Mısır'da Ordunun Yönetime El Koyması

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Mısır'da ordunun yönetime el koymasına ilişkin, "Sayın Kılıçdaroğlu burada yaşanan gelişmeleri yorumlarken aslında aba altından AK Parti'ye sopa göstermek istiyor. Yazık, yazık, çok yazık" dedi. Gemlik İskele Meydanı'nda düzenlenen "Büyükkumla Barajı Temel Atma Töreni" sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Arınç, Mısır'da üzücü olaylar yaşandığını söyledi. Mısır'ın Genelkurmay Başkanı ve Milli Savunma Bakanı olan kişinin, birkaç gün önce yanındaki heyetle bir konuşma yaparak, Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin görevinden uzaklaştırıldığını, bütün yetkilerinin Anayasa Mahkemesi Başkanına geçtiğini, parlamentonun feshedildiğini, kısa bir süre içinde yeni bir hükümet kurularak seçimlere gidileceğini açıkladığını hatırlattı. Ortadaki gerçeğin, halkın oylarıyla seçilmiş bir cumhurbaşkanı ve onun hükümetinin darbe yoluyla görevden uzaklaştırılması olduğuna dikkati çeken Arınç, çok üzüntü verici diye nitelendirdiği bu durumun kabul edilemeyeceğini vurguladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun, Mısır'daki gelişmelerle ilgili açıklamalarda bulunduğunu anımsatan Arınç, şöyle devam etti: "İstanbul'da, Dolmabahçe'de benim de içinde bulunduğum bazı bakanlarla bir değerlendirme yapılmış ve Mısır olayı etraflıca görüşülmüştür. Sayın Başbakanımızın dünkü konuşması bu çerçeve içerisinde yapılmış bir konuşmadır ve hepimizin düşüncelerini çok açık bir şekilde ifade etmektedir. Öncelikle demokrasi açısından baktığımızda Mısır'da yaşanan gelişmeleri reddetmek durumundayız. Bu bir darbedir. Seçilmiş cumhurbaşkanı ve hükümet, bütün yetkileri elinden alınmış ve görevden uzaklaştırılmıştır. Ordu veya Genelkurmay, elindeki silahlı güçle bunu yapmıştır. Kendisine destek olan bazı sivil unsurların bulunması, olayı darbe boyutundan dışarıya çıkarmaz. Çünkü demokrasinin ortak paydası şudur; seçimle gelenler ancak seçimle ve sandıkla giderler. Adını darbe koymazsınız, bir başka şey konuşursunuz ama yapılan iş, demokrasiye doğrudan müdahaledir. Parlamentonun feshedilmesi, hükümetin ortadan kaldırılması, yüzde 52 oyla seçilmiş bir cumhurbaşkanını gözaltına almak ve tutuklamak, bunun darbe niteliğini hiçbir zaman ortadan kaldırmaz. Bunu çok yanlış buluyoruz. Bunu Mısır halkına karşı bir ihanet olarak görüyoruz. Mısır halkının seçimine karşı adeta onu hiçe sayan bir anlayış olarak görüyoruz." - "Mursi, halkın oylarıyla seçilmiştir ve derhal serbest bırakılmalıdır" Türkiye'de geçmişte yaşanan acı tecrübelere bakıldığında Mısır halkını çok daha iyi anlayıp tahlil edebildiklerini dile getiren Arınç, bu olayı bir darbe, bir el koyma, hükümetin ve cumhurbaşkanının yetkilerini gasbetme olarak gördüklerini belirtti. Yönetime gelen, ant içmesiyle göreve başladığı iddia edilen kişi ve onun yönetimine, yeni kurulacak hükümete bazı uyarılar yapmak istediğini söyleyen Arınç, şunları kaydetti: "Hiçbir şekilde siyasi tutuklamalar ve gözaltına almalar yapılmamalıdır. Bunların hiçbirinin adaletle ilgisi yoktur. Başbakan bir yıl hapse mahkum edilmiştir, cumhurbaşkanı hakkında da saçma şüpheler, suçlamalar olacağını öğreniyoruz. Mursi, halkın oylarıyla seçilmiştir ve derhal serbest bırakılmalıdır. Bir taraftan İhvan bir taraftan da Vasat partilerine karşı yürütülen 400'den fazla tutuklama ve gözaltı derhal son bulmalı ve gözaltında bulunan kişiler derhal serbest bırakılmalıdır. Halka karşı şiddet kullanılmamalıdır. Malesef dün ve önceki günkü gösterilerde hayatını kaybeden insanlar bulunmaktadır. Mursi taraftarı olarak ön tarafta görülen bir insanın, başından silahla vurulmuş olarak bütün fotoğraflarını acıyla izleme imkanımız oldu. Hiçbir şekilde ordu, silahlı güçler, halkına karşı Esed'in yaptığı gibi şiddet kullanmamalı, halkın taleplerine kulak vermelidir." - "Neden korktunuz da bu tebrikleri yapmak için bir gün bile beklemediniz?" Bülent Arınç, Mısır halkına da seslenerek, onlarla dayanışma halinde olduklarını anlattı. Onları çok iyi anladıklarını vurgulayan Arınç, şu değerlendirmelerde bulundu: "Geçmişten bu yana yaptığınız çabaları çok iyi takdir ediyoruz. Bundan iki yıl önce yine aynı meydanda Mübarek'in devrilmesine yol açan gösterilerde özellikle 25 Ocak Manifestosunu çok iyi anlıyor ve sizi takdir ediyoruz. Yaşadığınız acıları, kendi acımız olarak görüyoruz. Kesinlikle şiddete sapmayın. Şiddet dışı protesto eylemlerinde bulunabilirsiniz. Çatışmayın, can ve mal kaybına sebebiyet vermeyin. Sizi bunun içerisine sokmak isteyenler olabilir. Siz oyunları bozun. Darbecilerin istediği budur; kan dökülsün, şiddet olsun ve şiddet yoluyla olaylar bastırılmaya çalışılırken halk sindirilsin. Buna gelmeyin. Emin olun ki demokrasi bütün sorunları çözecek. Halk iradesi, bütün sorunların üstesinden gelecek kadar güçlüdür." Arınç, başta ABD olmak üzere Avrupa Birliği ülkelerine ve darbeyi daha ilk saatlerinden itibaren tebrik etmek için sıraya girenlere seslenmek istediğini bildirdi. "Neden korktunuz da bu tebrikleri yapmak için bir gün bile beklemediniz?" diyen Arınç, onlara, sivil iradeye karşı bu darbeyi yapanları niçin alkışladıklarını sordu. Bunun altında yatan nedenleri çok iyi bildiğini dile getiren Arınç, "Darbecilere alkış tutanlar hiçbir zaman iflah olmadı. Geleceğinizi kurtarmak istiyorsanız halkla birlikte olun, halkın yanında olun" ifadesini kullandı. - "Mesele Mısır meselesi değil, mesele demokrasiye sahip çıkma meselesidir" Hiçbir darbenin şirin gösterilemeyeceğini vurgulayan Arınç, Türkiye'de bazı muhalefet çevrelerinin bir taraftan yarım ağızla bu darbeyi veya müdahaleyi kınarken diğer yandan Mursi'yi eleştirmekten geri durmadığını anlattı. Mısır Hükümeti ve Mursi'nin hata yapmış olabileceğini ancak bunların hiçbirinin insan hayatına mal olmadığını belirten Arınç, şöyle konuştu: "Siyasetçilerin, hükümetlerin hata yapması mümkündür ama bunun karşılığı darbe yapmak değildir. Siyasetçiler, hükümetler hata yaparsa halk bu hatayı seçimde ve sandıkta düzeltir. Demokrasilerde tek yol vardır; o da halkın iradesine müracaat etmektir. 'Siz yanlış yaptınız' diyerek darbe yapacağını söyleyen despotlara hak vermek, ne var ki bizim muhalefetin genlerine işlemiş. Tüm muhalefeti kastetmiyorum ama Sayın Kılıçdaroğlu burada yaşanan gelişmeleri yorumlarken aslında aba altından AK Parti'ye sopa göstermek istiyor. Yazık, yazık, çok yazık. Bir taraftan darbeyi yarım ağızla kınarken bir taraftan da seçilmiş hükümetlere, halk iradesiyle iktidara gelenlere, 'Sizin sonunuz da böyle olur ha, ayağınızı denk alın' demek, bir muhalefet liderine, iktidara gelecek, gelmesi muhtemel bir partinin genel başkanına yakışmıyor. Yarım ağızla değil, tam ağzımızla söylüyoruz. Mısır'da yapılanlar, dünyanın bir başka ülkesinde de yapılmış olsaydı, Asya'sında, Afrika'sında, bir başka ülkesinde, aynı şekilde buna karşı ilkesel olarak biz AK Parti olarak şunu söylerdik; 'Yapılan yanlıştır, kötüdür, çirkindir. Bu bir darbedir, halk iradesine karşı bir baskıdır. Bunu lanetliyoruz.' Mesele Mısır meselesi değil, mesele demokrasiye sahip çıkma meselesidir. Bunu tam düşüncesi ve görüşü olarak ifade eden, ne var ki sadece AK Parti kaldı Türkiye'de." Arınç, horlanan, zorlanan, mağdur ve mazlum Mısır halkıyla, darbecilerin postalı ve silahı karşısında korumasız ve çaresiz kalan herkesle dayanışma içinde olduklarını ve bunu bütün dünyanın bilmesi gerektiğini söyledi. Türkiye'de başta ana muhalefet olmak üzere medyanın, siyasetin, demokrasi özlemiyle yanıp tutuşanların, Mısır'daki olaylardan çıkaracağı çok büyük dersler olduğunu ifade eden Arınç, "Bir zamanlar, 'Ordu darbe yapsın da bunlardan başka türlü kurtulamıyoruz' diye bekleyenlerin uslandığını zannediyorduk ama kanları depreşiyor. Bir yerlerdeki bu hareketleri görüp, 'Ah bizde de olsa keşke' özlemini çekenler var. Sayıları biraz azalmış da olsa" değerlendirmesinde bulundu.