Müsiad Muğla Şube Başkanı Bayhan:

MÜSİAD Muğla Şube Başkanı Sezgin Bayhan, MÜSİAD Kilis Şubesi tarafından düzenlenen başkanlar toplantısı için Kilis’teydi.MÜSİAD Muğla Başkanı Sezgin Bayhan, Türkiye’nin güvenliğini tehdit eden terör unsurlarının, dünyadaki destekçilerinden aldıkları cesaretle saldırılarını sürdürmesine karşılık Zeytin Dalı Harekatı’nın başlatıldığını ifade ederek, “Harekat askerlerimiz tarafından başarıyla sürdürülürken, terör örgütleri tarafından maalesef sınır illerimize saldırılar düzenleniyor. Kilis de zaman zaman roket atışlarına maruz kalıyor. Saldırılar sonrasında da gördüğümüz üzere, Kilis halkının itidalli duruşunun, bu zor zamanlarda son derece kıymetli olduğunu ifade etmek istiyorum. İnsanımızın bu olgunluğu karşısında, teröristler amaçlarına ulaşamıyor ve elleri gittikçe daha da zayıflıyor. Türk milletinin en zor anlarda kenetlenme hali ve bu onurlu duruşuna bütün dünya hayranlık duyuyor. Vatan söz konusu olduğunda Milletimizin, Çanakkale ruhunu yeniden canlandırdığını, en son 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası net bir şekilde gördük. Türk Ordusu, bölgeye barış ve huzur getirme amacıyla Afrin’e girmiştir. Fakat bir algı operasyonuyla, Türkiye’nin tamamen sınır güvenliği amacıyla başlattığı harekatın, farklı niyetleri olduğu yönünde demeçler veriliyor, dünya basınında bu minvalde haberler yayınlanıyor. Fakat bizim abdestimizden şüphemiz yok ki namazımızdan şüphemiz olsun. Bu konuda, vatan ve millet sevdalıları olarak en ufak bir tereddüdümüz yok. Dünyadaki tüm güçlü devletler, ülkelerinin güvenliğini tehdit eden unsurlara karşı müdahale etmekten kaçınmaz; çünkü bu bir haktır. Türkiye, köklü devlet geleneği olan güçlü bir ülkedir. Dolayısıyla, bu durum karşısında alınacak tedbirler ve yapılacak müdahale konusunda izleyeceği yöntemlere hakimdir” dediMÜSİAD Şube Başkanı Sezgin Bayhan, demokrasi dersi vermeye yeltenen ülkelerin teröre verdikleri desteklerin ortada olduğuna dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü:“ABD, PYD ve PKK için ayırdığı 2019 bütçe tasarısında yer alan 550 milyon dolar desteğini saklamıyor. Bu, barış umudunu zedeleyen, kabul edilemez bir hamledir. Türkiye terör örgütleriyle savaşırken, diğer yandan Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması için de diplomatik hamlelerini sürdürüyor. Bu şartlarda operasyona ilişkin yöneltilen eleştirilerin geçerliliği olmadığı gibi, bu eleştirileri ciddiyetle dikkate almak da mümkün değildir”“Ekonomimiz zarar görmez”Zeytin Dalı Operasyonunun, ülkemizin ekonomisi üzerinde olumsuz etkileri olacağı yorumlarını değerlendiren Bayhan, “Bu, son derece asılsız bir endişedir. Biz iş dünyası olarak, ekonominin mevcut durumuna hakim iş insanları olarak, Türkiye ekonomisinin ne kadar sağlam temeller üzerinde durduğunu net bir şekilde görüyoruz. Son dönemde açıklanan makroekonomik veriler, Türkiye ekonomisine yönelik olumlu görünümün sürdüğüne işaret ediyor ve ekonomik aktivitede 2017 yılı geneline yayılan canlılığın, 2018 yılında da devam edeceği öngörülüyor. Yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 11,1 oranında büyüme kaydederek, bu dönemde G20 ülkeleri arasında en çok büyüyen ülke olan Türkiye, yılın son çeyreğinde de oldukça güçlü bir görünüm sunuyor. Önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 7,8 oranında artış kaydeden sanayi üretimi, ekonomide çarkların dönmeye devam ettiğini gösterirken, bu dönemde yine önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 9,5 oranında genişleyen ihracat hacmi de dış talebin büyümeye destek vermeyi sürdürdüğüne işaret ediyor. Bu gelişmeler ışığında yılın son çeyreğinde yüzde 8-9 bandında bir büyümenin gerçekleşeceğini ve böylece Türkiye ekonomisinin 2017 yılı genelinde yüzde 7-8 aralığında büyüyeceğini tahmin ediyoruz. Dolayısıyla, ortada böyle bir tablo varken, Türkiye gibi güçlü bir ülkenin ekonomisinin sarsılacağını düşünmek, gerçeği yansıtmamaktadır” dedi.