SİDNEY (İHA) - Avustralya Federal Maliye Bakanı Peter Costello, yaptığı açıklamada, Avustralya yasaları ile aynı görüşte olmayan göçmenlerin ülkeyi terk etmesi gerektiğini söyledi.
"Biz, tek bir yasa ile yönetilen, tek vücut bir ülkeyiz" diyen Costello, Avustralya yasalarını, parlamenter sistem ve demokrasiyi kabul etmeyenlerin ülkeye gelmemesini istedi.
Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Başbakan John Howard ise, ülkeyi saldırılardan koruyabilmek için, kişi haklarında belirli kısıtlamalara gidilebileceğini, Avustralya kamuoyunun buna hazır olması gerektiğini söyledi. Canberra'da önümüzdeki ay yapılacak olan terör zirvesinde, polise daha geniş tutuklama yetkisi verilmesinin tartışılacağını ifade eden Howard, "Her zaman insan haklarından bahseden çevrelerin, vatandaşları fiziksel saldırılardan koruyacak yasaların aslında kişi haklarını destekleyen bir şey olduğunu bilmesi gerekiyor" diye konuştu.
Başbakan Howard, terörizmle mücadelenin bir parçası olarak nefret doğuran yuvalar halinde çalışan aşırı hücrelerin dağıtılması ve parçalanması gerektiğini, Müslüman liderlerin de bu mücadelede kendilerine yardımda bulunmasını istedi.
Başbakan önümüzdeki birkaç hafta içerisinde, Müslüman liderlerle "aşırı vaaz"lara son verilmesi ve onun yerine barış ve işbirliğinin yaygınlaştırılması gerektiğini dile getireceği bir toplantı yapacağını bildirdi.
Toplantıda, Müslüman topluma kendilerini "saldırı" altında hissetmenin gereksiz olduğu konusunda rahatlatıcı mesajlar vereceği ifade edilen Howard, ABC televizyonuna yaptığı açıklamada, "Müslüman toplumun kendisini saldırı altında hissetmesi olumsuz bir sonuç doğurur. Zira onların da önemli bir çoğunluğu bizim gibi şiddet ve terörizme karşı aynı nefret duygularını paylaşmaktadır. Ama onların da sorumlulukları var. Kendi toplumları içerisinde gizli hücre faaliyeti yapılabilecek yuvaların rahatlıkla çalışmasını sağlayan ortamın oluşmasını önlememiz gerekmektedir."
TERÖRLE MÜCADELE
Terörle mücadelenin iki yönlü yapılması halinde daha etkili olabileceğini kaydeden Howard, bunlardan birinin, potansiyel düşman grubu içerisinde barındıran toplumların içine girmek, diğerinin de teröristlere karşı etkili yasalar çıkarmak olduğunu bildirdi. Howard, kapalı toplumlara nüfuz etmenin daha zor olduğunu ve bunun birlikte çalışmayı gerektirdiğini de kaydetti. "İngiltere'de yaşayan Müslümanlar arasında, Londra'daki bombalama eylemleri hakkında önceden mutlaka bilgisi olanlar vardı" diyen Howard, şöyle devam etti:
"İngiltere'deki eylemleri gerçekleştirenler arasında İngiltere doğumlu olanlar vardı. Onların toplumları mutlaka bir şeyler biliyordu. Onların bombalama eylemi konusunda daha önceden hiçbir şey bilmiyor olmalarına inanmakta zorlanıyorum. Ama ne var ki bu konuda olay öncesinde hiç bir bilgi verilmedi."
Müslüman toplum liderleriyle yapılacak olan toplantı, gelecek ay eyalet ve bölge liderlerinin katılımıyla gerçekleştirilecek acil terör zirvesinin öncesinde düzenlenecek. Federal hükümet şimdiden terörizmi teşvik edici eylemlerde bulunanlara karşı daha sert yasaların çıkarılması ve radikal Müslümanlar'ın sınır dışı edilmesini kolaylaştırıcı yasal düzenlemelerin yapılması üzerinde çalışmalara başladı.
Yeni yasa çıkarma konusunu aceleye getirmeyeceklerini belirten Howard, "Biz kaçar gibi aceleye getirilen bir iş yapmayacağız. Önce toplumun içerisine girip, olayları iyi anlayıp değerlendirdikten sonra etkili ve daha isabetli kararlar vererek yasal düzenlemelere gidilebilir" dedi.
"Bu ülkeye karşılıklı anlaşmalara uyacağı teminatını veren bir kimse giriş yapabilir düşüncesindeyim" diyen Howard, "Avustralya'da yaşamanın nimetlerinden yararlanıyorsun, o halde bunun karşılığı olarak da bu ülkenin değerlerini kayıtsız kabul etmen gerekiyor. Zannediyorum bu hakça bir durumdur ve çoğu Avustralyalı da olaya bu şekilde bakıyor" şeklinde konuştu.
'AVUSTRALYA'DA AŞIRI İSLAMİ TERÖR ZANLILARI BULUNUYOR'
Öte yandan Federal Başsavcı Philip Ruddock, Hizbut Tahrir örgütünün yasaklanması gerektiğini gösteren herhangi bir bilginin kendisine ulaşmadığını ifade etti.
Bilindiği gibi İngiltere Başbakanı Tony Blair, Hizbut Tahrir örgütünü yasaklı örgütler arasına alan yasal bir düzenlemeye gittiklerini açıklamıştı. Ancak bu grubun, Birleşmiş Milletler tarafından "terör örgütleri listesi"ne alınmış bir örgüt olmadığı bildirildi.
Bir insanın sırf "kabul edilemez" beyanlarda bulunduğu gerekçesiyle sınır dışı edilmesinin zorluğunu dile getiren Ruddock, bu konunun gelecek ay yapılacak olan terör zirvesinde ele alınacağını söyledi.
İngiltere Başbakanı Blair, terörizmi teşvik eden kişilerin sınır dışı edilebilmelerini kolaylaştırmak amacıyla insan hakları ve göç yasalarının gözden geçirileceğini bildirmişti. Ruddock, "Avustralya vatandaşı olanlar çoğu zaman, başka vatandaşlıkları varsa genelde onları kaybetmektedir. O bakımdan bir başka ülkenin vatandaşı olmayanları vatansız bırakarak sınır dışı etmeye kalkışmak safça bir tutum olur" dedi.
Bu arada Federal Emniyet Müdürü Mick Keelty, Avustralya sınırları dahilinde aşırı İslami terör zanlılarının bulunduğunu bildirdi. Keetly bunu açıklamayı, Avustralya Gizli Haberalma Örgütü (ASIO) görevlisi Michael Roach'un ülke dahilinde 60 kadar radikalin terör hücrelerinde çalıştıklarını bildirmesi üzerine yaptı.
Ruddock, rakam konusunda emin olamayacağını ancak var olduklarını kabul etmenin önemini belirterek, "Kesin rakam budur diyemem. Aslında rakamlar hakkında konuşmak uygunsuz olur. Önemli olan bazı kişilerin El Kaide ile eğitim gördüklerini bilmemizdir" dedi.
Ruddock, son gelişmelerden sonra halkın ihtimal dahilindeki bir terör eyleminden dolayı tedirginlik duymasını normal karşıladığını belirterek, "Bizim kadar hedef alınan bir ülkede, yaşanan saldırılardan sonra bunların benzerlerinin olmasını beklemek normal" diye konuştu.