MÜSİAD Vizyoner Sektörler Zirvesi

İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü İbrahim Kalın, "Bugün hamdolsun artık Türk'üyle, Kürt'üyle, bütün farklı kimlikleriyle insanlar rahatlıkla kendi kimliklerini ifade edebiliyor. Bugün bizim insanımız terör ile Kürt vatandaşlarımızın arasında çok net bir ayrımın olduğunu da gayet iyi görüyor. Terör örgütünün herkesten ve her şeyden daha çok Kürt kardeşlerimize zarar verdiğini de görüyor. Kürt kardeşlerimiz de bu terör örgütüne bugüne kadar prim vermediği gibi inşallah bundan sonra da hiçbir şekilde prim vermeyecektir." dedi.

Reklam
Reklam

Kalın, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Vizyoner Sektörler Zirvesi'ndeki konuşmasında, Cumhuriyet'in kendine has kuruluş yılları içerisinde "din"ve "etnik kimlik" korkularının ortaya çıktığını dile getirerek, din korkusunun yıllarca irtica olarak anlatıldığını, "dini kimlikler özgürleşirse dindar kimlikler hayatın, iş dünyasının, siyasetin, devletin içinde yer edinirse Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün kazanımlarını kaybetmek anlamına gelir" korkularıyla millet ile devlet arasında büyük duvarlar örüldüğünü aktardı.

Son yıllarda bu korkunun aşıldığını ifade eden Kalın, "Dini kimliklerin yaşanabilir hale gelmesi, dindar insanların başı kapalı veya açık olarak farklı görevlere gelmesinin, toplumda hiçbir gerilime yol açmadığını gördük. Sokakta açık veya kapalı bayan arkadaşların birbirleriyle arkadaş, dost olarak yol alabildiklerini gördük. Türkiye'de dini azınlıklar da artık kimliklerini özgürce, rahat bir şekilde ifade edebilmektedirler." diye konuştu.

Kalın, "etnik kimlik korkusu"na değinirken, insanların kendi kimliklerini ifade ettiğinde "bölücülük" diye ortaya konulan bir resmi ideoloji bulunduğunu kaydederek, "Bugün hamdolsun artık Türk'üyle, Kürt'üyle, bütün farklı kimlikleriyle insanlar rahatlıkla kendi kimliklerini ifade edebiliyor. Bugün bizim insanımız terör ile Kürt vatandaşlarımızın arasında çok net bir ayrımın olduğunu da gayet iyi görüyor. Terör örgütünün herkesten ve her şeyden daha çok Kürt kardeşlerimize zarar verdiğini de görüyor. Kürt kardeşlerimiz de bu terör örgütüne bugüne kadar prim vermediği gibi inşallah bundan sonra da hiçbir şekilde prim vermeyecektir." dedi.

Reklam
Reklam

- "Terör belasından bu ülkeyi mutlaka kurtaracağız"

Terör örgütünün ne amaçla kurulduğunun ve kimler tarafından kullanıldığının herkesçe bilindiğini dile getiren Kalın, şunları söyledi:"Ne zaman Türkiye, bir büyük hamlenin, siyasi, ekonomik, toplumsal dönüşüm sürecinin eşiğine gelse, önümüze bir takım engellerin çıkartıldığını görüyoruz. Terör dediğimiz şey de küresel düzen içinde kullanılan enstrümanlardan birisidir. Türkiye'yi zayıflatmaya, bölmeye çalışan bu terör örgütü de 30 yıldır küresel oyunun bir parçası olarak, zaman zaman şiddeti artırılan, farklı coğrafyalarda aktif hale getirilen bir sorun olarak duruyor. Allah'ın izni ve milletimizin desteğiyle, birlik ve beraberlik ruhuyla bu sorunu eninde sonunda aşacağız. Terör belasından bu ülkeyi mutlaka ama mutlaka kurtaracağız. Burada birlik ve beraberliğimiz, dayanışmamız çok önem arz ediyor. Biz millet olarak Birinci Cihan Harbi'nde de İstiklal Harbi'nde de sonrasında yaşadığımız bütün badirelerde de hamdolsun boyun eğmedik, bundan sonra da eğmeyeceğiz. Kim gelirse gelsin, bu, ister birilerinin yönlendirdiği bir terör örgütü, ister ihanet şebekesi olsun, ister 15 Temmuz darbesiyle bu ülkeyi birilerine peşkeş çekmeye çalışan hainlerin planları olsun, bu millet 15 Temmuz'da gösterdiği gibi tahakküme, boyunduruk altına alma planlarına bugüne kadar nasıl karşı çıktıysa, boyun eğmediyse, Allah'ın izniyle bundan sonra da bunların hiçbirine prim vermeyecektir."

Reklam
Reklam

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, salonda bulunanlara, "Şu kritik dönemde biz kendi eylemlerimizin ve geleceğimizin aktörü olma iradesini göstermezsek, inanın 50-100 yıl sonra dünya çok az yaşanılabilir bir yer haline gelecek. Çevre krizinden girerek derinleşen bölgesel krizlere, katı, yıkıcı bireycilikten haz kültürünün toplumun her alanına yayılmasına kadar aklımıza gelebilecek her tür felaket, giderek, katlanarak daha da büyüyecek. Bu gidişe 'Dur' diyecek olan bir Türkiye'yi hep birlikte inşa edelim." şeklinde seslendi.

(Bitti)