Mourinho'dan Türk hocalara nasihat..!

Los Angeles'ta yaklaşık 300 meslektaşına 'Mourinho Way' adıyla konferans veren Portekizli çalıştırıcı, altın değerindeki sırlarını genç hoca adaylarıyla paylaştı. Türk teknik adamlara da önemli tavsiyelerde bulundu.

Yeni sezon hazırlıkları kapsamında ABD'nin Los Angeles kentinde bulunan Real Madrid'in tecrübeli hocası Jose Mourinho, açıklamalarda bulundu.

Yaklaşık 300 antrenöre, 'Mourinho Way' adı altında bir konferans veren Portekizli teknik adam, burada deneyimlerini paylaşırken, Türk teknik adamlarına da altın değerinde tavsiyeler verdi. İşte Mourinho'nun Türkiye hakkında paylaştıkları: "Gelişen ve hızla büyüyen bir ülkeniz var. Ama buna paralel olarak futbolcu yetiştiremiyor, Avrupa Ligleri'ne oyuncu gönderemiyorsunuz. Başarı devamlılık ister. Türkiye'yi Avrupa Şampiyonası Finalleri'nde görmeyi çok isterdim. Bence Almanya'yı örnek almalısınız."

Reklam
Reklam

'Yabancı dil öğrenilmeli'
"Orada yaşayan azınlıktan çok iyi Türk oyuncular çıkabiliyor. Nuri, Mesut ve takımdan ayrılan Hamit hepsi orada yetişti. Bunlar çok özel oyuncular. Altyapıya daha fazla önem vermelisiniz çünkü sizde bu güç var. Sistemli bir şekilde sabrederek çalışmalısınız. İnanın uzun vadede çok başarılı olacaksınız. Genç Türk teknik direktörlerine tavsiye edeceğim en önemli olay ise yabancı dil öğrenmeleri. Bugünün futbol dünyasında en önemli nokta iletişim. Ayrıca kendileri olsunlar, dürüst hareket etsinler. Ekiplerine, oyuncularına karşı adaletli olsunlar. Kendilerini imkanları dahilinde hep geliştirmeye çalışsınlar. Tekrar ediyorum, teknik direktörlerin arasındaki fark futbol bilgileri değil, diğer özelliklerdir. İyi bir teknik adamda bütün özellikler olmalı. Ancak önemli olan fark yaratacak yeteneklere sahip olabilmek."

'Takımdan önce aile'
"Takım kurarken dikkat ettiğim, işe önce bir aileyi kurarak başlayacaksın. Takımdaki ruhu inceleyip öğreneceksin. Ardından kimlerde liderlik özellikleri var, onu öğreneceksin. Daha sonra ise taktiksel konular geliyor. Sağlam duruş da çok önemli. Özel yetenekli oyuncuları iyi kullanmalısınız. Karakter yapılarını bilmelisiniz. Takımın duruşu çok fazla önem taşıyor. Psikolojik olarak zor durumda kaldığınızda takım olarak bunu sahaya yansıtmamanız gerekir."

Reklam
Reklam

'5 dakikada çözerim'
"Maçlar başladığında rakibin ne yapmak istediğine bakarım. Daha sonra da takımımın buna nasıl karşılık vermesi gerektiğini düşünürüm. Rakibi 5 dakikada çözerim. Buna nasıl bir cevap vereceğimizi ise 25 dakikada düşünürüm. Kısacası yarım saatte işi bitirmem gerekiyor. Devrede konuşacaklarımızı not alırım. İkinci yarı başladığında ise sahadaki uygulamalar bizim taktiğimizin bir karşılığıdır. Son 5 dakika ise dua ederim."

'Risk almalısınız'
Bazen maç içerisinde her şey istediğiniz gibi gitmeyebilir. Alacağınız kararlar sizi mağlupken galip duruma getirebilir. Bunları yaparken, vereceğiniz kararları sahada uygulayabilecek oyuncular, liderler lazım. FA Cup'ta Chelsea ile Tottenham karşısında 3-1 gerideydik. Defansı 2'ledim ve takımın tam saha pres yapmasını istedim. Bunu yaptık ve durumu 3-3'e getirip Wembley'de final oynadık. Riski göze almıştım çünkü oyuncularıma sonsuz güveniyordum."

'Top da söz de bendeydi'
"Çocukken bizim mahallede oynanan maçlarda takımları ben kurardım. Çünkü babamın futbolcu olması nedeniyle en iyi topa ben sahiptim. Hangi takımda olacağıma, maçın ne zaman biteceğine ben karar verirdim. Maçlar biz galip gelene kadar devam ederdi! Mahallemizde oturan bütün çocuklar sabahtan evimin önüne gelir, dışarı çıkmamı beklerlerdi. Çünkü ben olmazsam, plastik topla oynamak zorunda kalıyorlardı. Bende o zaman Adidas Tango Dünya Kupası topu vardı!"

Reklam
Reklam

'Doğuştan yetenekliyim'
"Antrenmanlarda topsuz çalışmayı pek benimsemiyorum. Futbolcular topu seviyor. Onun için en çok sevdikleri şeyi onlarda ayrı tutmanın da fazla anlamı olmadığına inanıyorum. Biliyorsunuz, bazı oyuncular doğuştan yeteneklidir. İşte bazı teknik adamlar da böyle bir sürü yetenekle doğar. 12 yaşındayken babamın yanında taktiksel yorumlar yapıyordum. O da şaşırıp kalıyordu söylediklerime." (Fanatik)