Bilecik'te dünyaya gelen ve 13 yaşında Sakarya'nın Taraklı ilçesine giderek iş hayatına atılan Yavuz, 1998'de yerleştiği İzmit'te akü imalatına başladı. İlerleyen süreçte oto tamirciliği ve yedek parçacılık da yapan Yavuz, 1999 Marmara Depremi'ni tatil için gittiği Balıkesir'in Erdek ilçesinde öğrendi.
Depremin ardından İzmit'e dönen ve zorunlu hallerde konaklayacağı bir yerinin olmasını isteyen Yavuz, arkadaşının kendisine bıraktığı minibüsü karavana çevirdi. Bu aracı iki yılı aşkın süre kullanan Yavuz, 2008'de Hac'dan döndüğünde karavanı satarak 1994 model eski yolcu minibüsünü satın aldı. Minibüsü tamamen kendi temin ettiği malzemeler ve işçilikle motokaravana dönüştüren Yavuz, eşi Hacer Yavuz'la (70) şu ana kadar birçok şehri gezdi.
Bilecik'e gelen Mehmet Yavuz, karavanla yolculuğun gayet güzel olduğunu belirterek, bu sayede dağda bayırda, deniz kıyısında adeta bir villasının bulunduğunu söyledi.
Yolcu minibüsünü motokaravana çevirme sürecini anlatan Yavuz, "Pencerelerinde değişiklik yaptım, bagajını kapattım, içini döşemeye başladım. Kaportasını tekrar yaptım. Alt ve dış kısımlarını straforla kapladım. Alt tarafında 500 litre suyum var, krom depolarım var. Bütün malzemelerim alt tarafında yer alıyor. İç mekanı güzelce yaptım; 3 oda, 7 kişilik yatak, açılır masa var. Hidroforla suyu yukarıya basıyorum. Sıcak duş alma imkanım var. Hepsini kendim yaptım. Kalorifer sistemi de döşedim. Yemek yaptığımız ocağın sıcaklığıyla karavanı 20 dakikada hamam gibi ısıtıyorum." dedi.
Yavuz, uzun yıllar çok çalıştığını, işlerini çocuklarına devretmesinin ardından gezmeye karar verdiğini dile getirdi. Yaylalara, deniz ve göl kenarlarına gittiklerini aktaran Yavuz, "Hemen hemen Türkiye'nin 4'te 3'ünü gezdim. Yolda ilginç durumlarla da karşılaştım, Polis arkadaşlar, jandarma arkadaşlar yolda durdurdukları zaman şöyle bakıyorlar. Bir bakıyorlar bu ev, 'Bu ne amca?' diyorlar. Hoşlarına gidiyor." ifadelerini kullandı.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne gidemediğini anlatan Yavuz, bu coğrafya dahil gezebildiği kadar gezmeye devam edeceğini belirtti. İlk karavanını da ekleyince 14 yılı aşkın süredir ülkeyi karış karış dolaştığını vurgulayan Yavuz, "Geçen sene evime girmedim. Burası bir evden farksız, her şeyimiz var. A'dan Z'ye, hidrofor motoruna kadar benim el yapımım. Her şeyini ben yaptığım için Türkiye'de şu anda bunun bir eşi daha olmadığına inanıyorum. Gelsinler, kontrol etsinler. Ben bunu o zamanlar 15-20 bin liraya mal etmişimdir. Şimdi 300 bin liraya, 400-450 bin liraya karavanlar var. Onların yanında benimkinin tabii biraz modeli eski." diye konuştu.
Hacer Yavuz da eşi nereye giderse kendisinin de yanında olduğunu ifade etti. Bu konuda hiçbir sıkıntı yaşamadıklarını söyleyen Yavuz, "Burada bir günümü rahat bir şekilde geçirebiliyorum. Çay yapıyorum, yumurta pişiriyorum. Yemek de yapıyorum. Aklıma ne gelirse onu yapıyorum. Burası çok iyi geliyor, hiç sıkılmıyorum." değerlendirmesinde bulundu.
(AA)