CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, bu sabah gazete, TV ve internet sitelerinin yayın yönetmenleriyle bir araya geldi.
Cumhuriyet'in aktardığına göre, İnce şu mesajları verdi:
"OLAĞANÜSTÜ DİP DALGASI VAR"
-30 yıldır siyasetin içindeyim. İlk kez çok farklı bir kampanya götürdük. 48 günde her şey bambaşka oldu. Müthiş kalabalıklara sesleniyoruz. Taşıma yok, masraf yok, 3 tane bez parçası Muharrem İnce şu saatte şu meydanda diye. Tayyip Erdoğan’ın mitinglerinden fazla ilgi var. Okullara baskı yok, öğrenci yok. Gaziantep’te 30 yaşın altındakiler el kaldırsın dedim. Öğretmen olduğum için parmak kaldırsın dedim. Yüzde 70’i 30 yaşın altındaydı. Olağanüstü dip dalgası var. Dünya medyasında manşet oluyoruz. 200 ülkenin 100’ü randevu istedim. Dünya bizi konuşuyor ama Türk medyası sınıfta kaldı. 48 günde 102 miting yaptık. Bir mitingimi başından sona veren birkaç TV var.
"SOKAKLARDA MİLYONLAR VAR"
-Ben cumhurbaşkanı adayıyım. Benim yayınımı kesip Binali Yıldırım’ı veremezsiniz. Siyaseten biten biri. Erdoğan seçilemezse sıradan bir milletvekili olacak. Erdoğan çıktığı an zaten saniyesinde beni kesiyorsunuz. Ama beni kesip Binali Yıldırım’ı veriyorsunuz. Bu bir dost sitemidir, en fazla medyanın haline üzülüyorum. Benim cumhurbaşkanlığımda en mutlu olanlar gazeteciler olacak. Rahatlıkla beni eleştirebileceksiniz. Bu seçimi alacağım, göreceksiniz. Her şeye rağmen. Yanlı medyaya, korkak iş dünyasına rağmen. Sokaklarda milyonlar var."
"KEŞKE ZAMANIM OLSA DA YENİDEN YAZABİLSEM"
"SİGORTASIZ ÇALIŞSALAR NASIL EMEKLİ OLURLAR?"
"BUNU ERDOĞAN'A SORAMAZSINIZ. AMA BANA SORUN"
DIŞ POLİTİKA
Bizim tercihimiz Batı. Tercihlerimizi değiştirmeye zorlamayın dedim görüştüğüm büyükelçilere. Seçili seçilmez hemen Avrupa turu yapacağım. Başkentleri ziyaret edeceğim. Avrupa Birliği bizden bir şeyler istiyor. Ama onlar istemese de milletimiz hak ettiği için yapmamız gerekenler var. Yargıyı düzeltin lafını ille Avrupa mı söylemeli? AB olmasa da bunlar olmalı. Bu konuda Avrupa’ya da güven verdiğimi düşünüyorum.
SORU-CEVAP
Soru: Diyelim ki oğlunuz bir trafik kazasına karışsa ve bir kişinin hayatını kaybetmesine yol açsa ve sizin bu davada baskı yaptığınız söylense… Lehinize rapor veren adamı terfi ettirdiğiniz söylense ve yıllar sonra oğlunuz beraatle sonuçlansa… Bunun yıllar sonra cumhurbaşkanlığı yarışında bu haber yeniden gündeme gelse yayından kaldıracak mısınız?
Cevap: Ben çok iyi bir mümin olduğumu düşünüyorum. Ben böyle bir şey yapsam korkarım. Önce Allah’tan korkarım. Böyle bir kötülük yaptığımda aileme zarar geleceğinden korkarım. Allahın hesap soracağından korkarım. Sonu ne olursa olsun. Ben tek çocuk sahibiyim. Oğlum askere gidecekti, Yalova’da apartmanda yaşıyorduk. Gece 11.30. Eşim aylarca ısrar etti torpil yapmam konusunda. Şırnak yerine İstanbul’a giderse, yarın İstanbul’da bombalı saldırıda ölebilir dedim. Bir müslüman olarak bunu yapamayacağımı söyledim. Tek çocuğumuz olduğu için ısrar etti eşim. Yoğunluktan internete girilemiyordu. Askerliğinin nereye çıktığını eşim öğrendi. Jandarma olarak 6 ay askerlik yaptı er olarak. Ben de 8 ay er olarak yaptım. Bir gece saat 03.00’te beni aradı oğlum üniversitede okurken. Polis yakalamış. Ver dedim. Ben Muharrem İnce dedim polise: “Gereğini yap” dedim. Sakın torpil yapma dedim. Torpil yaparsan seni bulurum dedim. Bu nedenle beni rahatsız eden böyle şeyler. Vicdanım var.
7 HAZİRAN-1 KASIM ARASI NELER OLMUŞTU UNUTMAYIN"
Soru: Suruç’daki olaylardan sonra İçişleri Bakanı sizi suçladı.
Cevap: İçişleri Bakanı’nı muhatap almıyorum. Erdoğan’a Bafra konuşması yapan birinin hangi yüzle, hangi vicdanla Erdoğan’ın yanında siyaset yaptığını anlamak imkansız. Muhatap bile almıyorum. Ben o kadar laf söylediğim birinin yanında çalışmam. Benim Kemal Kılıçdaroğlu’na söylediğim ile Soylu’nun Erdoğan’a söyledikleri arasında alaka yok. Hırsız demedim, senden daha iyi siyaset yaparım dedim. Bu dönemde her şey mümkün, o kadar telaş içindeler ki projeleri bozuldu. 7 Haziran 1 Kasım arası neler olmuştu unutmayın. Akıllarından neler geçtiğini biliyorum ama cesaret edemiyorlar aynısını yapmaya. Seçim sonuçlarını kesinlikle kestiremiyorlar. Bu seçimlerden sonra herkes kazanacak, çünkü özgürlük gelecek. Kaybeden sadece anket şirketleri olacak. Ama her şey mümkün. Daha fazla ayrıntı istemeyin.
Soru: Seçimlerden sonra başka partilerden bakan alacağınızı söylediniz. İsimler belli mi?
Cevap: Evet görüştüğüm insanlar oldu. AKP’li insanlar, HDP’li, bozkurt işareti yapanlar “Oyum senindir” diyorsa demek ki doğru yoldayım. Birleştirmek istiyorum çünkü. Türkiye’nin buna ihtiyacı var. Milli takım macına bile 81 milyon sevinemiyor. Bu noktaya gelmişiz. Dış politikada bile aynı şeyi söylemiyoruz. 4 milyon Suriyeli var, dolar 5 liraya gelmiş. Birleşmemiz, uzlaşmamız lazım.
"BALKON KONUŞMASI VAR AMA BALKONDA DEĞİL"
Soru: Başkan olduğunuzda başkan yardımcılarını nasıl seçeceksiniz? Balkon konuşması var mı?
Cevap: Balkon konuşması var ama balkondan değil. Birinci Meclis'ten yapacağım. Akşener seçilirse elbette yardımcısı olurum. Ben de seçilirsem aynı teklifi onlara yaparım. Kabul ederlerse de sevinirim.