Darbelerin Türkiye’yi onlarca yıl geriye götürdüğünü söyleyen Başbakan Erdoğan, “İnsanlarımız fişlendi. Takip edildi. Benim başbakanlığım döneminde bir yere genel müdürü atıyorum. Evine gidiliyor. Bu nasıl birisi? Bakılıyor. Daha şu 9,5 yıllık süreç içinde. Ama hamdolsun şu 2-3 yıl içinde artık bunlardan da kurtulduk” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Herkes bilsin ki milli iradeyi ayaklar altına alan, milletin kararına er ya da geç saygısızlık yapanlar bunun hesabını verir verecektir. Aradan 15 yıl geçse de, 30 yıl da geçse milli iradeyi çiğneyenler er ya da geç mahkeme önüne çıkar ve hukuk önünde hesabını verir” dedi.
**Gazi’yi tanımadılar**
“Bu ülkede siyaset on yıllar boyunca maalesef vesayet altında oldu. Siyasetin üzerinde her zaman kara bulutlar dolaştı. Siyaset dışı güçler odaklar millet iradesinin değil kendi iradelerinin egemen olması için siyasetin üzerinde her zaman gölge yaptı. Bazıları bu ülkede millet iradesini tanımadı. TBMM iradesini tanımadı. ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ diyen Gazi Mustafa Kemal’i tanımadı. Parlamentoda başkanın arkasında egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diyor. Gazi’nin imzası var. Tanımadılar. ‘Egemenlik bizimdir’ dediler, tankları yürüttüler. Bazıları millet hükümetlerin iradesini tanımadılar. Milleti her zaman küçümsediler. Millet iradesini milletin tercihini her zaman küçümsediler. Milletin seçimlerle iş başına getirdiğini silah zoru, komplo, baskı, provokasyonla görevden uzaklaştırdılar.
**Kahraman kesildiler**
İşte bu anamuhalefet zihniyeti, CHP’nin son seçimlerden önce çağrısı neydi? ‘Ordu göreve’ idi. Ve ‘Ordu göreve’ diyenlerin içerisinde bugün demokrasi kahramanı kesilenlerin bir çoğu vardı. Sizin demokrasiyle ne alakanız var? Şu anda bizi birçok şeyle eleştirenler, önce o Anıtkabir’e yürüyüp ‘Ordu Göreve’ diyenler, kendinizi bir hesaba çekin bakalım.
12 Mart 1971’de aynı şekilde milletin yetki verdiği hükümete müdahale ettiler. 1980’de bu kez yine demokrasi askıya alındı. Yine millet iradesi tankların altında çiğnendi ve en son 28 Şubat 1997’de tehditle, baskı ile provokasyon ile yine milli irade ile teşekkül etmiş hükümet görevden uzaklaştırıldı.
Bu darbeler kesinlikle Türkiye’ye çok ağır faturalar ödetti. Türkiye ekonomisi onlarca yıl geriye gitti. Demokrasi ve demokratik standartları onlarca yıl geriye gitti. İnsanlarımız fişlendi. Takip edildi. Benim başbakanlığım döneminde bir yere genel müdürü atıyorum. Atadığım genel müdürün evine gidiliyor. Bu nasıl birisi? Yaşamı nasıl? Buna bakılıyor. Evine gelen gidene bakılıyor. Bunlar yapıldı. Daha şu 9,5 yıllık süreç içinde. Ama hamdolsun şu 2-3 yıl içinde artık bunlardan da kurtulduk.
Partimiz ekonomide çok büyük başarılara imza attı. Siyasete de seviye kazandırdık. Yol, konut, baraj inşa etti ama Ak Parti en çok da demokrasiyi yeniden inşa etti. Milli iradeye itibarını iade ettik. Bu ülkenin artık geriye gitmesine geriye götürülmesine tahammülümüz yok. Kimse bu ülkeye yeniden ağır faturalar yükleyemez, ağır bedeller ödetemez. Herkes bilsin ki milli iradeyi ayaklar altına alanlar 15 yıl da 30 yıl geçse de hukuk önünde hesabını verir. Kimsenin bu ülkenin geleceğini karartmaya hakkı da hukuku da yoktur. Türkiye artık sabah erken kalkanın darbe yapabileceği bir ülke asla ve asla değildir.
**Sorgulama millet için**
12 Eylül davasına müdahil olanların 28 Şubat konusunda intikam kelimesini telaffuz etmesi münasebetsizliktir, talihsizliktir, ikiyüzlülüktür. Bunlara CHP zihniyeti çanak tutmuştur. Ne 12 Eylül, ne 28 Şubat ne diğerleri intikam duygusu değil milli irade adına millet adına sorgulanıyor. Ak Parti değil Türkiye için, millet için CHP’nin de iyiliği için yapılıyor. Darbeleri araştırma komisyonu kurulması için başkanlığa teklifimizi verdik. Türkiye’nin istikbali bir daha karartılmasın diye bu yargılamaları yapıyoruz.”
Başbakan Tayyip Erdoğan, dün helikopterle geldiği Tekirdağ’da, beraberindeki eşi Emine Erdoğan ile birlikte seçim otobüsüne binip şehri turladı. Erdoğan çifti kendilerine sevgi gösterilerinde bulunan halka el sallayarak karşılık verdi.