Saat olmuş 12, salına salına geliyor salon sakinleri. Sabah sporu dediğin uyandıktan hemen sonra yapılandır zira. Kadın 12’de kalmışsa da fark etmez, onun adı sabah sporudur!
İçlerinde 17 yaşında bir genç kız var; üniversiteyi kazanmış ama ilk döneminde durdurup gelivermiş evine. Annesi ile birlikte spora geliyorlar her öğlen. Annesi ikinci çocuğunu çok geç yaşta doğurmuş ama maşallahmış, sapasağlam doğuruvermiş. Yanlarında bir de komşuları var, kadıncağız biraz rahatsız. Kilo fazlasını atması gerekiyormuş ve doktoru da yürümesini salık vermiş. Hep beraber diziliyorlar koşu bantlarına, sıraları hiç şaşmıyor. “Ay ben ayna karşısında daha rahatım.” Diğer taraftaysa üniversite öğrencisi iki kız kardeş var, memleketlerinden uzakta ter atıyorlar her gün bu salonda. Spor hocasıyla araları pek de iyi değil, kaçırdığım bir detay olmuş muhakkak. Yaşları birbirinden farklı olan bu kadınların kiloları da birbirinden ayrı, saç renkleri, davranışları, dinledikleri müzikler!
Hepsinin tek ortak noktası var: ŞU BEŞ KİLO!
Şüphesiz ki her kadın, bir 5 kilo verdiğinde ideal kilosuna kavuşacağına inanır.
Öte yandan şartlandırılmış bir gerçek daha var ki, bu kadınların hepsi kalori kaybetme yöntemi olarak konuşmayı seçiyorlar. Ama her konuda! Koşunun 20. dakikasında nefes nefese iken hemen yanı başındaki bantta ağır adımlarla yürüyen teyze yaşını soruverir. Kibarsındır, gülümseyerek yanıt verirsin bu soruya. Devam eder elbette teyzemiz: Çocuğun var mı? Yok, dersin ve bir anda durduruverir yürüyüşünü teyze. “Ah kızım, üzülme o da olur! “ Nefes nefese koştuğun anda başından aşağıya soğuk bir su iniverir işte o an. O hengamede teyzeyi boğazlayıp kaçmak ya da sakince yavaşlayıp terini havluya silmek arasında gider gelir düşüncelerin. Diğer taraftaysa bir başka kadın seçtiği kurbanına dün gece gelen misafirlerini anlatıyor. Oğlanın işi iyiymiş de artık evlendirmek gerekirmiş. Mişmiş de mişmiş.
Koşullanmış bir gerçek de, koşu bandında ne kadar çok muhabbet edersen o kadar çok kalori yakarsın!
Peki, O 5 Kiloyu Nasıl Vereceğiz?
Öncelikle kendimizi kandırmayalım. O 5 kilo, genç, yaşlı, uzun, kısa, sarışın, esmer, şişman ya da zayıf her kadının ortak noktası olamaz. En azından senin için bu geçerli değil! 5 kilo verince tekrar bir 5 kilo vermek için aynı çaba içerisine gireceğini hepimiz biliyoruz. Başlangıç olarak bu fikri at kafandan. Kafadan bir kilo verdin bile! Ardından da çeneni tut. Çene çalışırken yağları yakmak çok güçmüş, bir bilimsel makalede okudum, inan bak. Sonrası da gayet basit detaylar. Kibrit kutusu büyüklüğünde peynir ile başlayan yeme içme düzenin hava karardığı andan itibaren kesilmeli. Arada bol miktarda su iç, az çene yap, çok ter at.
Böylelikle hem o 5 kiloyu vermiş hem de kapalı çenen sayesinde ter içinde nefes nefese kalmış bir başka kadının gazabından kurtulmuş olacaksın. Vatana ve millete hayırlı kilo vermenin yolu budur. Öperim.
Hiç de diyetisyen olmayan,
Meral YARICI