Abdurrahman Uzun, Zafer Partisi genel başkanı Ümit Özdağ'a 'Sayın Genel Başkan FETÖ ve İYİ Parti iddialarıyla ilgili bir çıkış yaptınız daha sonra devamı gelmedi? Politikalarınızda bunun üzerine gidecek misiniz?' demişti. Ümit Özdağ'ın 'Sen siyaset uzmanı mısın?' yorumuna sinirlenen Uzun, tepki göstermişti. Ümit Özdağ'dan yeni bir paylaşım geldi.
Sosyal medyada siyaset analizi videoları çeken Abdurrahman Uzun'un Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuyla ilgili yaptığı yorum büyük tepki çekti! Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğinde kurulan Cumhuriyet ile ilgili söyledikleriyle gündem olan Uzun'a Ümit Özdağ'dan yanıt geldi.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ; Uzun'un videosunu alıntılayarak 'Abdurrahman, çok şanslısın. Seni programdan önce tanımıyordum. Eğer bu soytarılıklarını bilseydim sana cevap vermezdim muz verirdim. Fındık, fıstık atardım' dedi.
Ümit Özdağ'ın alıntıladığı videoda söylenenler sosyal medyada tepki çekti: Bu Avrupa Birliği nasıl kuruldu? Şöyle mi kuruldu, bize anlatıyorlar ya.... Bir akşam şansölyenin kafası bozuldu. Oturmuş, beyaz leblebi yiyordu. Dedi ki 'Arkadaşlar, yarın Avrupa Birliği'ni ilan ediyoruz.' Acaba öyle miydi? Bize öyle yaptılar ya; toplandılar bir akşam, "Beyler, yarın Cumhuriyet'i ilan ediyoruz." Biz de dedik ki "Devrime bak be!"
Ümit Özdağ, Abdurrahman Uzun'un tepkisine şu yanıtı vermişti: 'Bir soru sordunuz, nasıl cevap vereceğimi ben belirlerim. Hakaret etmiyorum. Sorunuza kendi bildiğim gibi cevap vereceğim, ister dinlersiniz ister dinlemezsiniz. Bana sorunuzun içerisinde siz hakaret ettiniz ve şöyle sordunuz: 'Türkiye'de 10 milyon insan var sığınmacı ve bunun satarı olduğu için mi bu konuları işliyorsunuz' demek benim bütün siyasi geçmişime ve siyasi müktesebatıma hakarettir.
2011'de Suriye iç savaşı daha çıkmadan, başlangıç aşamasında, televizyonlarda "Suriye'de bir iç savaş çıkmasından çok korkuyorum. Çünkü bu savaştan Suriye'den sonra en fazla zararı görecek ülke Türkiye" diyen, daha sonra bütün platformlarda AK Parti hükümetinin Suriye'de Beşer Esed rejimini yıkma çabalarının beyhude ve yanlış olduğunu ifade eden, bu konuda kitaplar, makaleler yazmış, çalıştaylar düzenlenmiş bir siyasetçiye siz derseniz ki 'Geçmişte kalmış bir Anayasa çalışması ve bir il başkanı üzerinden neden siyaset yapmıyorsunuz da sığınmacılar meselesi üzerinden siyaset yapıyorsunuz' diye soru sorarsanız ben de o zaman size derim ki 'Sakın siyaset yapmayın.' Bu doğru bir yöntem değildir. Ben size aslında hakaret etmedim, siz benim aklıma hakaret ettiniz. Ben de 'Sakın aklıma hakaret etmeyin' dedim.'