'Mucize bebek' Mila Su, yaşam savaşını kazandı

İZMİR'de gebeliğinin 22'nci haftasında başlayan sağlık sorunları yüzünden hem yaşamını hem de karnındaki ikizlerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalan Gizem Akkuas (29), erken doğum yaptı.

Tekin GÜRBULAK/İZMİR, (DHA)- İZMİR'de gebeliğinin 22'nci haftasında başlayan sağlık sorunları yüzünden hem yaşamını hem de karnındaki ikizlerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalan Gizem Akkuas (29), erken doğum yaptı. Akkuas'ın 27 haftalıkken dünyaya getirdiği ikizlerden Kuzey 1040 gram, Mila Su 670 gram doğdu. Anne karnında gelişimi duran, doğması da yaşaması da mucize denilen Mila Su, 95 gün kuvözde kaldıktan sonra sağlıklı bir şekilde taburcu edildi. Büyük buluşmaya eşi Koray Akkuas (32) ve minik oğlu Kuzey ile gelen anne Gizem Akkuas kızını ilk kez kucağına alıp, "İkizlerimi kaybedebilirdik. Şu an tarifsiz bir mutluluk yaşıyoruz" dedi.
İzmir'de yaşayan ev hanımı Gizem Akkuas ile sigortacı Koray Akkuas, ikizlerini kucaklarına alacakları, anne baba olacakları günü iple çektikleri sırada, 22'nci haftaya kadar sorunsuz geçen hamilelikte sağlık sorunları çıktı. Yüksek tansiyonla başlayan sağlık sorunları hem Gizem Akkuas'ın hem de biri kız ikizlerinin yaşamını tehdit etti. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Burak Ağca hamileliğin 27'nci haftasında doğum kararı aldı. Akkuas, geçen 9 Nisan'da İzmir Kent Hastanesi'nde gerçekleşen sezaryenle ikizleri Kuzey ve Mila Su'yu dünyaya getirdi. 1040 gram ağırlığında, 38 santimetre uzunluğunda doğan Kuzey ile 670 gram, 28 santim boyunda doğan Mila Su, Yenidoğan Yoğun Bakım Servisi'nde ayrı ayrı kuvözlerde bakım ve tedaviye alındı. Kardeşinden daha kilolu doğan Kuzey, 75 günün sonunda kilosu 2 kilo 220 grama, boyu 45 santime ulaşınca taburcu edildi. Gelişim eksiği olan, kuvözde bulunduğu sırada iki gözünden operasyon geçirmek zorunda da kalan Mila Su ise yaşam mücadelesinden galip çıktı. Kuvözden 95 gün sonra kilosu 2 kilo 20 gram, boyu 42 santime ulaşmış olarak ailesine teslim edildi.
ERKENCİ BEBEKLERE ÖZEL BAKIM
İkizleri 20 gün arayla sağlıklı olarak taburcu ettiklerini belirten İzmir Kent Hastanesi Yeni Doğan Servisi Sorumlusu Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Yenidoğan Uzmanı Dr. Cengiz Öztürk, "Erken doğan, sorunlu, düşük kilolu doğan bebeklerimiz yenidoğan yoğun bakım ünitesinde kuvözlerimizde yatıyor, her türlü tıbbi tedavinin yanında özenli bakımla genelde miadlarını dolduruncaya kadar konuk ediyoruz. Hemşire ablaları onlara anne şefkatiyle bakıyor, besliyor. Kuzey ve Mila Su da aynı özenli tedavi ve bakımla büyütüldü. Bebekler doğduktan sonra kilo kaybederler, ikizlerde de bu oldu. Mila Su'nun ağırlığı yarım kilonun altına düştü. Toparladı. Göz Hastalıkları Uzmanımız Opr. Dr. Safiye Küçükgül'ün yaptığı kontrol sonucunda Mila Su'nun görme yetisini kaybetme riski ortaya çıktı. Erken müdahale ile bu sorun da aşıldı. İkizlerin ağırlıkları 2 kilonun üzerine çıkınca taburcu ettik. Bizim de en çok sevinç yaşadığımız anlar bebekleri ailelerine teslim ettiğimiz anlar" dedi.
'BEN DE İKİZLERİM DE ÖLEBİLİRDİK'
Hamileliğinin 22'nci haftasından sonra gelişen sağlık sorunlarının hem kendi hem de bebeklerine ölüm riski yarattığını belirten Gizem Akkuas yaşadıklarını ve duygularını şöyle anlattı:
"Hamileliğim 22'nci haftaya tek gebelik gibi gayet güzel geçti, sporumu da yaptım, yorgunluğum olmadı. 22'nci haftadan sonra tansiyon problemim başladı. Buna bağlı vücutta ödem oluştu, şişkinlikler meydana geldi. Tansiyonum 16-17'leri bulurken, idrarda protein kaçağı da başladı. Çoğul gebeliklerde karşılaşılabilen ve doktorların çok korktuğu çözümü olmayan ‘Preeklampsi' tanısı koyuldu. Geçirdiğim bu preeklampsiyle birlikte Mila'nın kan akışı bozulmaya başladı, anne karnında gelişemez oldu. Önlem amaçlı hastaneye yatırıldım. 28 haftayı bulmak istiyorduk. Sürekli kontrol altındaydım ama tansiyonum 20'lerdeydi, vücutta ödem ve protein kaçağı çok artmıştı. Doktorum bu durumun hem benim hem de bebeklerimin hayatını tehdit ettiğini söyledi. Kuzey'in durumu iyiydi ama Mila'nın plasentasının bozulması ikisi için de riskliydi. 27 hafta 6 günlükken zorunlu sezaryen gerçekleşti. Erken doğumu tercih ettik, en azından ikisine de şans verelim, istedik. Bu yola üçümüz çıkmıştık. Kızımız hayata tutundu. Mila'yı ilk kez bugün kucağıma alıyorum. Kuvözdeyken bir kere kucağıma vermişlerdi ancak doyamamıştım. Artık hep birlikteyiz. Çok tarifsiz bir duyguyu yaşıyoruz."
'SAVAŞÇI PRENSES'
Hamile eşini ve doğmamış bebeklerini kaybetme korkularıyla geçen zor günleri geride bıraktıklarını belirten baba Koray Akkuas, Mila'nın körlük tehlikesi de atlattığını söyleyip "Bin gramın altında doğan bebeklerde kısaca ROP (prematüre retinopatisi) denilen, erken dönemde tedavi edilmezse her iki gözde de körlüğe neden olan bir rahatsızlık tespit edildi. Sürekli kontrol altında olduğu için şanslıydık, bir günlüğüne Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edildi ve orada lazerle bir operasyon geçirdi Mila. Mila tamamen mucize bir bebek, biz ona 'savaşçı prensesimiz' diyoruz. Çünkü doğum aşamasında bile riskli diyorlardı. Mila doğdu hayata tutundu. Zor bir süreçti. Bu zorlu süreci yönetmekti önemli olan. Başta doktorumuz Cengiz Öztürk olmak üzere tüm yenidoğan ekibi bize çok destek oldu. Psikolojik anlamda da çok zorlu bir süreçti. Ama bebeklerimizin emin ellerde olduğunu biliyorduk, bu da bizi rahatlattı. Önce Kuzey'e şimdi de Mila'mıza kavuştuk. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum" dedi. Öte yandan ikizleri anne ve babasına teslim etmenin mutluluğunu yaşadıklarını belirten Kent Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Servisi Sorumlu Hemşiresi Havva Gökduman, "Erken ve düşük kilolu doğan bebeklerin enfeksiyon açısından da riskleri oluyor. İyi bir bakım ve hizmet almaları gerekiyor. Aylarca üzerine titrediğimiz bebekleri anne babalarına verirken bizler de bambaşka duygular yaşıyoruz" dedi.

Reklam
Reklam

FOTOĞRAFLI