Müsiad 77. Genel İdare Kurulu Toplantısı

Müstakil İşadamları Derneği 77. Genel İdare Kurulu Toplantısında konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, “6.5 milyon konutu 20 yıla yakın sürede tamamlamayı düşünüyoruz” dedi.

MÜSİAD’ın 77. Genel İdare Kurulu Toplantısı Kdz. Ereğli ilçesindeki Büyük Anadolu Otel’de gerçekleştirildi. Toplantıya, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, AK Parti Zonguldak Milletvekili Özcan Ulupınar, Zonguldak Valisi Erol Ayyıldız, MÜSİAD Kdz.Ereğli Şube Başkanı Faruk Yazıcı ve şube müdürleri ve davetliler katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, “Genel İdare Kurulu toplantılarımızı iki ayda bir şubelerimizin ev sahipliğinde gerçekleştiriyoruz. Bu günkü toplantımıza da Çevre ve Şehircilik Bakanımız Erdoğan Bayraktar katıldı. İki gün boyunca burada konuşacağız” diye konuştu.

MÜSİAD’ın Türkiye’ye önemli katkı sağlayan bir sivil toplum kuruluşu olduğunu ifade eden Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, şunları söyledi: “MÜSİAD’ı kutluyorum. Çok nezih bir sivil toplum kuruluşudur. Ülkenin tüm coğrafyasının tüm gözeneklerine bütün katmanlarında özümlenen bir yapıdır. Türkiye’nin mozayiğidir. Sermayenin Anadolu’ya yayılması, Anadolu sermayesinin kendine özgüven kazanması ve Türkiye’ye katkı sağlamasıdır. Türkiye’de hiç kimsenin inanmayacağı bir kalkınma yakalamıştır. Bu yeterli değildir”

Avrupa’daki sanayileşmenin 1970’li yıllarda çevre kirliliğine yol açtığını ifade eden Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz bakanlık olarak meseleye baktığımız zaman yerleşim politikaları şehirler, kasabalar, köyler, bina, iskan, ikamet, şehirlerin verdiği fotoğraf, parkları, bahçeleri bütün bunlara baktığımız zaman Türkiye’yi, yaklaşık 1900’lü yıllara kadar gidersek dünyanın esas gelişme bölgesi sanayileşme bölgesi Avrupa’dır."

Avrupa'nın gelişmesinin 18. yüzyılda başladığını ve 1970’lere geldiğimiz zaman sanayileşmesini tamamladığını anlatan Bayraktar, şöyle konuştu: "Ondan sonraki gelişmeler sanayinin kendi içerisindeki gelişme arayışlarıdır. Esas sanayileşmenin 1960’lı yıllarda başladığını ve 1972’ye geldiğimiz zamanda Avrupa ülkelerinin çevre konusunda uyandığı dönemdir. Atmosferin kirlenmeye başladığı, kuş türlerinin yok olmaya başladığı bir sürece denk geliyor. Ondan sonra tüm dünyaya çevrecilik konusunda uyarı vermeye başladılar. Avrupa, çok zengin olup sanayileşmesini tamamlayınca o zenginleşmenin vermiş olduğu imkan ile şehirlerini çok çabuk kurdu veya çabuk düzeltti. Türkiye maalesef 1970’li yıllarda tarıma makinenin girmesi, şehirle ilgili hayatın daha iyi olması müthiş bir gelişme oldu. Şehirler Avrupa’nın aksine içinden çıkılamayacak haldedir. Çok çarpık hatta son dönemlerde on seneden öncesine gidersek, imarlı yapılan yerlerde çok kötü durumdadır. Her türlü kaçak yapılaşma sorunu var. Bu durum Türkiye’yi boğdu. Af kanunu çıkarıldı, daha sonra bir dizi kanun çıkarıldı. Kentsel dönüşüm de bu çerçevede yürüyor. Son on senede Türkiye’de bir gayret oldu. Göreceli olarak bu konutlar sağlam konutlar ve mühendislik hizmeti almış konutlardır. Marmara ve Gölcük depremlerinin getirdiği travmadan sonra ince eleyip sıkı dokumak suretiyle iyi bir yola girdik. Nispeten konut stoku elde ettik.”

“YIKILMASI GEREKEN YIKILACAK”

Riskli binaların boş veya yıkılmış durumda olması gerektiğini ifade eden Bakan Bayraktar, şunları söyledi: “Yasanın ruhu budur. Bir afet yaşandığında riskli binaların içerisinde insanlar olmasın. 6.5 milyon konutu 20 yıla yakın sürede tamamlamayı düşünüyoruz. Bu program içerisinde bu işi yürüteceğiz. Bu yasadan istifadeyle vatandaş, ‘Benim oturduğum bina yetersiz, depreme dayanamaz, bu binayı yıkmam lazım’ demesi lazım. Vatandaşlar bunu bakanlık tarafından lisanslandırılan kurumlara başvurması gerekecek. Vatandaş kendisi yıkacak. Biz imar yönünden, imkanlarımız ölçüsünde yardım edeceğiz. Ya kendisi yapacak, ya müteahhide yaptıracak. Ama yapmazsa bizim de gücümüz yettiği kadar valilik ve belediyelerle iş birliği içinde yıkılması gereken binanın yıkılmaması halinde yıkmak zorundayız. Vatandaşlarımızın bu yasadan istifadeyle kendi evlerini yenilemeleri gerekiyor”

İş yaparken yapılabilecek olan hataların provokatörler tarafından kullanılacağını ifade eden Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü: “70 milyar dolara yakın para enerjiye veriliyor. Bunun da yüzde 40’ı konutlarda harcanıyor. Bu süreç uzun bir süreç olacak. Fakat siyasi yönden diğer yönden bazıları çıkıp o işten dolayı olası hataları kullanacaktır. Bunu kasten yapıyormuşuz gibi gösterecekler. Bunun yerine hep birlikte kolay olmayan bu süreçte herkesin seferberlik ruhu ile bir anlayış gerekiyor”

Toplantı, gazetecilere kapalı devam etti.