İSTANBUL (İHA) - Pakistan'da ABD askerleri tarafından El Kaide mensubu olduğu gerekçesiyle yakalanarak Guantanamo Bay Üssü'nde esir tutulan Murat Kurnaz'ın annesi Rabia Kurnaz oğlu için hukuk savaşı veriyor. Kurnaz, İstanbul Adliyesi'ne gelerek ABD Başkanı George W. Bush ve oğlunu kaçırarak işkence yapan tüm sorumlular hakkında suç duyurusunda bulundu. Nöbetçi Cumhuriyet Savcısı tarafından dilekçesi kabul edilmeyen Kurnaz ve beraberindeki Mazlum Der avukatları dilekçelerini İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekili Hüseyin Yıldız'a verdi.
Guantanamo'da ABD askerleri tarafından esir tutulan Murat Kurnaz'ın annesi Rabia Kurnaz ile kendisine destek veren Mazlum-Der üyesi bir grup, Sultanahmet Mehmet Akif Parkı'nda öğle saatlerinde bir araya geldi. Guantanamo'da esirlerin kaldığı temsili bir hücrenin önünde Mazlum-Der İstanbul Şube Başkanı avukatı Mustafa Ercan bir basın açıklaması yaptı. İnsanlığa karşı suç işlendiğini belirten Ercan, "Bush'un diplomatik dokunulmazlıktan yararlanamayacağını düşündüğümüz ve NATO Zirvesi'ne geleceğini bildiğimiz için suç duyurusunda bulunacağız. Rabia hanım bize müracaat etti. Biz de bir dizi program hazırlayarak kendisine destek olacağız" dedi.
Almanya'da yaşayan anne Kurnaz ise çok kötü günler yaşadığını belirterek, "Sürekli yurt dışındayım. İki kez Amerika'ya gittim. Murat'tan başka iki çocuğum daha var. Onları da ihmal ediyorum. Bu yıl içinde Bakan danışmanı Ali Tokgöz ile görüştüm. Guantanamo'da 6 Türk olduğunu, bu yıl içerisinde bırakılacaklarını söyledi. Daha önce gittiğimde de 5-6 ay içerisinde bırakılacağını söylemişti" şeklinde konuştu. ABD Türk Büyükelçiliği'ne gittiğini de belirten anne Kurnaz orada kendisine, "Sizin çocuğunuz sorgulandıysa diğer esirleri beklemesi gerekir" denildiğini ve Türkiye'nin tek bir tutukluyu getirmek için uçak gönderemeyeceğini söylediklerini anlattı. Anne Kurnaz bunun maddi sorunlardan kaynaklanıyorsa özel uçak tutabileceğini ve kendisinin, çocuğunu getirebileceğini söylediğini belirterek, "Bunu Bakanlığa ileteceklerini söylediler. Bu benim çok komiğime gitti. Türkiye Cumhuriyeti, vatandaşını getirmek için uçak bile getiremiyor. Devlet vatandaşına sahip çıkmıyor" dedi.
Amerikan hükümetine yaptıkları müracaatlardan cevap alamadıklarını da belirten Kurnaz, oğlunun durumuyla ilgili bilgi alamadığını söyleyerek, "Onunla görüşemiyorum. Bu nedenle durumunu bilmiyorum. Ancak Guantanamo'dan serbest bırakılarak dönen esirlerden öğrendiğimiz kadarıyla, Irak'taki esirlere uygulanan kötü muamelenin orada da yaşandığını öğreniyoruz" dedi.
Anne Kurnaz'ın konuşmasının ardından Guantanamo'daki esirlere uygulanan kötü muamele temsili bir gösteriyle sergilendi. Parkta bulunan vatandaşların da ilgiyle izledikleri gösteride, bir Amerikan askerinin esirlere karşı uyguladığı insanlık dışı muameleler anlatıldı. Ardından Anne Kurnaz ve Mazlum-Der'liler, suç duyurusu dilekçesini vermek için İstanbul Adliyesi'ne geldi. Müracaat Savcısı Faruk Kurdoğlu'nun yanında 10 dakika kaldıktan sonra dışarı çıkan Kurnaz dilekçelerinin kabul edilmediğini belirterek, "Üzüldüm. Şok oldum. Dilekçeyi alması gerekirdi. Televizyonlarda hukuktaki çarpıklıkları izliyordum ancak içinde bulununca bu haksızlığı kendi gözlerimle görüp yaşadım. Avukat Mustafa Ercan ise dilekçelerinin kabul edilmemesinin Türk Ceza Kanunu'nun 371. maddesine aykırı olduğunu belirterek Savcı hakkında görevi ihmal suçundan suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. Kurnaz ile Ercan, daha sonra dilekçelerini, İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekili Hüseyin Yıldız'a verdi. Savcılık çıkışında dilekçelerinin kabul edildiğini söyleyen Kurnaz, "Çok sevindim. Geldiğime ve yorgunluğuma değdi. Türk hükümeti de bir şeyler yapacağını göstersin" diye konuştu.
Adliye çıkışında basın mensuplarının sorularını cevaplayan Kurnaz, oğlu'nun Almanya'da bulunan Lübnanlı arkadaşları ile Kur'an-ı Kerim'in Türkçesi'ni öğrenmek için Pakistan'a gittiğini söyledi. Oğlunun dinine önem veren ve dinini en iyi öğrenebileceği yerin Pakistan olduğunu düşünen bir genç olduğunu belirten Kurnaz, "Ancak oraya gittiğinden haberim yoktu. Oğlum Kur'an öğreniyor ya da sakalı var diye terörist demek mi lazım. Hristiyanların da göbeklerine kadar sakalı var. Bunlarla insanlar suçlanamaz" dedi.