Mısır'da art arda gelen siyasi tutuklu tahliyeleri muhalifleri umutlandırdı

Mısırlı hukukçu Mahmud Cabir: - "Az sayıdaki tahliyeler, kendini aklamak için propaganda çalışmalarıyla sadece rejimin bozulan hukuki imajını düzeltmekten ibaret" - Mısırlı akademisyen ve siyasi uzman Hayri Ömer: - "(Tahliyeler), kapalı siyasi kapıların açılması, isteyenler için siyasi alanın genişletilmesi ve bunun sadece küresel ekonomik krizin gölgesinde yapılmış bir manevra olduğuna dair muhalefetin endişelerinin ortadan kaldırmasıyla sonuçlanabilir"

İSTANBUL (AA) - İBRAHİM EL HAZİN - Mısır'da Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'nin "ulusal diyalog" başlatma girişimi, bazı muhalif tutuklu ve mahkumların serbest bırakılması, muhalifleri umutlandırdı.

Mısır'da yönetiminin uzun süre ekonomik "reformlar" ve Sina'daki güvenlik çatışmalarına odaklandığı dönemin ardından Cumhurbaşkanı Sisi'nin 21 Nisan'daki "ulusal diyalog" açıklaması geldi. Sisi, ordunun yönetime el koyduğu 2014'ten bu yana ilk kez bu türden bir açıklamayla ülkede siyasi diyalog başlatma niyetinde olduğunu ifade etti.

Reklam
Reklam

Bu açıklamadan 72 saat sonra, aralarında aktivist ve siyasi tutukluların da bulunduğu 41 kişi serbest bırakıldı.

Daha sonra Sisi, 26 Nisan'da kendisine rakip ve muhaliflerin de katıldığı her yıl düzenlenen "Mısır ailesi iftarı" programında diyalog girişimini yeniden dillendirdi. İftara katılanlar arasında 2014'teki Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki rakibi Hamdin Sabbahi de bulunuyordu.

Sisi, iftarda herhangi bir istisna olmaksızın ülkedeki tüm siyasi partilerle "ulusal diyalog" süreci başlatılmasını istedi.

Nisan ayında başlayan tutukluların serbest bırakılması süreci, muhalif İstiklal Partisi eski Genel Sekreteri Mecdi Karkar, siyasi muhalif Muhammed Muhyiddin, yolsuzluk karşıtı kampanyalarıyla tanınan muhalif Yahya Hüseyin Abdulhadi'nin yanı sıra aktivist Şerif er-Rubi ve Sabbahi'ye yakınlığıyla bilinen Hüssam Muennes'in de aralarında yer aldığı önde gelen muhalif isimleri de kapsadı.

Cumhurbaşkanı Sisi'nin "diyalog girişimi"nin ardından yaklaşık bir aydır çıkan af kararlarıyla tutukluların peş peşe tahliyesi, ülkedeki muhalifler arasında memnuniyetle karşılandı. Temmuz ayında başlaması beklenen ulusal diyalogdan önce başka tutukluların da serbest bırakılması konusunda umutları yeşertti.

Reklam
Reklam

Uzmanlar, art arda gelen tahliyelerin muhalefetin endişesinin dağıtılması, yeni akımların oluşturulması, kapanmış siyasi kapıların yeniden açılması gibi bir etkisi olabileceğini belirterek, bu adımı, yönetimin hukuk imajını düzeltme girişimi olarak değerlendirdi.

- Serbest bırakılanların sayısı bini aşabilir

Önümüzdeki dönemde serbest bırakılan tutuklu sayısının bini geçebileceğine işaret edilirken, Cumhurbaşkanlığı Af Komisyonu üyesi Tarık el-Avadi, 30 Mayıs'taki açıklamasında "Komisyon, tahliye şartlarını haiz 1074 tutuklu saydı, sırasıyla serbest bırakılacaklar." dedi.

Başka bir Komisyon üyesi Tarık el-Huli ise Müslüman Kardeşler Teşkilatının bu listede olmadığını belirtti.

Uluslararası Af Örgütü de yaptığı açıklamada, Mısırlı muhaliflerin serbest bırakılmasını memnuniyetle karşıladı ve daha fazla kişinin özgürlüğüne kavuşması için çağrı yaptı.

Tutukluların ve mahkumların art arda tahliyesi, ülkedeki muhalif kesim, tutuklu yakınları başta olmak üzere memnuniyetle karşılandı. Buna karşın çoğu İhvan mensubu olan ülke dışındaki muhalifler tarafından eleştirildi.

Reklam
Reklam

Sol görüşe yakınlığıyla bilinen Sabbahi, yolsuzluk karşıtı kampanyalarıyla tanınan muhalif Yahya Hüseyin Abdulhadi'nin serbest bırakılmasından sonra sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Af kararı için Cumhurbaşkanına teşekkür ederim." ifadesini kullandı.

Sabbahi, ayrıca diğer düşünce suçlularının da benzer kararları beklediğini belirtti.

Tutuklu insan hakları avukatı Muhammed el-Bakir'in eşi Nimet Hişam, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, "ailelerin kalplerinin af kararıyla birlikte attığını, herkes sevdiğini hapishane kapısının dışında hayal ettiğini" kaydetti.

İhvan'ın yurt dışındaki önde gelen yetkililerinden Kutup el-Arabi ise sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, gelişmeleri "Serbest bırakılanların mutluluğunu paylaşıyor ve tebrik ediyoruz. Bununla birlikte olup bitenler, tutuklamaların ve tahliyelerin siyasi bir karar olduğunun kanıtı." değerlendirmesini yaptı.

İnsan hakları savunucusu muhalif Heysem Ebu Halil ise, tahliyelerin tek tek yapılmasını eleştirerek, bu şekilde bahsi geçen binden fazla tutuklunun serbest bırakılması için bir buçuk seneye, tutukluların hepsinin serbest bırakılması içinse onlarca seneye ihtiyaç olduğunu kaydetti.

Reklam
Reklam

- "Bozulan imajı iyileştirme" çabası

Mısır dışındaki sivil toplum kuruluşu Adalet İnsan Hakları Vakfı Müdürü Mısırlı hukukçu Mahmud Cabir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Az sayıdaki tahliyeler, kendini aklamak için propaganda çalışmalarıyla sadece rejimin bozulan hukuki imajını düzeltmekten ibaret." dedi.

Hukuki gözlemler açısından art arda gelen tahliyelerin "iyiye işaret olmadığına" işaret eden Cabir, bunlar arasında bir grubu (İhvan) bir suç işlememiş veya adli olarak suçlu olduğu kanıtlanmamış olsa bile herhangi bir af, serbest bırakma kararından uzak tutan "seçmeci" bir adım olmasının öne çıktığını aktardı.

Cabir, serbest bırakma eylemlerine karşılık bir yandan gözaltı işlemlerinin de devam ettiğini, şüphelilerin kendilerine yöneltilen bazı suçlamalarla haklarında yeniden davalar açıldığına dikkati çekti.

Siyasi suçlular dosyasının yavaş bir şekilde ele alındığını savunan Cabir, 2015'ten bu yana medyada yer alan bilgilere göre bu tutukluların sayısının 60 bini aştığını anımsattı.

Mısırlı akademisyen ve siyasi uzman Hayri Ömer, serbest bırakmaların meyvesini devam ettikçe vereceğini belirterek, "(Tahliyeler), kapalı siyasi kapıların açılması, isteyenler için siyasi alanın genişletilmesi ve bunun sadece küresel ekonomik krizin gölgesinde yapılmış bir manevra olduğuna dair muhalefetin endişelerinin ortadan kaldırmasıyla sonuçlanabilir." dedi.

Reklam
Reklam

Ayrıca yeni öneriler ve görüşlere göre siyasi alana girecek farklı alanlardaki grupların ve akımların oluşturulması imkan verebileceğine işaret eden Ömer, bu durumun İslamcıları kamu sahnesine entegre etme ihtimalinin ise uzak olduğunu kaydetti.

Ömer, radikal muhalefetin ifadelerinin, ulusal ya da toplumsal diyalogla örtüşen bir tutum takınma eğiliminde görünmediğini, bu nedenle onların bir siyasi sürece entegre etme fikrinin zayıf ihtimal olarak göründüğünü kaydetti.

- 2013 yazında siyasi tutuklu ve mahkum sayısı arttı

Bazı insan hakları örgütleri ve siyasilerin raporlarında, Mısır'da 2013 yazı, ülke hapishanelerindeki siyasilerin, aktivistlerin ve bazı örgüt üyelerinin sayısının artmaya başladığı tarih olarak geçiyor.

Bu süreçte, Mısır'ın yakın siyasi tarihinde demokratik yollarla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin görevden alınması, buna karşı protestoların düzenlenmesi ve bu gelişmelerin ardından seri tutuklamaların gerçekleştiği kaydediliyor.

Mısır hükümeti, bu tür raporlara karşı genellikle "ülkenin güvenlik ve istikrarına zarar veren yasa dışı uygulamalara karşı kanunların tatbik edildi" yanıtını veriyordu.

Reklam
Reklam

Hükümet, "şiddete ve teröre teşvik" suçlamasıyla yargılanan sanıkların "siyasi tutuklu" diye tanımlanmasını kabul etmezken, bu tanıma bağlı kalan muhalefet ise bir de "düşünce mahkumları" ifadesini eklemişti.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: