Yüksel KOÇ/İSTANBUL,
Halkalı’da 17 Ağustos tarihinde trafikte tartıştığı motosiklet sürücüsü Ahmet Sülüşoğlu’nu tabancısı ile vurarak öldüren, olay günü tutuklandıktan bir hafta sonra serbest bırakılan İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Celal Yılmaz hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, şüpheli Celal Yılmaz’ın eşi Serap Yılmaz ile birlikte Polis Eğitim Merkezi’nden Halkalı’da bulunan evlerine giderken plakası olan ancak olay anında plakası takılı olmayan motosikletin sürücüsü Ahmlet Sülüşoğlu ile tartıştığı hatırlatıldı.
OTURDUĞU SİTEYE KADAR TAKİP ETTİ
Şüpheli Celal Yılmaz ve bilgi sahibi olarak ifadesi alınan eşi Serap Yılmaz'ın beyanlarına göre olayın anlatıldığı iddianamede, ''Ahmet Sülüşoğlu'nun motosikletinin direksiyonunu şüpheli Celal Yılmaz'ın kullandığı aracın önüne doğru kırdığı, şüphelinin bunun üzerine yanında bulunan eşi Serap Yılmaz'a motosikletin plakasını almasını istediği, Serap Yılmaz'ın motosiklette plaka olmadığını söylediği bunun üzerine şüpheli Yılmaz'ın motosikleti geçerken kornaya bastığı, Sülüşoğlu'nun da bağırarak bir şeyler söylediği, oturdukları sitenin önüne kadar takip ettiği ve maktul Sülüşoğlu'nun motosikletinden inerek şüpheli Yılmaz'ın olduğu yere gittiği, bunun üzerine şüpheli Yılmaz'ın maktulün karın bölgesine doğru tekmeyle, yüz bölgesine doğru eliyle vurduğu” belirtildi.
‘SÜLÜŞOĞLU’NA DOĞRU ÜÇ EL ATEŞ ETTİ’
Sitenin özel güvenliği ile siteye giriş yapmakta olan kişilerin araya girdiği belirtilen iddianamede, “Şüpheli Celal Yılmaz 00.50’de aracı ile siteye giriş yaptı. Güvenlik görevlilerinin beyanlarına göre Ahmet sülüşoğlu, 00.51’de, ‘Burada büyük bir olay çıkacak, göreceksiniz’ dedikten sonra motosikleti ile site girişinden ayrıldı. Şüpheli Yılmaz, 00.56’da yaya olarak sitenin girişine geldi. Kendi beyanına göre özel güvenlik görevlilerine şahsın tekrar gelmesi durumunda 155’i aramaları konusunda konuştuğu, tam bu sırada 00.57’de Ahmet Sülüşoğlu’nun motosikleti ile yeniden geldiği, motosikletten indikten sonra sağ eli ile belinde bulunan tabancayı aldığı ve dolduruş yaptıktan sonra güvenlik görevlisine doğru yönelerek, güvenlik görevlilerinin beyanlarına göre şüpheliyi kastederek, ‘nerede lan o’ diye birkaç kez söylediği, güvenlik görevlisi Bektaş Erkek'in beyanına göre 2-3 kez tetiğe bastığı ancak silahın patlamadığı, özel güvenlik görevlisinin arkasında bulunan şüpheli Celal Yılmaz'ın sağ elinde tabanca olduğu halde Ahmet Sülüşoğlu'na doğru ilerlediği, güvenlik görevlisinin yanından elindeki tabanca ile Sülüşoğlu'na doğru 3 defa ateş ettiği, yere düşen Sülüşoğlu'nun olay yerinde öldüğü anlaşılmıştır” denildi.
SÜLÜŞOĞLU’NUN KURUSIKI TABANCASI PATLAMAMIŞ
Olayda ölen Ahmet Sülüşoğlu'nun elinde olan tabanca üzerinde yapılan incelemeye yer verilen iddianamede, inceleme sonucunda “Üzerinde Yavuz Gold ibaresi olan ahşap kabzalı, kurusıkı tabancanın şarjörünün takılı, emniyet kilidinin açık ve sürgüsünün geride kurulu olduğu, tabancanın fişek yatağında kurusıkı fişeklerin sıkışmış olduğu, fişek yatağındaki kurusıkı fişeğin diğer tablasında iğne izi olduğu, dolayısıyla bu tabancayla ateş ettiği yönündeki Bektaş Erkek'in beyanına göre, 2-3 kez tetiğe bastığı ancak silahın patlamadığı yolundaki beyanın doğru olduğu” tespitine varıldığı belirtildi.
Şüpheli Celal Yılmaz'ın emniyet, savcılık ve mahkemede verdiği ifadelerine de yer verilen iddianamede, şüphelinin üzerine atılı suçlamayı kabul etmediği, olayda herhangi bir kastının bulunmadığını, emniyet müdürü olarak görev yaptığını, daha öncede uzun yıllar terörle mücadele biriminde çalıştığını, Türkiye'de şu an terör olaylarının yaygın olması ve ihbarlar bulunması sebebiyle seyir halindeyken daha önceden tanımadığı, maktüle ait motosikleti direksiyonu önüne kırması sebebiyle tedirgin olduğunu söylediği ifade edildi.
‘KENDİMİ VE GÜVENLİK GÖREVLİLERİNİ KORUMAK AMACIYLA ATEŞ ETTİM’
İddianamede yer alan Yılmaz'ın ifadelerinde, maktulün tabancayı kendisine ve yanındakilere doğrultarak ‘nerede lan o’ demesi üzerine kendisini ve güvenlikçileri korumak maksadıyla şahsı etkisiz hale getirmek amacıyla görebildiği açıdan 3 el ateş ettiği, güvenlik görevlilerinin silahı olmadığı için bu şekilde kendisini ve onları korumak amacıyla davrandığını, öldürme kastı olsaydı tüm şarjörü boşaltacağını ve maalesef böyle bir olayın meydana geldiğini söylediği kaydedildi.
‘MEŞRU MÜDAFAA MAHKEMENİN TAKDİRİNDEDİR’
İddianamede, “Olayların meydana geliş şekli, şüphelinin ölene atış şekli, ölenin olay mahalline ikinci kez ve silahla gelmiş olması ve tanık beyanları, ölenin belinden silahı çekerek mermi sürmüş olması karşısında şüphelinin üzerine atılı suçu ‘haksız tahrik altında’ işlediği anlaşılmıştır. Şüphelinin suçu meşru savunma ve zorunluluk halinde işlediği savunmaları mahkemenin takdirindedir” denildi.
18 YILA KADAR HAPSİ İSTENDİ
İddianamede, şüpheli Celal Yılmaz hakkında “haksız tahrik altında kasten adam öldürme” suçundan 12 yıldan 18 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.
İddianamenin gönderildiği Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi, önümüzdeki günlerde iddianamenin kabulü veya reddi yönünde karar vermesi bekleniyor.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz