Mit Eski Müsteşarı Taner: Gülen'in Evine Girdiğimizde Yatağı Sıcaktı

  Nursima KESKİN / ANKARA, FETÖ/PDY Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu'nda dinlenen MİT eski Müsteşarı Emre Taner'in komisyondaki önemli açıklamaları, tutanaklara

Nursima KESKİN / ANKARA, FETÖ/PDY Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu'nda dinlenen MİT eski Müsteşarı Emre Taner'in komisyondaki önemli açıklamaları, tutanaklara şöyle yansıdı:
"(Fethullah Gülen yurt dışına gitmesine yönelik) Yani şimdi, orada 'Gitti, kaçtı' tabirleri arasına sıkışmamak lazım. MİT'in o dönemde Gülen'e dönük yoğun baskısı ve faaliyeti vardı hatta o dönemde ben İstanbul Bölge Başkanıydım çok iyi hatırlıyorum, Ümraniye'de kaldığı eve saat farkıyla girdik, dakika farkıyla girdik; yatağı sıcaktı ama kendisi yoktu çünkü içeriden haber vermişlerdi, polisten haber vermişlerdi. Şimdi, böyle bir noktada artık başına gelecekleri hesap ettiği için Türkiye'de kalmak istemedi. İstemedi ve gitti yani buna ister 'kaçma' deyin, ister 'gitme' deyin, normal pasaportla çıktı gitti. Öyle 'kaçırıldı' tabiri yanlış olur.

Reklam
Reklam

"MİT SİLAHLI KUVVETLER BÜNYESİNDE İSTİHBARAT YAPMAZ, MY 114-1 (Silahlı kuvvetlerdekileri FETÖ'cü olduğu bilgisinin verilmemesi) 1992 yılından sonra MİT sivilleşme sürecine girmiştir doğal ve doğru olarak. 1992'de böyle bir sivilleşme sürecine geçiş FETÖ ile ilgili istihbarat zafiyetine neden olmuş algısı çıkıyor ortaya böyle bir şey yoktur. O teşkilatta 44 yıl çalışan biri olarak 66 yılına kadar olan süre içinin diyorum bir istihbari zafiyet olmamıştır. belki kaliteli bilgilerde zorluklar olmuştur ama askerin ve sivilin yönetmesinden başka bir tarz farkından başka hiçbir istihbari gerileme olmamıştır bize göre. Suçla arasına mesafe koyan ve bu suçu bir türlü yasalar çerçevesinde üstüne almayan bir örgütün ete kemiğe büründürülüp 'Şu albay, şu general, şu şudur.' diye bizim tarafımızdan seslendirilmesi mümkün değildir, biraz evvel onu ifade etmeye çalıştım. Stratejik anlamda bilgi toplayan bir Teşkilatız. Biz Fetullah Gülen'in devlette ciddi bir kadrolaşma içerisinde olacağını söylüyoruz, bundan sonrası ilgili kurum ve kuruluşların ve onun altındaki diğer güvenlik kuvvetlerinin işidir. Yani, biz her birlikte, nerede, ne oluyor, ne bitiyor… O noktaya bir daha temas etmek istiyorum: MİT Silahlı Kuvvetler bünyesinde istihbarat yapamaz; MY 114-1(C) isimli bir talimat bunu durdurmuştur.

Reklam
Reklam

"ORTAK AKLIN DEVREYE GİRMESİ LAZIM, BU HDP OLABİLİRDİ"
(Kürt meselesinin çözümü) Şimdi, bugün için öyle bir noktaya gelindi ki 'Hadi gelin, oturun, konuşalım.' diyecek noktada değilsiniz. Bir ortak akla ihtiyaç var. İnsanlar ölüyor. Şimdi burada ölüler sadece şehitler olarak alınıyor. Değil. Dağda da ölenler var. Çok miktarda insan ölüyor, bunlar korkunç yaralar var şu anda. Her ölünün ailesinden 4 kişi ertesi gün dağa çıkıyor. Sayın İlker Paşam bunu söyledi. Dağa çıkışları niye engelleyemiyorsunuz? Bu ölümler devam ettiği sürece dağa çıkışları engelleyemezsiniz. Ailesinden 10, 15 adam ölmüş, 20'si de dağda. Çocuklarının adını bilmeyen insanlar var. Şimdi böyle olunca bir defa ortak bir aklın, siyaset aklının devreye girmesi lazım bu, HDP olabilirdi, o kadarını ifade etmek istiyorum.

"ÇALIŞTIĞIM DÖNEMDE MİT'E FETÖ'NÜN SIZMASI SIFIRA YAKINDIR"
(FETÖ'nün MİT'e sızması) Dikkat ederseniz ben kendi çalıştığım dönem itibarıyla sorumluluk hissediyorum. Ben çalıştığım dönemde MİT'e FETÖ'nün sızması sıfıra yakındır. İsterseniz almazsınız, iyi incelerseniz almazsınız, ondan sonrasını bilemem, ondan sonrasını d aha sonraki yönetim cevaplayacaktır. Şimdi '70 kişi, 80 kişi MİT'ten FETÖ bağlantılı diye ayrıldı.' denildiği zaman yani yadırgamamak mümkün değildir. Geçmiş döneme ait değildir, belki 2, 3, 5 kişi olabilir, ona bir itirazımız yok ama son dönemde bu girmelerin daha rahat ve fazla olduğuna dair bir izlenim vardır, bunu rahatlıkla söyleyebilirim. MİT devlet kurumları içerisinde FETÖ anlamında ve diğer yıkıcı örgütler anlamında en temiz kalmış örgüttür. Millî İstihbarat Teşkilatı bu ülkenin namusudur, onun başındaki Müsteşar da o teşkilatın namusudur. Eğer bu iki namus bir araya gelmezse, güven duygusu sağlanmaz.

Reklam
Reklam

"ÖRGÜT HUKUKSUZLUĞU KULLANIRKEN SİZ HUKUK İÇİNDE SINIRLI KALDIĞINIZDA AÇMAZ NOKTAYA GELİYORSUNUZ"
(MİT kanunu) Millî İstihbarat Teşkilatının yaptığı her şey yasalar içinde değerlendirilemez. Karanlık ve gri bölgeler vardır, siyah noktalar vardır, gizli servisler bunun için kurulur. Ahmet Necdet Sezer Bey, Değerli Cumhurbaşkanı hayattadır, bu konuyu defalarca kendisiyle konuştuk. Aldık, bir bilgiyi götürdük, koyduk önüne 'Çok dehşetli bilgi.' dediler, evet. Dedim ki: 'Sayın Cumhurbaşkanım, bu bilgi anlayışa göre yasa dışı çünkü biz yasa dışı dinleme yapıyoruz. Ne yapmam gerekir? Ankesör dinliyorum.' Hukuken dinleyemezsiniz. Örgüt hukuksuzluğu kullanırken siz hukuk içerisinde sınırlı kaldığınızda büsbütün açmaz bir noktaya geliyorsunuz. Yani, daldan dala geçiyorum ama çok önemli konular bunlar. Dünyanın hiçbir ülkesinde Anayasa'sıyla Millî İstihbarat Teşkilatının görevlerini sınırlayan bir başka ülke yok, bunu bir biz yapmışız. MİT denetlenmesin.’ demiyoruz, o dönemde de söyledik.

"'NEDEN CIA GİBİ ÇALIŞMIYORSUNUZ ' DİYE SORULUYOR, SİZ EVVEL AMERİKA OLUN"
Hep şu soru sorulmuştur: 'Neden CIA gibi çalışmıyorsunuz?' Ben de diyorum ki: 'Siz evvela Amerika olun, ondan sonra CIA'yı kuralım.' Şimdi, Amerika olmayan bir ülkede 'Niye CIA gibi çalışmıyorsunuz?' tabiri fevkalade sıkıntılı bir tabirdir. Hepsi birbirine bağlantılı hadiseler. Siyasetinize, sosyolojinize, yetişmiş personelinize, anlayışınıza, eğitim durumunuza bağlı bir hadisedir bu. Hepsi bir araya gelecek, o zaman mükemmel çıkacak.

Reklam
Reklam

"O ZAMAN AYETEL KÜRSİ OKUYUP ALLAH'A SIĞINACAĞIZ"
(Tek elde toplanan İstihbaratı FETÖ gibi örgütün ele geçirmesi) O zaman bir Ayetel Kürsi okuyup Allah'a sığınacağız, başka yapacağımız bir şey yok. Eğer tuz da koktuysa ölmüştür bu iş, çaresi yok, çaresi yok. Olmamalıdır, olmamalıdır, devlet, olmaması için gerekeni yapmalıdır. Temennimiz bu.

"BU ÜLKEYİ İKİ DEFA KÜLTÜR İHTİLALİNİN EŞİĞİNDEN MİT DÖNDÜRDÜ"

"GÜLEN'İN AMERİKA'YA GİDİŞİ ONU RAHATLATTI, BİZİ ZORA SOKTU"

"OĞLUM ALLAH'INI KİTABINI TANIDI"

(Sızmanın temeli) Ana hatları itibarıyla sosyal, ekonomik, inanç açısından birçok boş alan var. Bu alanlar boş kaldığı sürece başkaları doldurur. Devletin bu alanları doldurması gerekir. Yasaklamayla yapamazsınız bunu. Bugün baba evladına dinini anlatamıyor, bilmiyor. Birçok FETÖ'cüyle konuştum geçmiş dönemde yurt dışında görev yaptığım zamanda da 'Nedir bu itibar? Niye gidiyorsunuz bu ışık evlerine? Ne var burada? Sizi cazip kılan nedir?' diye. Babaları cevap verdi bana: 'Oğlum daha mazbut oldu.' dedi. 'Oğlum ahlaklı oldu.' dedi. 'Oğlum Allah'ını, kitabını tanıdı.' dedi. Babayı bu ilgilendiriyor, baba bunun peşinde. Baba oğlunun haylaz olmasını istemiyor.

Reklam
Reklam

"İKİNCİ DARBEDEN ENDİŞE EDİLİYORSA FETÖ'NÜN BOYU KISA KALIR"

"NE FETÖ'CÜ, NE KCK'LI, NE SOLCUYUM. EMEKLİYİM"

"ONUNLA MÜCADELE EDENLERDEN DAHA AKILLI BİR ÖRGÜT"

"TEKLİFİ BİZ YAPTIK, KONUYA MÜSAADE EDEN SİYASİ İKTİDAR BÜYÜK RİSK ALDI"

"DEVLET BİR KARAR ALDIYSA BİR MALZEME SEVK EDİLİYORSA BUNUN GÜVENLE GİTMESİ GEREKİR"
(MİT TIR'ları operasyonu) Millî İstihbarat Teşkilatı bir faaliyet yürütüyorsa, bu faaliyet devlet çapında karara bağlanmışsa örtülü bir faaliyettir, mutlaka icrası gerekir ve icrası sırasında da herkes buna yardım etmeye mecburdur, MİT Kanunu'ndaki 5'inci madde buna amirdir. Yardım etmeye mecburdur, ama ihbar edip kapıda çevirmek, bu olacak iş değil. IŞİD'e gidiyor silah, bilmem kime gidiyor, o ayrı hadise. Devlet bir karar aldıysa, bir malzeme sevk ediliyorsa bunun güvenle gitmesi gerekir, bizim anlayışımız budur, biz böyle çalıştık, böyle gördük ama ondan sonra ne oldu bilemem.

"KÜRT KADININA ULAŞAMADIĞINIZ SÜRECE BU PROBLEMİ ÇÖZEMEZSİNİZ"
(Kürt sorunu) Olay sosyaldir. Biz o dönemde bir proje ürettik. Laf lafı açıyor. Kürt kadınına ulaşamadığınız sürece bu problemi çözemezsiniz. Ana dil. Oradan geliyor. Sadece terör değildir olay. Terör bir vasıtadır, arkasında siyasi amaçlar vardır. Adam diyor ki: '30 milyonum, benim devletim niye yok?' Şimdi bu sorunun cevabını vermek durumundasınız, bazı şeylerin cevabını vermek durumundasınız. Sanayiye gittik, iş adamlarına gittik, 'Okul açalım, Kürt kadınına ulaşalım, mutlaka ulaşalım, okumaları lazım.' Hayır, yapamadık, beceremedik, çözemezsiniz. Meselenin sosyal kısmını görmeden bu konu silahla pek zor çözülür.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz