Eskişehir'de oturan Belma Akar, çocukları Kübra ve Muhammed Akar ile birlikte 8 Eylül akşamı Porsuk Çayı'nın Kırmızıtoprak Mahallesi Yörük Sokak'tan geçen bölümüne gitti. Burada çay kenarında anneleriyle oturan Kübra ve Muhammed bir süre sonra suya düştü.
Belma Akar, oğlu Muhammed’i sudan çıkarırken, Kübra ise kayboldu.
İhbar üzerine gelen AFAD dalgıçları, yaklaşık 1 saatlik çalışmayla Kübra Akar’ın cansız bedenine ulaştı. Kübra Akar toprağa verilirken, hastanede bir süre tedavi gören Muhammed Akar ise taburcu edildi.
Olay günü yaşananları gözyaşlarıyla anlatan Belma Akar, “Ben biraz cips falan aldım çocuklara. Kübra çok istedi buraya gelmeyi, zaten arkadaşlarıyla sürekli geldiği bir yer. O gün canım hiç istemediği halde, Kübra’nın ısrarıyla geldik. Sonra Kübra ‘Ççekirdek almak istiyorum’ dedi. Benden para istedi, çekirdek parası verdim. Büfeye gitti. Oğlum, köpeğim ve Kübra birlikte gelirlerken şuradan gördüm. O sırada kulağımda kulaklık vardı, telefonla konuşuyordum. Onları gördüm, başımı çevirdim. Ondan sonra Muhammed’in ‘Anne’ diye bağırdığını duydum. Başımı bir anda çevirdim, Muhammed suyun içindeydi, çırpınıyordu. Suyun kıyısına kadar girdim. Ondan sonra çocuğu aldım, çıkarttım oradan. Fakat Kübra’yı göremedim. Kübra ile ilgili suda bir dalga bile yoktu” dedi.
Muhammed’in ablasını kaybettiği için çok üzgün olduğunu belirten Belma Akar, “Muhammed’e sorduğumda ‘ablam suya düştü’ dedi. Nasıl oldu dedim, çocuk şoka girdi konuşamadı o anda. Ben tabi çığlık atmaya başladım, insanlar geldi. Ondan sonra beni direkt hastaneye götürdüler. O gece sabaha kadar beni yatağa bağlayıp, sakinleştirici verdiler. Bu şekilde. 2-3 gün sonra Muhammed’e sorduğumda, ‘Ablamla şakalaşıyorduk, birlikte düştük’ dedi. Muhammed’i kurtardım ama Kübra’yı kurtaramadım” diye konuştu.
Belma Akar, kızının kıyafetlerinden oyuncak bir bebek yaptığını ve ona sarılarak gözyaşı döktüğünü söyledi. Akar, Porsuk Çayı kenarında belediyenin daha çok tedbir alması gerektiğini de sözlerine ekledi.
(DHA)