Müsiad’dan İş Güvenliği Eğitimi

19 ilde temsilciliği bulunan ve geçtiğimiz 26 Aralık tarihinde Avrupa Birliği Bakanı ve Baş Müzakereci Egemen Bağış ile MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak’ın katılımıyla açılan MÜSİAD’ın 35. Şubesi olan Muğla MÜSİAD çalışmalarına aralıksız devam ediyor.

Düzenlenen kahvaltıda üyeleriyle bir araya gelen Muğla MÜSİAD, Mayıs ayı içerisinde genel kurula gidileceğini açıkladı. İş Güvenliği eğitimi konusunda gerçekleştirilen seminerde Tez Medikal Ortak Sağlık Güvenlik Birimi Muğla Şube Müdürü Dr. Nihan Eren Tahincioğlu ve A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı Erdinç Günay 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu hakkında bilgiler verdi. Eğitim çalışması öncesinde Hizmet, İnşaat, Tarım ve Gıda ile “kimya-metal-maden” sektör başkanları ile yönetimlerini seçen MÜSİAD üyeleri seçimin ardından düzenlenen eğitim çalışmasına katıldı.

MÜSİAD Başkanı Saim Akdeniz eğitim çalışası öncesinde yaptığı değerlendirme konuşmasında MÜSİAD Muğla Şubesinin Mayıs ayı içerisinde genel kurula gideceklerini açıkladı. İş Güvenliği Uzmanı Erdinç Günay ülkede her gün 4 işçinin iş kazalarında yaşamını yitirdiğini belirterek 2010 yılında 62.903 iş kazasının meydana geldiğini belirterek bunlardan 1454’ünün iş kazası sonucu yaşamını yitirdiğini söyledi. İş güvenliği kültürünün aileden geldiğini belirten Günay, “insanlarımız maalesef her ne kadar eğitim alsalar da uygulamada tüm bunları hayata geçirmiyoruz. Bu nedenle iş güvenliği kültürü aileden gelir. İş güvenliği sadece iş yerlerinde değil hayatın her alanında uygulanması gereken bir kültürdür. Araçlarımızda emniyet kemeri takmayarak bu kültürü çiğnemiş oluyoruz. Fillandiya’da bir aile çocuğuna bisiklet almaya gittiğinde bisikletle birlikte kaskını da alıyor. Yani o çocuğa iş güvenliği eğitimi o yaşta verilmeye başlanmış oluyor”.

“İŞVEREN RİSK DEĞERLENDİRMESİ YAPMAKTA ZORUNLU’’

Günay, iş verenin yeni yasa kapsamındaki yükümlülükleri hakkında da bilgi vererek, “Çalışanın iş sağlığı ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olan iş veren mesleki risklerin önlenmesi, bu konularda eğitim verilmesi ve alınan tedbirlere uyulup uyulmamasını kontrol etmekle sorumludur. Bunun yanında işveren çalışma kapsamında risk değerlendirmesi de yapmak zorundadır. Yine bu ek olarak çalışan kişiye görev verilirken göreve uygun olup olunmadığına özen gösterilmeli, çalışanların hayati tehlike altına girmemesi sağlanmalıdır.’’ İfadelerini kullandı.

“ÇALIŞANIN YÜKÜMLÜLÜĞÜ İŞVERENİN SORUMLULUĞUNU ETKİLEMEZ!’’

İş yeri dışındaki uzman kişi ve kuruluşlardan da hizmet alımı sırasında işverenin sorumluluklarının bulunduğunu aktaran İş Güvenliği Uzmanı Erdinç Günay, “Çalışanların yükümlülükleri, işverenin sorumluklarını etkilemez. Ayrıca, işveren risklerden kaçınma, kaçınılması mümkün olmayan riskleri analiz etme ve en aza indirme, risklerle kaynağında mücadele etme gibi risklerden korunma ilkelerini uygulamakla yükümlüdür.’’ diye konuştu.

“SAĞLIK PERSONELİ ZORUNLU’’

Tam gün süreli iş yeri hekimi çalıştırılan iş yerlerinde, diğer sağlık personelinin çalıştırılmasının zorunlu olmadığını ifade eden Günay şöyle devam etti: “Yasadaki bu madde olumlu değil. Bir iş yeri hekimi kurumdaki tehlikeleri yazılı olarak işverene bildirir. Bu riskler içerisinde hayati tehlike varsa ve bunun önlemi alınmıyorsa hekim bunu bakanlığa bildirmekte yetkilidir.’’ Bilgisini verdi.

“MASRAFI BAKANLIK KARŞILAYACAK’’

Günay, 10 kişiden az çalışanı bulunan kurumların da hekim bulundurma zorunluluğunun altını çizerek, “Kamu kurum ve kuruluşları dışında 10 kişiden az çalışanı bulunan iş yerlerinin iş sağlığı ve güvenliği giderleri ilgili bakanlık tarafınca karşılanır. Bu desteği alan kurumların giderleri iş kazası meslek hastalığı bakımından kısa vadeli sigorta kolları için toplanan primlerden kaynak aktarılmak suretiyle, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından finanse edilecek. Uygulama ise Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları esas alınacak.’’ İfadelerini kullandı.

“HEKİMİN YETKİ BELGESİ ASKIYA ALINIR’’

İş Güvenliği Uzmanı Günay, şöyle devam etti: “İş yeri hekimi ve iş güvenliği uzmanları hizmetlerin yürütülmesinde ortaya çıkan kusurlarda iş verene karşı sorumludurlar. Çalışanın ölümü ve maluliyetiyle sonuçlanacak şekilde vücut bütünlüğünün bozulmasına neden olan iş kazası veya meslek hastalıklarının meydana gelmesinde ihmali tespit edilen işyeri hekimi veya iş güvenliği uzmanının yetki belgesi askıya alınır.’’

“ACİL DURUM YÜKÜMLÜLÜĞÜ VARDIR’’

Günay işverenin acil durumlara karşı da çalışanı korumakla yükümlüğü olduğunu aktararak, “İşveren çalışanı ve iş yerini etkileyecek muhtemel acil durumları tespit eder. Acil durumun olumsuz etkilerinden korunmak üzere gerekli ölçüm ve değerlendirmeleri yapmakla yükümlüdür. Tüm bunların kapsamında da işveren acil durum planı hazırlamakla sorumludur” diye konuştu.

“MÜDDET 3 GÜNDÜR’’

İş verenin iş kazalarının meydana gelişinden 3 gün içerisinde meslek hastalıklarının ise öğrenildikten sonraki 3 gün içerisinde SGK’ya rapor hazırlayarak bildirmesi gerektiğini kaydeden Günay şunları söyledi: “Hasta bu durumda SGK’nın yetkilendirdiği hastaneye giderek tedavi olmak zorundadır. Hastaneler ise bu vakaların sonuçlarını en geç 15 gün içerisinde SGK’ya bildirir. İlgili bakanlık ise çıkan sonuçları Sağlık Bakanlığı ile birlikte değerlendirerek, gerekli kararları alır. Ayrıca, tüm bunların yanında işe giriş, iş değişikliği, iş kazası ve meslek hastalıkları gibi durumlarda sağlık raporu alınması gerekmektedir” dedi.