Uzun süredir MB'nın almış olduğu bir çok kararı ve alma şeklini eleştirdiğimi okuduğunuz gibi, son BDDK'nın tüketim ve ihtiyaç kredileri için almış olduğu kararların ise olumlu olduğunu aynı günkü yazım ile belirtmiştim. Anlaşılan o ki, Moody's de aynı fikirdeymiş. Dün BDDK kararları ile ilgili olumlu bir açıklama yapıp, bu kararların not arttırımına pozitif etkisi olabilir dedi.
Bankaların yükselişleriyle endeks 64.200 sınırına dayandı. Şimdi bu yükselişin ne kadar devam edebileceği önemli. Grafiklere bakınca endeks için 64.876 bollinger direnci var. Geçebilirse 65.200 civarları da çok önemli olacak. Olası bir yükselişte 65.000'li seviyelerde kısa vadeli bir realize yaşanmasını bekliyorum. Çünkü şuan için bakınca stochastic seviyeleri kısmen realizeler gelmesine işaret edebilecek direnç seviyelerinde bulunuyorlar.
Kurulacak yeni Hükümet'in alacak olduğu cari açık yapısal tedbirleri yerli-yabancı tüm yabancılar için çok önemli olacaktır. Doğru kararların alınması ile çekindiğimiz yakın dirençler kolaylıkla kırılabilir. Endekste rekor yükseliş yaşanma ihtimali ortaya çıkacak olursa, bunun günü geldiğinde banka hisseleriyle olması gerektiğini düşünüyor ve devamlı da söylüyorum.
Bu arada borçlanma sınırını arttırmaması halinde not indirim uyarısı yapılan ABD DOW endeksi destek-direnç menümüzde de belirtmiş olduğumuz rakamlar dahilinde yükselişini sürdürüyor. 12.570 üstünde kalabilen bir Dow 12.800'leri de test edebilir. Yok eğer 12.569 seviyesinin altına geri gelirse, o zaman son yükselişlerin kısmen bir realizesi gelir. Ben yukarı devam etme ihtimalini daha güçlü görüyorum.
Dün gelen enflasyon rakamları sonrası faiz arttırım beklentisinde olanların beklentilerinde kararsızlıkların ortaya çıktığını görüyorum. 2009 yılının sonundan beri 2009 yıl sonu faizler artar, 2010 ilk çeyreği artar, olmadı 2010 son çeyreği artmak zorunda kalacaktır, 2011 başı, olmazsa ortası, şimdi de son çeyreği hala artacaktır diyenlerin olduğunu görüyorum.
En başından beri faizlerin düşmesi gerektiğini ve düşeceğini iddia ettiğimi biliyorsunuz. Gelen enflasyon verilerinden sonra, ben hala düşmesi gerektiği düşüncemde ısrarlıyım. Hatta belli bir süreçte 200 baz puana varan oranlarda indirime gidilmesinin doğru bir karar olacağını savunuyorum. Bu yönde alınacak bir karar, sıcak paranın faiz rantı avantajını azaltacak ve bu sayede kurların fazla düşmesine engel olabilecektir. Şuanda olmaması gereken, kurların yeniden düşmeye başlamasıdır. Eğer kur rejimi değişikliği yapılmayacaksa ki, Hükümet kanadı yapılmayacak şeklinde açıklamalar yapıyordu, o halde kurları yüksek tutmak için faizlerin düşmesi doğru bir karardır. Unutmayalım ki, neredeyse tüm gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında hala en yüksek faiz Türkiye'dedir.
Faiz her zaman enflasyon ile paralel gitmez. Faiz aslında enflasyonu da belirleyebilecek bir politika aracıdır. Eli rahat hazinelerde MB'ları bazen enflasyondan ayrı bir faiz politikası izleyip, sonraki süreci şekillendirmeye çalışabilirler. Şuanda dünya ekonomilerindeki riskler ve Türkiye'nin etki alınındaki ülkelerin içinde bulunduğu politik süreçler, dış kaynak açısından en rahat ülkelerden birisinin Türkiye olmasına neden oluyor. Bu ortam bence yıllardır süregelen kısır döngülerin kırılmasını denemek için uygun fırsatlar sunuyor. Yeterki, bunu görmesi gerekenler görebilsinler.
Aydın Eroğlu
www.borsaanalizci.com