Mühimmat Patlaması İle İlgili Dava Sürüyor

Afyonkarahisar’da 25 askerin şehit olduğu, 8’i asker 11 kişinin yaralandığı mühimmat deposu patlaması ile ilgili...

Afyonkarahisar’da 25 askerin şehit olduğu, 8’i asker 11 kişinin yaralandığı mühimmat deposu patlaması ile ilgili dava devam ediyor.Eskişehir 1. Hava Kuvvet Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nde dün başlayan 4. duruşmanın 3. oturumu bugün gerçekleştirildi. Duruşmada tanık ve mağdur tanık askerlerin ifadeleri mahkeme heyetince okundu. Tanık askerler, ifadelerinde mühimmat tasnif ve istifi için askerlere herhangi bir eğitim verilmediğini, sabah erken saatlerden gece geç saatlere kadar istif çalışması yapıldığını, mühimmat sandıklarının çürük ve kırık olduğunu belirtti.Tanık askerlerden er Aydın Demirel, olayın meydana geldiği gün içtima bile yapmadıklarını, kısa ve uzun dönem askerlerle birlikte istif çalışmalarını yaptıklarını iddia ederek, ‘‘3-4 saatte bir 10 dakika mola veriliyordu. Bedri Naim Başçavuş bir ara, ‘Ben ömrümde bu kadar çok çalışmamıştım’ dedi. Mühimmat sandıkları çürüktü. Bazı mühimmatlar dökülüyordu. Biz biraz olsun tecrübeliydik ama kısa dönemler tamamen tecrübesizdi bu konuda’’ diye konuştu.Durdu Şeker isimli er ise, kısa dönem askerlerin gece geç saatlere kadar mühimmat taşıyarak çalıştırıldığından bahsederek, ‘‘Işık olmadığından el feneri ve araç farıyla bölgeyi aydınlatıyorduk. Kısa dönemler yeni gelmesine rağmen gece geç vakitlere kadar çalıştırılıyordu. Bu nedenle kısa dönemler bu işten dert yanıyordu. Hatta birkaç kez haklarını nerede arayacaklarını sordular’’ dedi.Olay günü mühimmat tasnifinde bulunan kısa dönem erlerden Fethi Tuna ise, astım hastası olduğu için uzun süre çalışmadığını ancak diğer askerlerin sabah 06.00’dan gece saat 01.00’e kadar çalıştıklarını kaydetti. Olay gününden bahseden Tuna, ‘‘Bedri Naim ve Murat Düger astsubaylar talimat gönderdi ve mühimmatları dışarı çıkardık. Ray sistemiyle istiflenecek mühimmatlar depo kısmına getiriliyordu. Gece depoda ışık yoktu. Land Rover’ın farından faydalanarak askerler mühimmatı alıp kapıya getiriyorlardı. Biz mühimmatları içeriye götürecektik ama yer sıkışıktı. Murat Düger, ‘Daha fazla getirmeyin’ dedi. Bundan 30 saniye sonra patlama meydana geldi. Ben 35 metre uzağa fırladım. Patlamadan yara almadan kurtuldum. Kulağımdaki basıncın etkisiyle duymuyordum. Ters istikamete doğru koştum. Bu sırada ikinci patlama oldu. Sırt ve kafamda yaralar meydana geldi. Köye gittim ve bir araç beni alıp ambulansa götürdü’’ şeklinde konuştu.Olay gününden önce 2 gün üst üste kulede nöbet tutan askerlerden Kadir Yaman ise, nöbet sırasında dürbünle etrafı gözetlediğini, istif yapılan bölgeye baktığında askerlerin el bombaları ile şakalaştığını, el bombalarının yerde dağınık şekilde bulunduğunu ve kırık sandıkları gördüğünü ifadesine ekledi.Duruşmaya, tutuksuz sanıklar Albay Veysel Ö., Binbaşı Ali D., Üsteğmen Tuncay A., 25 şehidin aileleri ve yakınları ile taraf avukatları katıldı.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: