Prof. Dr. Tunç Akkoç, "Norveç’te yapılan bir çalışma var. Üniversitenin 70 bin kişi üzerinde yaptığı çalışma, Morina Balığı'nın karaciğer yağından elde edilen Omega 3’lerin kullanılmasının, bağışıklık sistemini gerçekten desteklendiğini gösteriyor. Zaten biliyorsunuz Norveç’te ölüm oranları ve vaka oranları da çok düşük. Bu yapılan araştırmalar da tamamen bunu gösteriyor” dedi.
Norveç, dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınından en az etkilenen ülkelerin başında geliyor. Bilim insanları Norveç’in pandemi dönemini diğer ülkelere göre rahat geçirmesinin sebebinin, Norveçlilerin düzenli ‘Morina Balık Yağı’ tüketmesi olduğunu düşünüyor. Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi(ECDC) rakamlarına göre, pandemi süresince 1 milyonluk nüfus başına düşen vaka sayısı 5 bin 11, ölüm sayısı ise 54 olan Norveç, bu alanda Avrupa ülkeleri arasında son sırada yer alıyor.
Norveçlilerin günlük beslenme alışkanlıklarını inceleyen bilim insanları, virüse karşı direnç mekanizması oluşturabilecek besinler üzerine Norveç tarihinin en büyük klinik çalışmalarından birini yapıyor. Oslo Üniversitesi Hastanesi tarafından 70 bin kişinin katılımıyla gerçekleştirilen araştırmadan gelen ilk bulgular, Norveç’te kullanımı çok yaygın olan Morina balık yağının içeriğindeki Omega 3, A ve D vitaminlerinin bağışıklık sistemini güçlendirdiği için koronavirüse karşı, vücuda direnç sağlıyor olabileceğini gösteriyor. Bilim insanları ise, salgın döneminde bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olacak takviye gıdaları, hekim kontrolünde kullanmak gerektiği konusunda vatandaşları uyarıyor.
Koronavirüse karşı korunmak için bağışıklık sistemini güçlendirmenin önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tunç Akkoç, özellikle omega 3 kullanmanın faydalı olacağını kaydederek şunları söyledi:
“Bağışıklık sistemini güçlendirmek için tabii ki bazı vitaminleri almak gerekiyor. Bu özellikle Kovid-19 döneminde ve diğer viral hastalıklar için de geçerli. Şu an önerilen C, A, D vitaminleri gibi takviyeler olabiliyor. Tabii bunun için mutlaka hekime başvurmak lazım. Düzeylerine bakmak, ondan sonra bunları kullanmak gerekiyor. Omega 3 çok önemli, antioksidan özelliği taşıyan yağ asitleri barındırıyor içinde. Özellikle DHA ve EPA asitlerini içeriyor. Bunu bizim dışarıdan, balıklardan alma imkanımız var ancak haftada en az 3 gün balık yememiz gerekiyor bunun için ve farklı pişirme yöntemleriyle o ürünü alabiliyoruz. Ama onun dışında takviye olarak verilen ve balıkların hem karaciğerinden elde edilebilen hem de kaslarından elde edilebilen omega 3 takviyeleri oluyor. Onlar tabii etkili olacaktır. Bu anlamda da yapılan literatür çalışmalarında, bin miligram kadar bir DHA ve EPA oranının vücut için iyi takviye destek sağladığı söyleniyor.”
Prof. Dr. Akkoç, yapılan araştırmalara göre Kuzey Atlantik Denizi’nde fazla olan Morina Balığı'nın karaciğerinden elde edilen yağların kullanılmasının, bağışıklık sistemini güçlendirdiğini dile getirdi.
Norveç’te koronavirüs vaka ve ölüm sayılarının düşük olmasının buna bağlı olabileceğinin altını çizen Akkoç, “Norveç’te yapılan bir çalışma var. Üniversitenin 70 bin kişi üzerinde yaptığı çalışma, Morina balığının karaciğer yağından elde edilen Omega 3’lerin kullanılmasının sonunda bağışıklık sisteminin gerçekten desteklendiğini gösteriyor. Zaten biliyorsunuz Norveç’te ölüm oranları ve vaka oranları da çok düşük. Bu yapılan araştırmalar da tamamen bunu gösteriyor. Dolayısıyla bu Cod liver oil (Morina Balığı karaciğer yağı) diye geçen balık yağında A ve D vitaminleri de var. Dolayısıyla yapılan çalışmalar hem Omega 3 hem EPA, DHA, A ve D vitaminleri balıktan elde edildiği için, bunun etkili olduğunu gösteriyor” diye konuştu.
Omega 3 yağ asitlerinin pek çok balıktan elde edilebildiğini ve hekim kontrolünde kullanılması gerektiğini ifade eden Akkoç, şöyle konuştu:
“Kuzey Atlantik Denizi’nde, özellikle Norveç tarafında fazla olan Morina Balığı’nın karaciğerinden elde edilen Omega 3 yağ asitlerinin yanı sıra, farklı balıklardan da elde edilenler de var. Özellikle Oslo Üniversitesi’nin yaptığı çalışma Morina Balığı’ndan elde edilen Omega 3’ün etkili olduğunu söylüyor. Miktar olarak, bin miligram civarındaki oranın doğru olduğu söyleniyor. Tabii ki fazlası zararlı. A ve D vitamini açısından belirli bir oran üzerine çıktığı zaman her şey zararlı. İnsanlar bu dönemde fazladan vitamin almaya çalışıyorlar. Çok takviye var. Ama öncelikle hekimlerine başvurarak kendi vitamin düzeylerini belirledikten sonra vitamin takviyelerini almaları çok önemli” ifadelerini kullandı.
Virüsle savaşabilmek için doğal bağışıklık sistemini güçlendirecek takviye gıdalar almak gerektiğini söyleyen Akkoç, “Özellikle doğal bağışıklık sistemimizin çok güçlü olası gerekiyor bununla savaşmak için. Bu ne kadar güçlü olursa, biz virüsle karşılaştığımızda immün sistem kendini o kadar koruyucu noktaya getirecek. Eğer virüs sistemi biraz zayıf görürse o zaman aşağılara, akciğere doğru inmeye başlıyor. O anlamda çok daha erken dönemde, virüsle karşılaştığımızda ki mutlaka herkes zaman içinde virüsle karşılaşacak, o anlamda mutlaka doğal bağışıklık sistemimizi güçlendirmemiz için besinleri, takviye gıdaları doğru kullanmak gerekiyor” dedi.