İstanbul (AA)- Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), enflasyondaki iki üç puanlık sapma veya bir miktar sermaye çıkışının, "Türkiye için bir kriz belirtisi ve nedeni olamayacağını" bildirdi.
MÜSİAD, ekonominin güçlendirilmesi için çözüm önerilerini içeren "2006 Yılı Ekonomik Görünüm Raporu"nu, düzenlediği toplantıyla kamuoyuna duyurdu. Rapor, MÜSİAD Başkanı Ömer Bolat tarafından açıklandı.
Raporda, yaşanmakta olan ekonomik sıkıntıların başında, uygulamadaki programın öncelik sıralamasındaki "miyopik" bakışın büyük etkisi olduğu belirtilerek, "Verimliliğe ve yerli katma değere dayalı üretim ekonomisi ikame edilmeden, cari açık, işsizlik ve enflasyon sorununun kalıcı olarak çözümü imkansızdır" denildi.
Piyasalarda son zamanlarda yaşanan dalgalanmanın da yorumlandığı raporda, ekonomideki yapısal dönüşümün henüz tamamlanmamış olması ve küresel dalgalanma nedeniyle gerçekleşen dalgalanmanın sürpriz olmadığı vurgulanarak, bunun uzun vadeli duruş, değerlendirme ve beklentileri revize etmeyi gerektiren bir nitelikte olmadığının altı çizildi.
Raporda, Türkiye için altın kuralın, istikrar ve büyüme sürecinin devam ettirilmesi ve güçlendirilmesi olduğu belirtilerek, şu görüşlere yer verildi: "2006 yılının ilk yarısına doğru birtakım sıkıntılar baş göstermiş, bunların bir kısmı küresel piyasalarla ilgili hareketlenmelerdir. Türkiye ekonomisi ise bu tür hareketlere fazlasıyla hazırlıklıdır. Enflasyondaki iki üç puanlık sapma veya bir miktar sermaye çıkışı, Türkiye için bir kriz belirtisi ve nedeni olamaz. Kurda yaşananlar ise tamamen Türkiye'nin lehine olan bir düzeltme hareketi olarak, idare edilebilir niteliktedir. Bütün bunlara rağmen, sürecin tabii rotasından saptırılması da mümkündür. Bu durumda normal şartlar altında, basit bir kur düzeltmesini ifade eden kısmi sermaye çıkışı, bir sermaye kaçışına dönüştürülebilir, basit bir enlasyon sapması bütün beklentilerin kötüleşmesi sonucunda bir enflasyon histerisine dönüşebilir ve neticede toplumda dalga dalga bir 'dibe doğru yarış' zuhur edebilir. Bunlar, vatansever insanların başvuracağı davranışlar değildir."