Sabahları şiddetli bulantının yaşandığı mol gebelik, oldukça nadir görülen bir gebelik türüdür. Mol gebelik hakkında bilmeniz merak ettiğiniz her şeyi sizler için derledik.
Mol gebelik, döllenme esnasında oluşan bir hata sonucunda rahim içerisinde anormal plasental dokunun büyümesine verilen isimdir. Mol gebelik kavramı, halk arasında üzüm gebeliği olarak da bilinir. Bu durum ayrıca gestasyonel trofoblastik hastalık, hidatiform mol ve sadece mol olarak da anılmaktadır.
Mol gebelik yaşayan kadınlar, ultrasona girdiklerinde üzüm şeklinde bir görüntü görürler. Şeklinin üzüme benzemesi nedeniyle de üzüm gebeliği olarak adlandırılır.
Mol gebelik, nadir görülen bir gebelik türüdür. 1000’de 1 oranında görülür.
Mol gebeliğin iki türü vardır. Bunlar: Tam (komplet) mol ve parsiyel (inkomplet) moldür.
Tam (Komplet) Mol
Bu gebelikte sadece plasenta parçaları bulunur. Spermin, için boş olan yumurtayı döllemesi ile oluşur. Yumurtanın içinin boş olması nedeniyle bebek oluşmaz. Gebelik testi yapıldığında plasentanın beta HCG üretmesi nedeniyle test pozitif çıkar. Mol gebelik ultrason görüntüsü incelendiğinde ise sadece plasenta görünür. En sık gözlenen mol tipidir. Erken gebelikte belirti verir.
Parsiyel (İnkomplet) Mol
Parsiyel mol, kısmi mol olarak da bilinir. Bu gebelik türünde anormal plasental gelişiminin yanı sıra bebeğe ait bazı yapılar da bulunur. Parsiyel mol yani kısmi mol tipinde, normal yumurta hücresi iki spermle döllenir. Bu durumda bebek oluşur fakat genetik olarak sahip olması gereken 46 kromozom yerine, 69 kromozoma sahiptir. Bu nedenle de bebeğin yaşama şansı bulunmaz.
Daha önce de bahsettiğimiz gibi ileri yaştaki anne adayları ve kötü beslenen bireyler mol gebelik yaşama riskini taşır ve bu kişiler aynı zamanda mol gebeliğin en sık görüldüğü kişilerdir. 1000’de 1 rastlanan mol gebelik, daha önce bu tip bir gebeliği atlatmış olanlarda 10 kat oranında artış göstererek %1’e ulaşır. İki kez mol gebelik atlatan kadınlarda ise bu risk %10’a yükselir.
Normal bir gebelik geçirip geçirmediğinizi anlayabilmeniz için mol gebelik belirtileri hakkında bilgi sahibi olmanız gerekmektedir. Peki mol gebeliğin belirtileri nelerdir?
Bu gebelikte, gebelik kesesi görünmeyebilir. Rahim içerisinde üzüme benzer bir görüntü oluşur. Beta Hcg değeri yüz binin üzerinde olur. Kısmi molde değer bu kadar yüksek olmayabilir ve bu nedenle tanısını koymak daha zordur. Tam molde ise tanı daha erken konulur. Kısmi molde bebeğin varlığı durumunda yanlışlıkla normal gebelik olduğu düşünülebilir. Bu nedenle anne karnındaki plasentayı detaylı olarak incelemek çok önemlidir. Kesin tanı mol gebeliği patoloji sonuçları ile konulur. Burada önemli olan şey tahliye ettikten sonra Beta HCG seviyesinin düzenli olarak takip edilmesidir. Kansere dönerse hayati tehlikesi olabilir.
Mol gebeliğin kürtaj ile sonlandırılması gerekir. Kürtaj, anestezi altında yapılır ve rahim duvarları kazınır. Erken tespit edilip, gebelik kürtaj ile sonlandırılmazsa, üzüm salkımı olarak adlandırılan doku vajinadan gelmeye başlar. Bazı durumlarda mol gebelik ilaç tedavisi ile de sonlandırılır. Kürtaj sonrası %90 oranında farklı bir tedaviye ihtiyaç duyulmaz.
Genel anestezi altında tahliye işlemi gerçekleştirilir. Tahliye işlemi, gebeliğin yayılımına göre ağrılı bir işlem olabilir. Bu durum rahim yaralanmalarına yol açabilir. Bu nedenle hamile kişilerin mutlaka hekime başvurması oldukça önemlidir.
Bu durumda yapılan düşüğün mol gebelik olup olmadığı büyük önem taşır. Kişinin durumu tedavi olmasını gerektiriyor ise antikanserojen ilaç tedavisi uygulanır. İlaç tedavisi devam ederken beta HCG değerleri sıklıkla kontrol edilir. Burada gerekli birtakım değerlerin sıfıra inmesi önemlidir. Bu değerler sıfıra indikten sonra kişinin hekiminin de onay vermesi durumunda hamile kalmasında bir sakınca yoktur. Mol gebelik geçiren kadınlarda beta HCG içeren hücrelerin aktivitesi devam eder. Bu nedenle de sıkça kontrol edilmesi gerekir. Mol gebelik geçiren kadınlarda %10 oranında gebelik bitmesine rağmen beta HCG değerleri üretimi devam edebilir. Bu durum da kansere yol açabilir.