Muş’ta ‘15 Temmuz Yeniden Diriliş’ konferansı

Cumhurbaşkanlığı Kurumsal İletişim Başkanı Dr.

Cumhurbaşkanlığı Kurumsal İletişim Başkanı Dr. M. Mücahit Küçükyılmaz, “Bizim içimizden gençleri devşirdiler ve bize karşı kullandılar. Bunun adı yeri geldi FETÖ oldu, yeri geldi PKK oldu, yeri geldi YPG oldu, yeri geldi PYD oldu, DEAŞ oldu, yeri geldi MLKP oldu” dedi.
Muş Belediyesi, Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) ve Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Muş İl Temsilciliğinin katkılarıyla Cumhurbaşkanlığı Kurumsal İletişim Başkanı Dr. M. Mücahit Küçükyılmaz tarafından Muş’ta ‘15 Temmuz Yeniden Diriliş’ konferansı verildi. Muş Öğretmenevinde düzenlenen konferansa Küçükyılmaz’ın yanı sıra Muş Belediye Başkanı Feyat Asya, Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) Rektörü Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Muş İl Temsilcisi Tahsin Oran, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. TÜGVA Muş İl Temsilcisi Tahsin Oran’ın açılış konuşmasının ardından kürsüye çıkan Cumhurbaşkanlığı Kurumsal İletişim Başkanı Dr. M. Mücahit Küçükyılmaz, ‘Hırsız içerideyse kapı kilit tutmaz’ sözünü hatırlatarak, “İşte düşman içimizdeydi. Bu FETÖ’cüler nereden çıktı? Bu darbe girişimini yapan insanlar uzaydan gelmedi. Bu insanlar bizim okullarımızda okudular, bizim sokaklarımızda yetiştiler, buralarda büyüdüler. Biz bunlarla selam verdik, biz bunları insan zannettik, bunlarla konuştuk. Bu ülkenin gençlerini değiştirdiler, robotlaştırdılar, başka bir varlığa çevirdiler ve ucuz taşeron olarak kullandılar. Bu milleti imha etmek için kullandılar” dedi.

Reklam
Reklam

“Bizim içimizden gençleri devşirdiler ve bize karşı kullandılar”
Gençlerin devşirildiğini dile getiren Küçükyılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Osmanlıyı kendilerine öğretmen olarak belleyenler, bugün devşirme sistemini bize karşı kullandılar. Bizim içimizden gençleri devşirdiler ve bize karşı kullandılar. Bunun adı yeri geldi FETÖ oldu, yeri geldi PKK oldu, yeri geldi YPG oldu, yeri geldi PYD oldu, DEAŞ oldu, yeri geldi MLKP oldu. Yani alfabede ne kadar harf varsa, bunların hepsini bu millete karşı kullandılar, bu millete karşı namluya sürdüler, sahaya sürdüler.”

“Neden bu kadar çok saldırıya uğruyoruz?”
Ülke topraklarında bin yıldan fazladır yaşamı sağlayan bir şeylerin var olduğuna dikkat çeken Küçükyılmaz, “Peki, bu topraklarda yaşayan bizler, bin yıldan fazladır bu topraklarda bulunan bizler, neden bu kadar çok saldırıya uğruyoruz? Bizde bir kötülük mü var? Kendimizi de sıraya çekmemiz lazım değil mi? Muhasebemizi yapmamız lazım. Bizden önce bu topraklarda bulunanlar 200 yıl, 400 yıl bu topraklarda yaşamışlar. Ama biz bin yıldan fazladır buradayız. Demek ki bu topraklarda bir şeyler var. Bu topraklarda bizim bin yıldan fazla zamandır yaşamamızı sağlayan bir şeyler var. Burada hükümran olmamızı, nefes alıp vermemizi sağlayan bir şeyler var” ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

“Biz hiçbir zaman sömürge olmadık”
Ülkede 15 Temmuz gibi daha önceden de defalarca işgal ve iç savaş girişimleri olduğunu dile getiren Küçükyılmaz, “Bizim bu topraklarda yaşayan insanlar olarak, millet olarak en büyük farkımız, geçmişte bizim hiçbir zaman sömürgeleştirilmeyişimizdir. Biz hiçbir zaman sömürge olmadık. Biz eğer bir kere sömürge olmuş olsaydık, İslam dünyasının geri kalanının başına geldiği gibi bu afet, bu felaket bizim de başımıza gelseydi, biz belki 15 Temmuz’da direnmeyecektik. Çünkü sömürge olmak demek, direniş kültürünün ortadan kalkması demektir. Sömürge olmak demek, artık sizin tranvatik bir toplum haline gelmeniz demektir. İşte bu ülkede 15 Temmuz gibi daha önce de defalarca işgal ve iç savaş girişimleri oldu. 15 Temmuz’da eğer, Allah korusun biz kazanamasaydık onlar kazanabilecekler miydi? Hayır, onlarda kazanamayacaklardı” şeklinde konuştu.
Küçükyılmaz’ın konuşmasının ardından hatıra fotoğrafının çekilmesiyle konferans sona erdi.