ANKARA (ANKA)- Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, Malatya'da işlenen yayınevi cinayetleri konusunda İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'ya "Türkiye için kendini feda et" diyerek istifa çağrısında bulundu.
Mumcu, cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin meclis dışı partilerle başlattığı turunu BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile görüşerek sürdürdü. Yaklaşık 25 dakika süren görüşme sonrasında bir açıklama yapan Mumcu, parlamentoda temsil edilmeyen partilerin görüşlerinin cumhurbaşkanlığı sürecine yansıtılmasının değerli olduğunu söyledi. Mumcu, "Çünkü, önümüzdeki seçim Türkiye'nin 7 yılını doğrudan ilgilendiren bir seçimdir" derken, cumhurbaşkanının TBMM Başkanı ve hükümet başkanından farklı özelliğe sahip olduğunu, hem devletin hem de milletin birliğini temsil ettiğini kaydetti.
Mumcu, "Bu temsil makamında kimin bulunacağı ya da seçimin nasıl yapılacağı konularında sadece parlamentonun değil siyasi partilerin ve sivil toplumun görüşlerinin de ele alınması önemlidir" dedi.
Yazıcıoğlu'ndan "halk seçsin" desteği
Mumcu, görüşmede Yazıcıoğlu'nun kendilerinin cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi, bunun için anayasa değişikliği yapılması görüşlerinin BBP'nin görüşlerine uygun bulduğunu söylediğini anlattı. BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu da cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda ANAVATAN'ın meclis dışı partilerle istişare yapmasını büyük bir nezaket olarak gördüklerini belirtirken, "Bunu aslında iktidar partisinin yapması gerekirdi" dedi.
AKP'nin toplumla uzlaşma adına bu tür adımları atma ihtiyacını duymadığını savunan Yazıcıoğlu, BBP'nin kuruluşundan bu yana cumhurbaşkanını halkın seçmesini istediklerini kaydetti. Yazıcıoğlu, cumhurbaşkanını halkın seçmesini sağlayacak tek maddelik anayasa değişikliği yapılsaydı bugün bu sıkıntıların hiçbirinin yaşanmayacağını belirtti. Yazıcıoğlu, "Halen zaman geçmemiştir. TBMM savaş yönetmiş bir meclistir. İsterse bir maddelik anayasa değişikliğini derhal yapar. Ondan sonra millete gider, halk bu tartışmaları geride bırakarak Türkiye'nin önünü açar. Biz kişileri tartışıyoruz, sistemi tartışmıyoruz. Halbuki sorun kişilerden çok sistemdedir. Halen zaman geçmiş değildir" diye konuştu.
Mumcu'dan Aksu'ya "kendini Türkiye için feda et" çağrısı
Mumcu, Malatya'da bir yayınevinde işlenen cinayetle ilgili bir soruyu yanıtlarken, hükümete ve İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'ya yüklendi. Mumcu, "Gerçekten cinnetle bile izah edilemeyecek kadar vahşi" diye nitelediği olayın bu kadar vahşi olmasının akla kötü sorular getirdiğini belirtti. Mumcu, "Birkaç yıldır dünyada uygulanmakta olan bir kampanyaya, Müslümanlık ve barbarlık imgelerini üst üste getirmeye çalışan, ‘Müslümanlar barbardır' yargısını özellikle İslam dışı toplumların zihnine yerleştirmeye çalışan kampanyanın kendisi planlasa bu kadar etkili bir eylem düşünemeyeceğini düşünüyorum" dedi.
Mumcu, olaydan Türkiye'nin kaybettiğini belirtirken, "Bu kayıp telafisi belki 10 yıllar alacak kadar çok büyük bir kayıp olmuştur" dedi. Mumcu, şöyle konuştu:
"Bu noktada devletin önleyici güvenlik hizmetlerini etkili bir şekilde seferber edemediğini görüyoruz. Burada hükümetin artık bu sorumluluğuna sahip çıkması lazım. Hükümet kendi sorumluluklarını bir kenara bırakıp basma kalıp laflar konuşmanın ötesinde bir şey yapmıyor. Ülkeyi idare edemiyorsanız bırakın bu işi. Bu eylemden sonra Türkiye'nin dünyadakı imajını kurtarmanın bir tek yolu var. Kesin olarak kurtarmanın yolu hükümetin istifa etmesidir. Ama hiç olmazsa İçişleri Bakanı istifa etmelidir. Bu olaya ilişkin doğrudan bir sorumluluğu olmadığı savunmaların hiçbiri geçersizdir. Bazen siyaset insandan kendisini feda etmesini ister. İçişleri Bakanı'nın Türkiye için kendisini hiç olmazsa feda etmesi gereken zamandır. İçişleri Bakanı kusuru olsa da olmasa da istifa ederek ülkesine hizmet edebilir."
Yazıcıoğlu: "Provakasyonlar bağıra bağıra geliyor"
BBP Lideri Yazıcıoğlu da aynı soruya verdiği yanıtta cinayetin vahşi, adi bir cinayet olduğunu söyledi. Cinayeti şiddet ve nefretle kınadığını belirten Yazıcıoğlu, faillerin yakalanmasının ipuçu yakalanması açısından önemli olduğuna dikkat çekerken, "Ancak asıl arkasındakilerin bulunması için gereken çalışmalar yapılmalıdır" dedi. Yazıcıoğlu, farklı fikir ve inançların bir arada yaşayacağını, Türk kültüründe farklı inançları yan yana yaşatma, bir arada tutma alışkanlığı bulunduğuna anımsatırken, "Bizim medeniyetimizin temelinde bu var. Hiçbir zaman farklı düşünceler şiddet kullanmayı haklı gösteremez. Hiçbir gerekçe cinayeti haklı gösteremez. Farklılıklar, farklı düşünceler bir arada olacak, eleştirilerimiz olacak ama asla şiddete başvurulmayacak. Türkiye belli bir süredir provakasyonlara açık bir ülke haline geldi. Önleyici bir tedbir alınmıyor. Adeta bağıra bağıra geliyor. Biline biline geliyor. Bunları da manalı görüyorum" dedi.
Seçimlerde iki parti arasında seçim ittifakı konusunun konuşulup konuşulmadığı sorusuna Yazıcıoğlu, "Öyle bir konu gündemimize gelmedi, görüşmedik. Partilerimiz kendi alanlarında siyasi faaliyetlerini yürütüyorlar" demekle yetindi.