Muammer Güler'in konuşmasından bazı satır başları söyle:
Komiser Mustafa Sarı arkadaşımızı kaldırıldığı hastanede bütün çabalara rağmen hayata veda ettiğini üzüntüyle öğrendik. Şehit komiserimize Allah’tan rahmet diliyorum. Elbette ki bu gösteriler sırasında, öncesinde de malumunuz bir vatandaşımız trafik kazasında, Mehmet Ayvalıtaş’ı yine bu gösteriler esnasında Hatay’da Abdullah Cömert’i kaybetmiştik. Onlara da Allah’tan rahmet diliyorum. Hastanede yatan yurttaşlarımıza da geçmiş olsun dileklerimizi iletiyorum.
Maalesef olaylar sırasında hak arama ve özgürlük şeklinde protestolar yapılırken, gelişen günlerde yasa dışı gösterilere, polise mukavemet, meşru hak arayışını aşan boyutlara gelmeye başladı. 280 iş yeri, 103 polis otosu, 259 özel araç, bir konut, bir polis merkezi, birisi CHP 11’i Ak Parti’ye ait 12 binada hasar meydana geldiğini, kaldırımlarda, mobese kameralarında, sinyalizasyon sistemlerinde, aydınlatma direklerine, polis noktalarında da önemli zararlar geldiğini tespit ettik. . Şu anda ki tespitler, bu zararların 70 milyonu aştığı noktasındadır.
'ORANTISIZ GÜÇ İNCELENİYOR'
Bu eylemlerle içerden ve dışardan yoğun bir bilgi kirliliği toplumsal tabanda derin yaralar açabilecek provokasyonların hedeflenmektedir. Bazı marjinal kesmiler zemin tutma çabası içindediler. Toplumsal düzeyde çatışma ortamı oluşturarak şiddet yaratma içinde bulunanlar olmaktadır.
Demokrasilerde hak aramanın yüzlerce meşru yolu vardır. Hiçbir demokrasi hak arama özgürlüğü şiddete dönüşmüş bir öfkeyi meşru kılamaz. Bu ülkede herkesin hukuk çerçevesinde tepkisini ortaya koyma, kendisini ifade etme, oturma eylemi hakları vardır. Hiç kimsenin hukuk dışı eylem yapma, işgal eylemi yapma, çevrede oturanlara yoldan geçenlere zarar verme lüksü hakkı yoktur.
Orantısız güç kullanımı iddiasıyla ilgili bize ulaşan bütün görüntülerden yararlanarak müfettişlerce ayrıntılı biçimde incelemede.
Kameralara yansımayan yüzlerce olayda da polisimizin sağ duyusunu koruduğunu görevini hakkıyla yerine getirdiğini ifade etmek isterim.
'TOPLUMUMUZ HAKSIZLIĞA TEPKİ KOYMAYI BİLMEKTEDİR'
Müdahale ederken tabi ki orantılılık ilkesi esastır. Bunlar açıkça ifade edilmiştir. Esnafa çevreye kamu malına verilen zarara, illegal örgütlerin zararlarına, taşlı molotoflu şiddete rağmen güvenlik görevlileri görevini yapmaya devam edecektir. Yanlış yapan varsa gerekli işlemin yapılacağını tekrar ifade etmek istiyorum.
Bu vesileyle eylemlere katılan ve amacı demokratik tepkisini ortaya koymak olan sağ duyulu vatandaşımıza teşekkürlerimi ifade ediyorum. Polisimize destek olan, marjinal örgütlerle kendilerini farklı yerde tutmaya çalışan insanlar var. Olaylara müdahale esnasında yetkisini aşan polislerle ilgili tespitler devam etmektedir.
Demokratik hak aramayla başlayan bir eylemi sabote etmek isteyen provokatörlere fırsat verilmemesi gerekiyor.
'OLAYLARI PROVOKE ETMEK İSTEYENLERİN İKİ AMACI VAR'
Bu olayları provoke etmek isteyenlerin iki amacı var. Birincisi daha büyük eylem yapmak isterler. Karşı şiddet olgusunu talep ederler. Her iki olayda da kaybeden ülkemizdir. Toplumun bütün kesimleridir ve toplumun huzurudur.
Bizim toplumumuz haksızlığa karşı tepki koymayı bilmektedir. İtiraz etme ve fikir beyan etme hepimizin hakkıdır. Hak arama için ortalığı yakıp yıkma teşebbüslerine izin vermemizi de kimse beklememektedir. Halkımızın can ırz güvenliğini sağlamak gibi anayasal görevimiz vardır.
'SOSYAL MEDYA PROVOKASYON ARACI OLARAK KULLANILIYOR'
Devlet gayri meşruluğa hukukun diliyle cevap vermek durumundadır. Bu arada bir şeyi daha ifade etmek istiyorum. Sosyal medya provokasyon amacı olarak kullanılmaktadır. Sosyal medyanın iletişimdeki yerini biliyoruz. Twitter gibi imkanları organize etmek için kullanmak açık toplum ilkesinin inkarıdır. Ne kadar manipülatif mesajın yazıldığını açıkça görüyoruz. Gerçekle alakası olmayan mesajlar atılmıştır.
Başta gençlerimiz olmak üzere sosyal medya kullanıcıların okuduklarına teyit etmeden inanmamalarını istiyoruz.
Biz toplantı ve gösteri yapma hakkını sonuna kadar savunuyoruz. Kaostan sokak eylemlerinden kimse bir şey bulamaz.
Özellikle Ankara’da yapılmak istenen eylemlerde biz normal protesto yapanlara karşı her türlü imkanı sağladık. Ancak bunların genellikle Kızılay gibi herhangi bir toplantı yapıldığında genel hayatı etkileyecek yerlerde yapılmak istendi.
Yaptığımız bu izinli ve basın açıklamasına izin verdiğimiz her durumda marjinal grupların alanı işgal ettiklerini, ayrılırken polisle çatışma içinde olduklarını ördük. Kızılay her gün eylem alanı olursa Ankara’da kamu düzeninin sağlanması mümkün değildir.
Saatin sabah dördüne beşine kadar bu gösteriler sürdürülmek isteniyor. Hepsinin üzerinden sağ duyuyla gelinebileceğini ifade etmek istiyorum.
SORU - CEVAP
İllegal örgütlerle ilgili tam rakam nedir?
Tam rakam diye bir şey yok. Türkiye’de hem legal görüntüde çalışanlar var, onların amaçları için illegal ve marjinal örgütler de var. Bunların sayısının 11-12 olması bir şey ifade etmez.
İstanbul’da 6 kişi, Ankara’da da 1 kişi olmak üzere toplam 6 kişi. 4’ü hakkında yurt dışına gönderilmeleri repor edildi. İkisi Fransız biri yunan biri ABD biri Alman, ikisi İran vatandaşı. Onlarla ilgili tespitlerimiz sürmektedir.
Bizim toplumdan beklentimiz budur. Normal haklarını kullanan insanlar marjinal grupların yanlarından ayrılmamak için bir arada tutuluyor. O insanlar duyarlı davransın diye bekliyorum kendilerinden. Sen dağıtılacaksın, senin üzerine su sıkılacak gibi bir şey söz konusu değil ama dağılmaları konusunda ikazlar yapılıyor. Tazyik yada bedeni kuvvetle götürülmek isteniyor. Buna uymayarak taş sopa çelik bilyelerle saldıranlar var. Vatandaşlarımızı bu tür provokatif eylemlerden uzak durmalarını rica ediyorum.
Son güne kadar 117 gözaltı vardı. Şu an itibariyle hiç kimsenin gözaltında olmadığını, İzmir’de bir iki gözaltında kaldığını söyleyebilirim.
Saat 04:00’de Tunalı’da ne oluyordu? Kuğulu Park’ta gösteri yapanlara müdahalede bulunulmadı. Kızılay’a Başbakanlığa yürünülmesi durumunda kendilerine zor kullanıldığını ifade edeyim.
Artık 11. Gün. Net olarak bu olayların ne kadar süreceği konusunda bir tahmininiz var mı?
Ben sağ duyulu hareket edilmesi kanuni ölçülerde kalmasının her şeyi çözeceğine inanıyorum. Hak arama özgürlüklerinin meşru biçimde kaldığı sürece herhangi bir müdahale söz konusu olmayacaktır.
Dün akşam Kuğulu Park’a bir müdahale oldu. Orada bir işgal yoktu. Tunalı Hilmi’de trafik akıyordu?
Hayır onları siz yanlış biliyorsunuz. Tunalı’da bir çok hak arama eylemi oldu. Ama dünkü olayda yolların işgal edilmesi gibi bir durum oldu. Ama sizin dediğiniz gibiyse baktırırım.
Kaskların kapatılması?
Bazı arkadaşlarımızın böyle yaptığı iddiaları var. Araştırılıyor.
Taksim Platformu’nun özür istekleri var?
Onların muhatabı ben değilim. Dün akşam maalesef yine Adana’da demir yolu köprüsü üzerinde göstericilerin kaçışı sırasında kağıt toplayan bir çocuğun göstericiler tarafından köprüden aşağı atıldığını, bu çocuğun bulunduğunu ve tedavisinin devam ettiğini tespit ettik. Çocuğun atıldığına dair özel görüntüler ve konuşmalar tespit edilmiş. Bu vahşice bir davranıştır. Bende bu işin son bulmasını istiyorum.