Muğla'da yanan ormanlık alanlarda "ekolojik tespit" çalışması başlatıldı

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü Araştırma Tescil Daire Başkanı Ümit Turan: - "Maki türlerinin köklerinde yeşermeler olduğunu, kızılçamların tohumlarının etrafa saçıldığını ve filizlenmelerin başladığını, taşların altında sürüngenlerimizin hala yaşadığını, böceklerin hala var olduğunu gördük" - Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Ekoloji ve Çevre Biyolojisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Latif Kurt: - "Türkiye'de ilk kez böyle bir ekolojik kurtarma operasyonu yürütülüyor. Bu çalışmaları farklı üniversitelerden akademisyenlerle yürütüyoruz" - Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü Ekoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çağatay Tavşanoğlu: - "Yangın sırasında kapalı kalan kozalakların içindeki tohumlar ölmüyor. Bunu alanda da görebiliyoruz"

SABRİ KESEN/ÖMER KUNDAKÇI - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü ile üniversitelerden bilim insanlarının da katılımıyla Muğla'daki yanan ormanlık alanların ekosisteminin geri kazandırılması için hazırlanan acil eylem planı kapsamında "ekolojik tespit" çalışması başlatıldı.

Marmaris ve Köyceğiz'de yanan ormanlık alanlarda inceleme yapan ekipler, orman varlığının korunması, içinde barındırdığı zengin flora ve faunanın yeniden aynı bölgede yaşamını sürdürmesi için çalışma yürütüyor.

Reklam
Reklam

Bölgeyi inceleyen ekipler, elde ettiği ilk verileri de raporlamaya başladı.

Çalışmalarda, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü ile Muğla Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ekipleri, Ankara Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinden akademisyenlerden oluşan uzman ekipler yer alıyor.

"Marmaris ve Köyceğiz'deki orman felaketi sonrası ekolojik tespit" adı verilen çalışmada yer alan ekipler, bu bölgelerdeki son günlerde yaşanan yangınların yanı sıra aynı çevrede yakın zamandaki yangın alanlarından da numune topluyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü Araştırma Tescil Daire Başkanı Ümit Turan, AA muhabirine, Özel Çevre Koruma Bölgeleri ve Doğal Sit Alanlarında yangından etkilenen doğal yaşamla ilgili akademisyenlerle çalışma yürütüldüğünü söyledi.

Bilim insanlarıyla başlatılan çalışmaların kendilerini doğru sonuçlara götüreceğini belirten Turan, tabiatla insanın her zaman içi içe yaşamak zorunda olduğunu vurguladı.

Reklam
Reklam

Turan, "Bakanlık olarak bunlara karşı sorumluluğumuz olduğunu biliyoruz ve canı gönülden bu projeyi gerçekleştiriyoruz. Biz sabah sekizden akşam sekize kadar bölgedeyiz ve kurtarabildiğimiz kadar hem bitki türünü hem hayvan türünü kurtardık. Ekolojik kurtarma operasyonunun manevi hazzı bizlerin bütün yorgunluğunu alıyor." diye konuştu.

- "Bitki köklerinde yeşerme var"

Bölgedeki ekolojik anlamda sağlam kalmış tohumları topladıklarını, gen bankasında koruyarak uygun habitatlara dikeceklerini aktaran Turan, şunları söyledi:

"Doğanın bir yağmur alması durumunda önce makilik alanlar, arkasından ise kızılçam yeşerecek. Yani bir gençleşme operasyonu olacak. Şu anda ilk yangınlardan 15 güne yakın bir süre geçmesine rağmen maki türlerinin köklerinde yeşermeler olduğunu, kızılçamların tohumlarının etrafa saçıldığını ve filizlenmelerin başladığını, taşların altında sürüngenlerimizin hala yaşadığını, böceklerin hala var olduğunu gördük çünkü bunlar yangına duyarlı ve kendini nasıl koruması gerektiğini biliyorlar. Türün yok olup gitme gibi bir durumu yok."

Reklam
Reklam

Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Ekoloji ve Çevre Biyolojisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Latif Kurt ise bölgedeki yangınlar sonrası "ekolojik kurtarma operasyonu"nu yürütmek üzere yangın sahasına geldiklerini dile getirdi.

Özel Çevre Koruma Bölgeleri ve Doğal Sit Alanlarında "ekolojik kurtarma operasyonu" başlattıklarını anlatan Kurt, "Bu kapsamda endemik, nadir ve nesli tehdit altında olan türlerin tohumlarını toplayarak onları hem gen bankasına ulaştırmak hem de yangın sonrası uygun habitatlarda bunları ekmek suretiyle bu türlerin devamlılığının sağlanması son derece önemli. Türkiye'de ilk kez böyle bir ekolojik kurtarma operasyonu yürütülüyor. Bu çalışmaları farklı üniversitelerden akademisyenlerle yürütüyoruz." ifadelerini kullandı.

Kurt, yangınlar sonrasında doğal yaşamın her yönüyle ele alındığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Ekolojik kurtarma operasyonu sadece endemik, nadir, nesli tehlike altındaki türlerin tohumlarını değil, aynı zamanda yangından zarar görmüş birtakım yaban hayatı elemanlarının, kaplumbağaların, kertenkele ve yaban hayatındaki zarar görmüş diğer türlerin toplanarak rehabilitasyonu ve tedavi edildikten sonra da doğal yaşama bırakılması da ekolojik kurtarma operasyonunun bir parçası. Esas önemli ve büyük kısmı hareketsiz olan endemik ve nadir bitkilerin toplanması ve bunların hem gen bankasına hem de daha sonra uygun habitatlara dikilmesi."

Reklam
Reklam

Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü Ekoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çağatay Tavşanoğlu da yanan ormanların onarılması için ne gibi çalışmalar yapılabileceğini araştırmak üzere Marmaris ve Köyceğiz'de incelemelerde bulunduklarını söyledi.

Alan incelemesinde yanan ağaçlara, kozalak durumlarına, sürgün verebilen çeşitli çalı türleri ve tohum durumlarına baktıkları bir ön inceleme yaptıklarını aktaran Tavşanoğlu, bölgedeki çam ağaçlarında çok büyük oranda yangından dolayı "ölüm" olduğuna dikkati çekti.

Kozalakların bir kısmının çamlarda kapalı kaldığını ve sonra tekrar açıldığını anlatan Tavşanoğlu, şunları kaydetti:

"Yangın sırasında kapalı kalan kozalakların içindeki tohumlar ölmüyor. Bunu alanda da görebiliyoruz. Bu ormanların doğal olarak yenilenme mekanizması. Gelecekte oradaki tohumlar yağışlı mevsimden sonra çimlenecek, gelecekte buranın orman olması için gerekli atılımı yapmış olacak."

Yangından sonra çalı ve bazı ağaç türlerinin sürgün verme kapasitelerinin olduğunu bildiklerini belirten Tavşanoğlu, "Birkaç ay sonra buraya geldiğinizde bunların köklerinden sürgün verip tekrar yaşamlarına devam ettiklerini göreceğiz. Köyceğiz'de tespit edemedik ama Marmaris'teki arazi çalışmalarımızda yangından 15 gün sonra bile sürgün vermiş meşe ve tespih ağacı gördük. Bunların hepsi bu alanın kendini yenileme potansiyelini ortaya koyuyor. Henüz çok erken, yangın çok yeni oldu. Birkaç ay buranın kendini yenileme potansiyeli nedir diye izlemek ve biyoçeşitliliğe zarar vermeden müdahale yapılması hem buradaki canlıların hem bizim gelecek nesillerimiz için oldukça önemli." değerlendirmesinde bulundu.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz