokrasi yalanıyla kan dökülmesine ortam hazırlıyor, kendilerine yakın buldukları her dinden, her ulustan vampirlere para ve silah desteği sağlıyorlar. Demokrasi ve insan hakları kavramlarını sadece kalabalık insanları kandırmak, ağızlarına bir parmak bal çalmak için kullanıyorlar. Aynada hepsi bir bir ve net olarak ortaya çıkıyor.

Çin ve Rusya'nın nerede durduklarını bilmeyenimiz yok. Onlar da aynanın önemli bir bölümünde oldukları için gözden kaçmıyorlar.

Bu aynada gördüklerimiz önemli.

Dikkatli bakınca bu aynada bizim ülkemizde kimler ne işler yapıyor sorularının yanıtlarını da görmemiz mümkün.

Düne kadar ipleri ellerinde tutanlar şimdi kimlerle ne işler pişiriyorlar, neleri pazarlama peşindeler aynada var.

Reklam
Reklam

Bizdeki gerçek demokrasi yanlıları nerede duruyor, kendilerine karşı geliştirilen gizli projelere ne kadar hazırlıklı duruyorlar o da aynada var.

Birer birer biz insanlar da aynada varız. Vicdanlarımızın gölgesi de var.

Zalimin ve mazlumun yanında duranlarımız da aynada gözüküyor.

Şimdi tam da kıyafetimizi, duruşumuzu düzeltme, değiştirme zamanı.

Politikacılarımız da, yöneticilerimizin de, askerlerimizin de birer birer insanlarımızın da bunu yapması kaçınılmaz.

Aynada kendimize bakalım, bölgemizde ve ülkemizde olan darbe hesaplarına, onları hazırlamaya çalışanların kimler olup nerede durduklarına, ülkeyi karıştırmaya yönelik yakın ya da uzak zamanlarda kurulmuş oyunlara, kimi çatışmaların ve çatışanların niteliklerine, nerelerle bağlantı içinde olduklarına, bazı saldırıların sembolik anlamları ile arkalarında duranlara bakalım.

Bakalım, çözümleyelim, duruşumuzu ve önlemlerimizi yeniden gözden geçirelim.

Gelecek kuşaklarımızın gerçekten demokrasi çatısı altında yaşamalarına olanak sağlamak için gayret gösterelim. Demokrasinin sık sık kesintiye uğramaması için, gelişen ve kalkınan ülkemizin duraksayan ve gerileyen ülke olmaması için, zulmün, darbelerin kol gezdiği ülkelere ve milletlere örnek olmak için, refah, huzur düzeylerimizin yüksek olması ve toplumun tüm kesimleri ile barış içinde, kardeşçe, el ele ve omuz omuza yaşayabilmek için yapalım. Ülkemizdeki demokrasi ve insan hakları kültürünü ileri götürmek için, geriletmeye çalışanlara fırsat vermemek için yapalım.

Reklam
Reklam

Yarın aynada görüntüler değişince bütün bunları yapamayabiliriz.

Bugünden kurulmaya çalışılan tezgahlar yarın işler hale gelip kimi şeyleri aksatmaya başlayınca yapamayabiliriz.

Kesinlikle bizde de diktatörlük ve darbe yanlıları, zalimlerle dirsek teması içinde olanlar vardır.

O barış, huzur ve demokrasi düşmanı çıkar çetelerine meydanı bırakmamak için yapalım.

Benden söylemesi.

20/08/13

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz