YAZICIOĞLU'NDAN GERİYE KALANLAR...
[BBP'den şok ifadeye yanıt](https://www.mynet.com/una-yapilan-zamma-tepki-110100000031)
"Ergenekon" davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı'na 14 sayfalık dilekçe veren Ölmez, çeşitli iddialarda bulundu.
Ölmez, 1990'da askerken hayatının tamamen değiştiğini, usta birliğinde kendisini keşfeden kod adı "Çerkez Ali" olan kişinin, askerliğini sonlandırarak kendisini çok özel bir birimin içine aldığını iddia ederek, asıl adı "Atakurlar" olan birlikteki istihbarat ve silahlı kanatta yetiştirildiğini, "İstanbul Avrupa yakası ve tüm Trakya'nın başkanı" olduğunu öne sürdü.
YAZICIOĞLU'NDAN GERİYE KALANLAR...
"Ergenekon" yapılanmasının "Cumhuriyetçi, ulusalcı ve Atatürk milliyetçileri tarafından kurulan, 11 onursal üyesi bulunan bir yapılanma" olduğunu belirten Ölmez, içinde her kesimden insanların yer aldığını, hizmet dışında bir amaçlarının olmadığını, silahlı örgüt olmayı kabul etmeyen mütevazi insanlar olduklarını ileri sürdü.
Muhsin Yazıcıoğlu'nun da hayatını kaybettiği helikopter kazasının "sabotaj" olduğunu savunan Erol Ölmez, bunun üstünün örtülüp faili meçhul bırakılacağını iddia ederek, şunları ileri sürdü:
YAZICIOĞLU'NDAN GERİYE KALANLAR...
"Bunun kaza değil de sabotaj olduğunu bilmekteyim. Birçok konunun şahidi olarak artık susmayacağımı, gerçeklerin gün yüzüne çıkmasının zamanı geldiğini söylemek isterim. Nedeni ise cezaevine girdiğim günden beri beni yalnız bıraktılar. Kimse sahip çıkmadı. Zaten ilk şart, 'Başına bir hal gelirse kendinle başbaşasın' denildi.
Bu konuları ciddiye almanızı isterim. Muhsin Yazıcıoğlu'nun susturulmasını isteyen kişi, şu an bir siyasi partide siyasi kimliğe sahip olan, aynı zamanda milletvekilidir. Yazıcıoğlu'nun ölümüne sebep olan kişi, aynı zamanda MİT'e çalışan Amerikan destekli kişidir. Bunları size anlatmamdaki sebebim, vicdanımın rahatsız oluşudur."
YAZICIOĞLU'NDAN GERİYE KALANLAR...
Tutuklu sanık Erol Ölmez, Bosna Hersek'te savaştığını, bu süreçte çok sıkıntı ve zorluklar çektiğini dile getirdiği dilekçesinde, şunları anlattı: "1993 ortalarında İtalya'da Cenova'da bir süre otelde kaldım. Yanıma Çerkez Ali geldi. Abdullah Öcalan'ın geleceğini, Roma'da ve Milano'da kalacağının istihbaratını aldıklarını söyledi. Benim görevim ise ebediyen Apo'yu susturmaktı. Öcalan'ı 6 gün bekledik. Ankara'dan otele gelen bir telefonla gelmeyip Şam'a gittiğini öğrendik. Beni Türk konsolosluğuna bırakıp, pasaportsuz olarak, bir Türk gemisine yerleştirdiler. Gemiyle Derince limanına geldim. Sonra tekrar Çerkez Ali ile görüştük. Çerkez Ali Çok kuvvetli bir devlet adamıdır."
AA