Müsiad Aydın Şubesi’nden 17 Aralık Değerlendirmesi

Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Aydın Şube Başkanı Hakan Yıldırım, yolsuzluk ve rüşvet...

Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Aydın Şube Başkanı Hakan Yıldırım, yolsuzluk ve rüşvet iddiaları sebebiyle 17 Aralık’ta başlatılan soruşturmanın ardından gelişen olayları endişe ile takip ettiklerini belirtti.17 Aralık’ta başlayan ve ülke ekonomisini alt üst eden iddialar nedeniyle borsa başta olmak üzere uluslararası arenada ülke itibarı başta olmak üzere iş dünyasının büyük kayıp yaşadığına dikkat çeken Hakan Yıldırım, yaptığı açıklamada, "MÜSİAD, kurulduğu 1990 yılından bugüne, hakkın ve hukukun, adaletin ve eşitliğin, barışın ve güvenin, refahın ve mutluluğun yanında olmuş, bu değerlerin ülkemizde kökleşmesi için çalışmış ve gerektiğinde sorumluluk almaktan kaçınmamıştır. Medeniyetimizden beslenen birlik ve beraberlik ruhuyla, ülkemizin maddi ve manevi yönden gelişmesine katkıda bulunmak, en önemli misyonumuzdur. İşadamları olarak, ülkemizin geleceğine daha fazla yatırım yapabilmemiz için temel beklentimiz; büyük bedeller ödeyerek elde ettiğimiz huzur, güven ve istikrar ortamımızın devamı, daha hızlı ve adil işleyen bir yargı sistemi ve bireysel hak ve özgürlükleri daha da gelişmiş bir Türkiye'de yaşamaktır. Bu çerçevede, Gezi Olaylarından başlayarak, sonuçlarıyla ekonomimize olumsuz yansımaları olan gelişmeleri de, yakinen izliyoruz. Son olarak, yolsuzluk ve rüşvet iddiaları sebebiyle 17 Aralık 2013 günü başlatılan soruşturmayla oluşan ortamı da, adli boyutunu ayrı tutmak kaydıyla, ülke ekonomimize ve güven ortamına verdiği ve vereceği zararlar bakımından, tüm kamuoyu ile birlikte, endişeyle takip ediyoruz. Özellikle belirtmek isterim ki, nerede ve kim tarafından gündeme getirilirse getirilsin, muhtevası ve muhataplarına bakılmaksızın, yolsuzluk ve rüşvet iddialarının sonuna kadar araştırılması, hepimizin ortak arzusudur. Bu sürecin, yargı bağımsızlığı ve hukuk devleti ilkesinden taviz verilmeden, kurumların görev alanları içinde takip edilmesi, zorunludur. Yerel Seçimler, ardından Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimler sürecine girdiğimiz bugünlerde, bu soruşturma sebebiyle yaşananların, ekonomimiz dâhil olmak üzere beklenmedik yansımaları, doğuracağı muhtemel etkiler bakımından, kamuoyunda, siyasal alana yönelik ciddi bir çalışma olarak algılanmaktadır. Buna izin verilmemelidir" dedi.‘BÖLGEMİZDE LİDER KONUMDAYIZ’Yaşananların Türkiye'ye zarar verdiğini savunan Yıldırım, "Ülkemiz, geride bıraktığı 10 yılda, temel hak ve özgürlükler alanında büyük mesafeler kat etmiş, hayata geçirdiği reformlarla, siyasi ve ekonomik istikrar sonucu büyümesini gerçekleştirmiş bir ülke olarak, çok şükür, bölgesinde lider bir konuma gelmiştir. Dünyanın ve özellikle Avrupa’nın en büyük ekonomilerini olumsuz etkileyen küresel ekonomik krize rağmen Türkiye, istikrarlı büyümesini sürdürmektedir. Siyasi ve ekonomik kazanımlarımızı önceleyen bir yaklaşımla, herkesi, bu gelişmeleri bir kez daha değerlendirmeye davet ediyoruz. Temelinde tamamen adli bir soruşturma olan söz konusu iddiaların ardından, anlaşılmaz bir şekilde, bunun ekonomik beklentilere yansıtılması sonucu, $/TL kuru 2,098 ile tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı, Borsada yüzde 7,5’lara varan düşüşler yaşandı, gösterge tahvil faizi 0,8 puan artarak, yüzde 9,6 seviyesine yükseldi. Sadece faizdeki bu 0,8 puanlık artış bile, ekonomimize 8 milyar TL’lik ek bir yük getirmiş durumdadır. Tam da bu noktada, sormak istiyorum, hiç kimsenin itirazı olmayan ve kendi mecrasında yürüyecek adli bir operasyonun, ülke ekonomimize yansıması böyle mi olmalı? Bu durumu, ne anlayabiliyoruz, ne de doğru buluyoruz" diye konuştu.‘HUZUR, GÜVEN VE İSTİKRAR ORTAMIMIZA HEP BİRLİKTE SAHİP ÇIKMALIYIZ’Huzur, güven ve istikrar ortamı istediklerini de ifade eden Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "MÜSİAD olarak başından beri destek verdiğimiz, aydınlık yarınlar için atılmış önemli bir adım olan 'Çözüm Süreci' ve 'Demokratikleşme Paketi' ile toplumsal barış açısından normalleşme yolunda hızla ilerleyen Türkiye’nin, adli boyutunun dışına çıkartılan bir olayın gündemiyle meşgul edilmesi, kimseye yarar sağlamayacaktır. Uluslararası arenada ülkemize yönelik algıları olumsuz yönde etkileyen bir itibarsızlaştırma operasyonunun, belirli çevreler tarafından manipüle edildiği intibaı, kamuoyunda yaygın bir kanaat olarak yer bulmaktadır. Bu kanaat, gerekçeleriyle birlikte, hızla ortadan kaldırılmalıdır. İş dünyası olarak 2023 vizyonuna kilitlendiğimiz bugünlerde, ülkemizin ve evlatlarımızın geleceği için birbirimize daha fazla kenetlenmeli, aklıselim ile huzur, güven ve istikrar ortamımıza hep birlikte sahip çıkmalıyız"

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: