Muhtarlara, "madde Bağımlılığı Ve Öfke Kontrolü" Anlatılıyor

Adana Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanlığı’nca düzenlenen ve 3 ay boyunca, il sınırları içinde görev yapan muhtarların tamamına verilmesi planlanan “Madde Bağımlılığı ve Öfke Kontrolü” konulu seminerler dizisinin ilki Sarıçam Gençlik Merkezi’nde düzenlendi.Uzman psikologlarca Sarıçam’ın muhtarlarına verilen seminere Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Sarıçam Belediye Başkanı Bilal Uladağ, belediye bürokratları ve çok sayıda muhtar katıldı.Adana Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanı Fatih Karayandı, muhtarların devleti yerel bazda, mahalle bazında temsil eden kişiler olduğunu belirterek, “Ülkemiz özellikle uyuşturucu maddelerin transit yolu üzerindedir, geçiş güzergahındadır. Son yıllarda ise bilinen bir gerçek var ki, uyuşturucu madde bağımlılığı ülkemizde de hızla yayılmaktadır. Madde bağımlılığı toplumsal açıdan sorunlara neden olmaktadır. Mahallelerimizde huzur bozulmaktadır. Bugünkü seminerde madde bağımlılığının önlenmesi, bir insanın madde bağımlısı olup olmadığının nasıl belirleneceği, öfke kontrolü konularında muhtarlarımızı bilgi sahibi yapmayı amaçlıyoruz. Muhtarlarımızın da edindikleri bilgileri mahalle sakinlerine ulaştırmasını diliyoruz. Adana’nın daha yaşanabilir, daha huzurlu ve sosyal açıdan daha sağlıklı bir kent olmasını istiyoruz” dedi.Sarıçam Belediye Başkanı Bilal Uludağ da, madde bağımlılığının, Adana ve Sarıçam’ın en önemli sorunlarından bir tanesi olduğunu ifade ederek, “Uyuşturucu parası için annesine, babasına, aile fertlerine şiddet uygulayan gençler, insanlar var. Gördüğü şiddetten bıkarak çocuğundan şikayetçi olmak zorunda kalan, sonra pişman olup mahkemede çocuğunu hapisten kurtarmak için yalan beyan veren ebeveynlerin dramı dört bir yanımızda. Madde bağımlılığının önlenmesiyle ilgili çalışan herkese çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü ise, belediyelerin,toplumun ihtiyaç duyduğu çok sayıda alanda hizmet vermesi gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi: “Belediyecilik hizmeti dendiğinde sadece altyapı hizmetleri olarak algılanabilir fakat diğer kurum ve kuruluşlarla birlikte ortak amacımız sağlıklı toplumdur. Hizmetlerimizin karşılığını hemen yarın almak gibi bir kısa hedefimiz yoktur. Toplumumuz, mensubu olmaktan şeref duyduğumuz Aziz Türk Milleti’nin temel yapı taşı, omurgasıdır. Nihayetinde bu toplumun bir parçasıyız, bu milletin evlatlarıyız. Sağlıklı toplum oluşturulması, sağlıklı millet oluşturulmasını koruma altına alacaktır. Milletimizin ve devletimizin bekası için sağlıklı topluma ihtiyacımız var.Madde bağımlılığı günümüzde popüler gündem malzemesi olmuştur. Her gün sentetik uyuşturucular, yeni maddeler çıkıyor. Gündelik hayatta kullandığımız ihtiyaç maddelerini, sentetik bağımlılık maddesi olarak gençlerimiz, çocuklarımız kullanıyor. Sonra bu daha güçlü uyuşturucu maddelere kadar uzanan bir bağımlılık sorunu oluşturuyor. Sarıçam Belediye Başkanımız Bilal Uludağ, bu konuyla ilgili çok çarpıcı bir örnek verdi. Hepimiz böyle meselelere çevremizde şahitlik yapmışızdır. Sentetik maddelerin bir reçeteye ihtiyaç duyulmaksızın elde edilebiliyor olması ve çocuklarımızın kullanımına açık bulunması, geleceğimiz açasından bir tehdittir. Sağlık İşleri Daire Başkanlığımızı, projenin paydaşlarını ve Sarıçam muhtarlarımızı kutluyorum. Böyle bir etkinliğin içinde oldukları için onlara çok teşekkür ediyorum. Sarıçam’ın muhtarlarının, böylesine önemli bir sosyal sorumluluk projesine katılımları beni bahtiyar etmiştir. Sarıçam’ın muhtarları sağlıklı bir Adana, gelişmiş bir Adana hedefimizde de bize ümit vermiştir. Hepinizi tebrik ediyorum, hepinizden Allah razı olsun. Muhtarlarımızın bu olumlu tutumu, Büyükşehir Belediyesi olarak, Sarıçam Belediye Başkanımızla birlikte, el ele, Sarıçam’a hizmet noktasında bize ayrı bir şevk yüklemiştir, mücadele konusunda yükümlülüğümüzü arttırmıştır.”Öfke kontrolünün de önemli bir konu olduğunu kaydeden Başkan Sözlü, sözlerini şöyle tamamladı:“Aile fertleriyle, çocuklarımızla dahi iletişim kurarken zaman zaman ses tonumuzu ayarlayamayabiliyoruz. Ya da küçük bir telkinimizde, onları öfkeli görebiliyoruz. Ebeveyn-çocuk iletişiminde bu yüzden üzülebiliyoruz. Oysa birbirimize karşı daha sevecen, daha samimi olmalıyız. Çocuklarımız konuşmalara, olaylara sert tepki veriyorsa, bunu bizden öğreniyorlardır. Sert tepki gösterdikleri kişi bazen de biz oluyoruz. Avrupa’da bugün birbirini tanımayan insanların bile, sokakta, asansörde birbirlerine gülümseyerek selam verdiklerine tanık oluyoruz. Medeni toplumların özelliklerinden biri de bu. Aslında dinimizin ve kültürümüzün bize emrettiği de birbirimize karşı nazik ve güleryüzlü olmaktır.”