MİT TIR'ları için 5 savcı ve 3 komutan için kovuşturma izni

HSYK MİT TIR'larının durdurulmasında görev alan 5 Cumhuriyet Savcısı hakkında kovuşturma izni verdi.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) 2. Dairesi, MİT tırlarının Hatay ve Adana'da durdurulması ve aranmasında görev alan Cumhuriyet savcıları Süleyman Bağrıyanık, Ahmet Karaca, Aziz Takçı, Özcan Şişman ve Yaşar Kavalcıoğlu'nun son savunmalarının alınmasını kararlaştırdı.

Daire ayrıca, bu savcılarla Adana İl Jandarma Komutanı Özkan Çokay, Ceyhan İlçe Jandarma Komutanı Erdal Yılmaz ve Kırıkhan İlçe Jandarma Komutanı Kubilay Ayvaz hakkında kovuşturma izni verdi.

HSYK 2. Dairesi Başkanı Mehmet Yılmaz, gazetecilere yaptığı açıklamada, savcıların tutuklu olmaları nedeniyle dosyayı öncelikle ele aldıklarını söyledi.

Reklam
Reklam

Bir üyenin yurtdışında bulunması nedeniyle 6 üyeyle toplandıklarını belirten Yılmaz, 2 üyenin muhalefetine karşı oy çokluğuyla savcılar ve jandarma komutanları hakkında kovuşturma izni kararı alındığını bildirdi.

Yılmaz, üyeler Mustafa Kemal Özçelik ve Mahmut Şen'in henüz kovuşturma izni verilmemişken soruşturma aşamasında hakimlerin tutuklanmasının yanlış ve hukuksuz olduğu, ayrıca savunma için kendilerine yeterli süre verilmemesi gerekçesiyle muhalif kaldıklarını aktardı.

Kovuşturma izni kararının, Tarsus, İskenderun ve Osmaniye başsavcılıklarına gideceğini bildiren Yılmaz, evraklar ulaştıktan sonra 5 gün içinde ilgili savcılığın iddianame düzenleyeceğini ifade etti.

İddianamenin gönderileceği ağır ceza mahkemesinin de iddianamede yazılı suçlardan yargılama yapılıp yapılmayacağına, son soruşturmanın açılıp açılmayacağına karar vereceğini belirten Yılmaz, savcıların, haklarında son soruşturmanın açılması kararı alınması durumunda Yargıtayda yargılanacaklarını hatırlattı.

Kovuşturma izni vererek HSYK'nın yargılamayla ilgili görevinin sona erdiğini dile getiren Yılmaz, bundan sonra konuyu disiplin yönünden inceleyeceklerini söyledi.

Reklam
Reklam

Kovuşturma izni verilen dosyalarda ilgililere genellikle 10 gün savunma süresi verildiğini ifade eden Yılmaz, bu dosyada ise savcılara daha kapsamlı savunma yapabilmeleri amacıyla 15 gün süre tanıdıklarını bildirdi.

Yılmaz, savunmalar geldikten sonra disiplin yönünden son kararı vereceklerini kaydetti.

HSYK'nın üst düzey kolluk amirleri hakkında soruşturma ve kovuşturma işlemlerini de yürüttüğünü hatırlatan Yılmaz, bu nedenle Jandarma Komutanları hakkında kovuşturma iznini kendilerinin görüştüğünü belirtti.

AVUKATLARDAN BASIN TOPLANTISI

Öte yandan, halen Adana F Tipi Cezaevi'de bulunan savcılar Süleyman Bağrıyanık, Ahmet Karaca, Aziz Takçı ve Özcan Şişman'ın avukatları Aziz Erbek, Alp Değer Tanrıverdi ve Mustafa Kökten ortak basın toplantısı yaptı. Avukatlar adına konuşan Aziz Erbek, HSYK'nın siyasi iktidarın talimatıyla hareket ettiğini öne sürerek şunları söyledi:

"HSYK başmüfettişi tarafından, tamamıyla afaki, hayali ifadeler ve öngörülere dayalı hazırlanan rapor neticesinde yine başmüfettiş tarafından kaleme alınan tutuklama kararını veren Tarsus 2'inci Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, 23 adet klasörden ibaret dosyayı nasılsa bir günde okumuş ve tutuklanma kararı vermiştir."

Reklam
Reklam

'TARSUS 2'İNCİ AĞIR CEZA SEÇİLMİŞ'

Tarsus 2'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nin müvekkillerinin sorgulamasını yapmaya yetkili olmadığını savunan avukat Aziz Erbek şunları söyledi:

"HSYK başmüfettişi, yakalama talebini nöbetçi ağır ceza mahkemesine göndermesi gerekirken talebi yerine getireceğinden emin olduğu HSYK tarafından özel olarak seçilmiş Tarsus 2'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne göndermiştir. Müvekkiller Tarsus Adliyesi'ne geldikten sonra soruşturmada görevini yapan başmüfettişin karşılarına çıkması gerekirken, çoktan adliyeyi terk etmiştir. Müvekkillerimiz, usul ve yasada yeri olmayan bir şekilde doğrudan sorgu hakimi olan heyet karşısına çıkarılmıştır."

'SORGU BİTMEDEN TUTUKLANDIĞI DUYURULDU'

Sorgulama bitmeden 9 saat önce bazı medya kuruluşlarının müvekkillerin tutuklandığına dair haberler verdiğini hatırlatan Erbek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sorgu bitmeden saatler önce infaz hakimliği görevlilerinin adliyeye gelerek, tutuklama fezlekelerini yazmaya başlamaları, bellerinde kelepçeli polislerin koridoru mesken tutmaları, kararın ne olduğu ve hukuki olmadığı, talimatla verildiğinin en önemli delileridir. Tutuklamadan sonra başlayan hukuki mücadelede karşılaştığımız sorunlar ve önümüze çıkarılan engeller, birilerinin bu olaylardan ne kadar rahatsız olduğunu ve müvekkillerimizin tutuklu kalması için her şeyi göze aldığını göstermektedir."

Reklam
Reklam

'KAHRAMAN İLAN EDİLMELERİ GEREKİRDİ'

Cumhuriyet Gazetesi'nin yayınladığı TIR'larla ilgili olduğu belirtilen görüntülere de değinen Erbek şunları kaydetti:

"Bu görüntülerden sonra müvekkillerimizin sadece görevini yaptıkları anlaşılmaktadır. Bırakın suçlamayı kahraman ilan edilmeleri gerekirdir. Olay sırasında TIR'lara eskortluk eden kişiler, kolluğun tüm ısrarlarına rağmen MİT mensubu olduklarına dair hiç bir belge gösterememiştir. Mühimmat dolu TIR'ları durduranlar nasıl casus olur, bunları durduran savcı, nasıl darbeci olabilir? Yüzünü siyasi otoriteye çeviren yargı düzeninden ve onun içerisindeki hakimlerden hakkaniyet beklentimiz kalmamıştır."