LONDRA (İHA) - İngiltere'de Müslüman kuruluşlar, polisin geçen hafta yaptığı "anti terör baskınlarına" bir açıklık getirmesini isteyerek, aksi halde "yasayı kendi ellerine alacakları" uyarısında bulundu.
Polisin geçen hafta Cuma günü yaptığı baskının sebebini açıklamaması halinde, polise güvenin kırılacağını söyleyen İngiltere Müslüman Konseyi'nin yeni başkanı Muhammed Abdul Bari, kimyasal silahlar iddialarına rağmen baskınlar neticesinde böyle bir şey bulunmadığını kaydetti. Pazartesi günü geç saatlerde polisin baskınının gerçekleştiği Londra'nın doğusundaki bölgeyi ziyaret eden Abdul Bari, "Mesaj kafa karıştırıyor. Bu durum hüsran ve bir dereceye kadar kızgınlığa yol açıyor" dedi. Abdul Bari, "İnsanlar tam olarak ne olduğunu öğrenmek istiyor. Özellikle istihbarat konusunda. Güvenilir istihbarat mıdır, yoksa uydurulmuş mu? Bunlar polisin mümkün olan en kısa zamanda cevaplaması gereken sorulardır. Eğer bunlar açıklığa kavuşturulmazsa güven kırılır. Kızgın insanlar her şeyi yapabilir. Hatta kızgın insanlar yasayı kendi ellerine almaları gerektiğini dahi düşünebilir. Bu sebeple kızgınlık, olumlu bir eyleme doğru yöneltilmelidir" şeklinde konuştu.
Polis, sabah gün doğmadan evlerine yaptığı baskında 23 yaşındaki Muhammed Abdul Kahar ile kardeşi 20 yaşındaki Abul Koyair'i tutuklamıştı. 250 polisin katıldığı operasyonda, Abdul Kahar vurularak yaralanmış, Koyair ise terörizme karıştığı iddialarını şiddetle reddetmişti. Metropolitan Polis Sözcüsü Andy Hayman, polisin baskını gerçekleştirmekten başka seçeneğinin bulunmadığını savunarak, terörist bir komployla ilgili istihbarat aldıktan sonra halkın güvenliği için endişe ettiklerini söyledi. Güvenlik kaynaklarının, kimyasal veya biyolojik silahlar aradıklarıyla ilgili açıklamaları konusunda bir yorumda bulunmayan Hayman, sadece "Aradığımızı bulmadık" demekle yetindi. Hayman, polisin, baskının yapıldığı evden dokümanları ve bilgisayarları aldığını ve hala araştırmaların devam ettiğini de söyledi.
Baskının yapıldığı Forest Gate bölgesinde yaşayan Yusuf Patel, The Times gazetesine yazdığı mektupta, "Konuştuğum bir çok insan, baskının Müslüman toplumu korkutmak için yapıldığına inandıklarını söylüyor. Eğer amaç bu ise, işe yarıyor. Yerel Müslümanlar yabancılaştırılıyor" ifadelerini kullandı.