Mülteci Çocuklar Ve Travmatik Çocuğa Yaklaşım Konferansı

Eskişehir’de düzenlenen “12. Ulusal Psikolojik Danışma ve Rehberlik Öğrenci Kongresi”nde mülteci çocuklar ve travma yaşayan çocuklara yaklaşım konusu da ele alındı.Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Eğitim Fakültesi ile Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği tarafından düzenlenen “12. Ulusal Psikolojik Danışma ve Rehberlik Öğrenci Kongresi” devam ediyor. Bu kapsamda Eğitim Fakültesi Konferans Salonu’nda “Mülteci Çocuklar ve Travmatik Çocuğa Yaklaşım” adlı konferans gerçekleşti. Konferansın ilk konuşmacısı olan ve mülteci çocukları ele alan Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Çocuk Psikiyatristi Yrd. Doç. Dr. Serhat Nasıroğlu, mülteci çocukların yaşadıkları alanlarda karşılaştıkları hakkında bilgi verdi. Yrd. Doç. Dr. Nasıroğlu, “Mahalleler var, her mahallede 100 çadır var ama evleri çok kötü durumda. Devlet bir politika yürütüyor. Arap kamplarında Kürtler kürt kamplarında yaşıyorlar. Yezidiler Arap kamplarında kalkmak istemiyorlar. Geniş bir alanda binlerce kişi var. O yüzden belli bir süre ayrı kalmalarında fayda var. Arkadaşlıkları ile ilgili bir sorun oluyor. Büyük bir kısmının arkadaşı yok. Bu zor bir şey. Bir kaygınız var. Nerede yaşayacağınıza dair. Bu kaygınız gidecek ama burada geleceği bırakın yarın için hiçbir şeyi bilmiyorlar. Bu sürede mülteci çocuklar için karma eğitime geçilecek” dedi.Katılımcılara öneride bulunan Yrd. Doç. Dr. Nasıroğlu, kız çocuklarının eğitim hakkı ve çocukların cinsel istismarı konularına dikkat çekti. Yrd. Doç. Dr. Nasıroğlu, “Ben sizden şunu rica edeceğim. Gittiğiniz yerde istismara çok dikkat edin. Çocukların cinsel istismarı ve kız çocuklarının eğitim hakkı. Hiçbir şeyi yapmasanız sadece bu ikisini gözetseniz ömür boyu hakkınız ödenmez. Kız çocuklarının eğitim sorunu çok ciddi bir sorun. Ben Van’da yaşadım. Orada kız çocuklarının bir kısmı ortaokuldan sonra okula gitmiyor. Çocuk intihar ediyor mesela dikkat çekmek için olduğu düşünülüyor. Yurtta kalan bir çocuğun intihar girişimini dikkat çekmek için yaptığını söylüyor. Bir çocuk intihar ediyorsa SOS’dir bu. O intihar eden ve dikkat çekmek isteyen çocukların bir kısmı okuldan alınan çocuklardan oluşuyor” ifadelerini kullandı.Diğer konuşmacı Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı Anabilim Dalı’nda görev yapan Dr. Veysi Çeri ise, çocukluk çağında yaşanan travmalara değindi. Çocuklukta yaşanan travmatik durumu IŞİD terör örgütü ile örneklendiren Dr. Çeri, “Bugün IŞİD denen barbarik terör örgütünün oluşumunda onların çocukluklarında yaşadıkları ciddi travmaların ya da bazen anne babalarından yediği dayakların ne kadar etkili olduğunu insan anlayabiliyor” şeklinde konuştu.Çocuğun cinsel istismarı ve çocukluk döneminde yaşanılan travmaların kişilerin yetişkinliklerine etkisi hakkında konuşan Dr. Çeri, “Cinsel istismara uğrayan bir çocuk, birine yakınlık hissettiği anda hemen “Yine bana saldıracak mı” diye düşünüyor. O kişinin zihin işleyişi bozulabiliyor. Bunu kabullenmiş, normal bir şeymiş gibi davranmaya çalışıyor. Tüm zihnini o olayın normal olmasına adapte etmiş. Ancak böyle kabul edebiliyor” diye konuştu.