Mısır'da gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan AA çalışanı Hilmi Balcı yaşadıklarını anlattı:

"Uluslararası basının ve kurumların da müdahil olması daha fazla baskı oluşturdu. İşlemler olağanüstü bir şekilde hızlı ilerledi. Çok şükür iyi bir şekilde sonuçlandı ve memleketimize döndük" - "(Gözaltında olan AA çalışanları) Onların da kefaletle serbest bırakılmasına karar verildi ancak hafta sonu cuma tatilinin başlaması nedeniyle cumartesi sabah işlemlerinin devam edip serbest bırakılacağı bildirildi. Ümidimiz onların en kısa zamanda hürriyetlerine, özgürlüklerine kavuşması" - "Kapıyı çaldılar. 'Burası nedir, siz kimsiniz, ne iş yapıyorsunuz?' diye sordular. Sağa sola bakındıktan sonra başka birilerini aradılar, onlar geldiler. Sonra başkaları daha gelmeye başladı. Daha fazla araştırmaya başladılar. O gece bizi bilmediğimiz bir yere götürdüler"

İSTANBUL (AA) - Mısır'da Anadolu Ajansı (AA) Kahire ofisine polis baskınında gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan Hilmi Balcı, "Uluslararası basının ve kurumların da müdahil olması daha fazla baskı oluşturdu. İşlemler olağanüstü bir şekilde hızlı ilerledi. Çok şükür iyi bir şekilde sonuçlandı ve memleketimize döndük." dedi.

AA Kahire Ofisi Mali ve İdari İşler Sorumlusu Balcı, Mısır polisinin 14 Ocak salı günü AA Kahire ofisine düzenlenlediği ve kendisinin de aralarında olduğu 1'i Türk vatandaşı, 4 çalışanın gözaltına alındığı baskın sırasında yaşadıklarını anlattı.

Reklam
Reklam

Mesai bitimine yakın saat 17.00'de güvenlik kuvvetlerinden 3 kişilik bir ekibin ofise geldiğini söyleyen Balcı, "Kapıyı çaldılar. 'Burası nedir, siz kimsiniz, ne iş yapıyorsunuz?' diye sordular. Sağa sola bakındıktan sonra başka birilerini aradılar, onlar geldiler. Sonra başkaları daha gelmeye başladı. Daha fazla araştırmaya başladılar. O gece bizi bilmediğimiz bir yere götürdüler." diye konuştu.

Sonraki gün öğle saatlerinde savcılığa çıkarıldıklarını belirten Balcı, şöyle devam etti:

"Savcılığa çıkarıldığımızda elçiliğimizin bu işe müdahil olduğunu, elçiliğin avukatını gördüğümde anladım. Çarşamba günü, işlemler tamamlanmak üzere perşembe gününe ertelendi. Perşembe günü sabah yine maslahatgüzarımız, basın müşavirimiz ve elçilik avukatı savcılık görüşmelerimizde hazır bulundu. Süreç çok hızlı ilerledi. Bunu daha sonradan öğreniyorum ki, devletimizin ve milletimizin büyük bir desteği olmuş. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere tüm devlet büyüklerinin bu işte büyük emeği olduğunu sonradan öğrendim. Bu işlemlerin hızlı yürümesini sonradan anladım."

Reklam
Reklam

- "3 arkadaşımızın serbest bırakılacağı bildirildi"

Hilmi Balcı, baskının sebebiyle ilgili kendilerine herhangi bir açıklama yapılmadığını, sadece işlemler bittikten sonra yurt dışına çıkmaları gerektiğinin söylendiğini aktardı.

AA çalışanı 3 kişinin hala gözaltında olduğunu anımsatan Balcı, "Onların da kefaletle serbest bırakılmasına karar verildi ancak hafta sonu cuma tatilinin başlaması nedeniyle cumartesi sabah işlemlerinin devam edip serbest bırakılacağı bildirildi. Ümidimiz onların en kısa zamanda hürriyetlerine, özgürlüklerine kavuşması." dedi.

Balcı, suhuletle devam eden bir sürecin ileride daha olumlu sonuçlar vermesini ümit ettiğini dile getirdi.

"Uluslararası basının ve kurumların da müdahil olması daha fazla baskı oluşturdu. İşlemler olağanüstü bir şekilde hızlı ilerledi. Çok şükür iyi bir şekilde sonuçlandı ve memleketimize döndük." diyen Balcı, memleketine böyle bir süreçten geçerek döndüğü için sevinçli olduğunu ifade etti.

- "Arkadaşlarımızın dışarıyla irtibatını kestiler"

AA Kahire Ofisi Temsilcisi Aydoğan Kalabalık ise ofisten ayrıldıktan yarım saat sonra arkadaşlarının arayarak ve mesaj yoluyla olayı haber verdiklerini anlattı.

Reklam
Reklam

Büyükelçilikteki basın müşaviriyle birlikte ajansın avukatı ile telefonda görüştüklerini kaydeden Kalabalık, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Avukat, 'Siz henüz ofise gitmeyin. Önce avukatımızı gönderelim, ne olduğunu öğrenelim. Ondan sonra bir karar veririz.' dedi. Sonra büyükelçiliğe geçtim. Maslahatgüzarımız Kemalettin Eruygur Bey ile gece saat 00.00'a kadar olayı takip ettik. Bir bayan gazetecimiz de vardı Hilmi Bey ile beraber. Bayan gazetecimizi serbest bıraktılar. Ondan bazı bilgileri öğrendik. Ofiste arama yaptıklarını, interneti kestiklerini, arkadaşların telefonlarını aldıklarını, bilgisayarları kontrol ettiklerini ve dışarıyla irtibatı tamamen kestiklerini öğrendik. Gece bulunduğumuzun binanın görevlisini arayarak ne olduğunu sordum. Arkadaşları götürdüklerini söyledi."

- "Sınır dışına çıkarılacağımız ifade edildi"

Ertesi sabah erkenden büyükelçiliğe gittiğini dile getiren Kalabalık, saat 15.00'te Mısır İçişleri Bakanlığı'nın bir açıklama yaptığını fakat o zaman ajansın haberi yayınladığını, Dışişleri Bakanlığı'nın Mısır maslahatgüzarını çağırdığını, farklı yayın kuruluşlarından kınamalar gelmeye başladığını anlattı.

Reklam
Reklam

Bir sonraki gece maslahatgüzarın, büyükelçilikte kalmasının uygun olacağını söylediğini aktaran Kalabalık, "Çünkü İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada benim de adım vardı. Üçüncü gün maslahatgüzarımız Mısır Dışişleri Bakanlığına çağrıldı. Hilmi Bey'in sınır dışına çıkarılacağı, onun için dilekçe yazılması gerektiği ifade edildi. Beni de soruyorlar 'Nerede, büyükelçiliğinizde değil mi?' diye. Maslahatgüzarımız da 'Tabii ki bizde.' demiş." şeklinde konuştu.

Aydoğan Kalabalık, kendisini savcılığa çağırdıklarını dile getirerek, "Maslahatgüzarımıza garanti vermişler, 'Kesinlikle tutuklama olmayacak.' diye. Hilmi Bey ile bizim sınır dışı edileceğimizi ifade etmişler. 2 saatlik sorgulamanın ardından büyükelçiliğe teslim edilmek ve yurt dışına gönderilmek üzere oradan ayrıldık. Doğrudan havaalanına geçtik." ifadelerini kullandı.

- "Mısır'da basın özgürlüğü konusunda problem olduğu biliniyor"

Ajansın 2012 yılından beri Mısır'da olduğunu hatırlatan Kalabalık, şu değerlendirmede bulundu:

"Mısır'da zaten 2013'ten sonra basın özgürlüğü konusunda bazı problemler yaşandığı biliniyor. Daha önce bazı gazetecilerin tutuklandığını, gözaltına alındığını biliyoruz. Mısır Cumhurbaşkanı Sisi'nin bir açıklaması vardı. El-Cezire muhabirleri meselesinden sonra yabancı gazeteciler için en uygun yöntemin sınır dışı etmek olduğunu söylemişti. Maslahatgüzarımızdan sınır dışı edilme ihtimalimizi duyduğum zaman hemen o aklıma geldi. Uluslararası medya ve kuruluşlar özellikle de basın özgürlüğüne çok önem veriyor ve bu olayda da ajansımızı desteklediler."

Reklam
Reklam

Birleşmiş Milletler'den, Amerika'dan ve birçok ülkeden destek gördüklerini belirten Kalabalık, başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Türkiye'nin de hem iktidarıyla hem muhalefetiyle kendilerine destek verdiğini söyledi.

Anahtar Kelimeler: