Muğla kebabı çorbası 12 saatte pişiyor! Yurt dışından bile yemek için geliyorlar

Muğla'nın Marmaris ilçesinde oturan Nuri Okan'ın, kendi deyimiyle, 'boğazına düşkünlüğü' nedeniyle her gün otomobiliyle 54 kilometre gidip, içtiği Muğla kebabı çorbası, mesleği oldu. Gide gele Muğla'daki eski ustalardan öğrendiği 12 saat kara fırında pişen bu çorbayı 36 yıldır, 7 masalık dükkanında Marmarislilere ve turistlere sunan Okan'ın ünü, ilçeyi aştı. Öyle ki Yunanistan'dan bile çorbayı tatmak için gelen turistler bulunuyor.

Marmarisli Nuri Okan, çok sevdiği Muğla kebabı çorbasını içmek için iki günde bir aracıyla 54 kilometre yaparak Muğla'ya gidip geldi. Askerlik görevi sonrası memleketine dönen Okan, her gün gidip yediği 200 yıllık geçmişe sahip çorbanın yapılışını, ustalardan öğrendi, ardından 1984 yılında, 7 masa bulunan dükkanını açtı. Nuri Okan dükkanında, ot yemeklerine düşkünlüğü ile bilinen Marmarislilere, kısa sürede, kuzu sakatatlarından ayak, kelle paça ile incik ve böbrek yatağı kuzu etlerinden yapılan meşhur Muğla kebabı çorbasını sevdirdi.

Reklam
Reklam

34 yıldır her gün saat 06.00'da dükkanını açan ve en geç saat 15.00'e kadar devasa tencerelerde bulunan çorbaları bitiren Okan, kendi tarlasında yetiştirdiği turunç, limon ve biberleri müşterilerine veriyor. Kelle, ayak paça ve Muğla Kebabı'nın vazgeçilmesi olan sarımsak ise Kastamonu'ndan özel getiriliyor.

12 SAATTE PİŞİYOR

Muğla'da oğlak etinden yapılan Muğla kebabı çorbası Marmaris'te kuzunun inciği, böbrek yatağı ve arka bacaklarından alınan etlerle yapılıyor. İçine hiçbir katkı maddesi konulmayan kemikli kuzu eti, devasa toprak kaplara konularak kara fırına atılıyor. 12 saat kara fırında pişen sulu kuzu eti, tencerelere süzülerek konuluyor. Saat 06.00'da lokantanın açılmasıyla tezgaha alınan tencerelerden servis ediliyor. Muğla Kebabı yanında susamlı pide, kurutulmuş biber, mevsime göre turunç veya limon, olmazsa olmaz olan sarımsakla servis ediliyor. Sabahın erken saatlerinde halkın sıraya girdiği küçük mekanda 8 saatte toplam 60 kilogram kemikli kuzu etinden yapılan çorba tüketiliyor.

Reklam
Reklam

YUNANİSTAN ADALARINDAN GELİYORLAR

Muğla kebabı çorbası yanı sıra ayak ve kelle paça en çok giden çorbalar arasında yer alıyor. Diyetisyen, iç hastalıkları ve ortopedi uzmanlarının tavsiye ettiği şifa kaynağı kelle ve ayak paça içmek için Yunanistan'ın Rodos, Simi, Sakız ve Girit Adası'ndan gelenler de oluyor. Çorbaları içen Yunan turistlerden bazıları paket yaptırarak yanlarında götürüyor.

'BU ÇORBAYI YAPMAK FEDAKARLIK İSTİYOR'

Bu işe kendi boğazına olan düşkünlüğü ile başladığını söyleyen Nuri Okan, "Bölgemizin meşhur olan Muğla kebabı çorbasını yapmak, zahmetli ve sevgi isteyen bir iştir. Uykunuzdan fedakarlık yaparak 12 saat kara fırın başında bekleyeceksiniz, toprak kabı sürekli çevirip kontrol edeceksiniz. 36 yıldır bu işe sevgimi katarak yaptım ve çorbamızın ünü ülkemizi aştı. İlçemize haftada bir gemilerle gelen Yunanlar yerimizi öğrenmişler ve sık aralıklarla çorba içmeye geliyorlar. 12 saatte kendi kemiği ile pişen etlerden oluşan çorbamız günlük olarak yapılıyor ve bitiriliyor" dedi.

Reklam
Reklam

'ÇORBAMIZDAKİ HER ŞEY EN DOĞALINDAN'

Çorbanın sağlık açısından da oldukça faydalı olduğunu belirten Nuri Okan, "Prof. Dr. Canan Karatay'ın dediği gibi kış ayların vazgeçilmesi şifa kaynağı, doğal antibiyotik ise kelle ve ayak paça çorbasıdır. Hiçbir katkı madde koymadan kuzu kelle ve iliklerinden iki çorbamızı yapıyoruz. Kemik ağrılarına, eklem ağrılarına iyi gelir, bağışıklık sistemini güçlendirir. En güçlü kolajendir. Eklem ağrıları olanlar ve doktorlarımız sabah erken saatlerinde ayak paça içmek için gelirler. Son yıllarda Prof. Dr. Karatay gibi ünlü doktorların açıklamaları ile ebeveynler kemik gelişimi için çocuklarını da getirmeye başladı. Marmaris'te bu çorbayı katkı maddesi koymadan öz suyu ile yapan tek yer burası. Her şeyimiz günlük yapılır ve tüketilir. Müşterilerime verdiğim biber ve limon kendi tarlamızdan. Dükkanıma doğal olmayan ve tadını beğenmediğim hiçbir şeyi sokmuyorum" dedi.

'BU ÇORBA ALIR AKLI, YAPTIĞI ŞÖHRET HAKLI'

Nuri Okan'ın küçük dükkanının içindeki duvarlarda Marmaris tarihi anlatan fotoğraflar süslüyor. 1900 yıllardan günümüze ilçenin belediye başkanları, yöneticileri, çorba içmeye gelen ünlü sanatçıların yanı sıra ilk balıkçı ve süngercilerin fotoğrafları asılı. Marmaris'in eski halinin fotoğraflarının da sergilendiği duvarlar geçmişe götürüyor. Sakatatlardan yapılan çorbaların tarihi geçmişi ve faydalarını anlatan yazılar da duvarlarını süslüyor. Dükkan camında ve duvarlarında en çok dikkat çeken cümle 'Bu kebap alır aklı, yaptığı şöhret haklı, içinde hayat aklı hele olursa sarımsaklı' oluyor.

Reklam
Reklam

Yunanistan'dan çorbayı tatmak için turistlerin geldiği dükkanda, Okan'ın bu lezzeti anlatmak için duvara astığı kağıttaki 'Bu kebap alır aklı, yaptığı şöhret haklı, içinde hayat aklı hele olursa sarımsaklı' dörtlüğü de dikkat çekiyor.