Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e çağrıda bulunarak, "Sayın cumhurbaşkanımızın atmış olduğu Twettler, söylediği sözler kafi değil. Gereğini cumhurbaşkanımızdan bekliyoruz" dedi.
Şişli Belediye Başkanı ve CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül, Arnavutköy Karaburun'da partililerle bir araya geldi. Vatandaşlarla sohbet eden Mustafa Sarıgül, bir köy lokantasına konuk oldu. Burada tencerede bulunan kavurma ve pilavdan yiyen Sarıgül, iş yeri sahibi sohbet etti.
Twitter'ın yasaklanması değerlendiren Mustafa Sarıgül, "Twitter, sosyal medyanın yasaklanması yüz karası bir olaydır. Türkiye demokratik dünyadan kopmak ile karşı karşıyadır. Avrupa birliği ileri demokrasi diye iktidara gelen başbakan yörüngesini şaşırdı. Seçim öncesi seçimi kaybedeceğini anladı. Zaten televizyonlar bizlere yer vermiyor. Televizyonlarda ki canlı yayınlarımız iptal ediliyor. Özel sektöre ve iş dünyasına müdahale edilerek muhalefete katkı destek verilmesi engelleniyor. Tek partinin bayrakları var. Başka hiçbir partinin bayrakları yok. Muhalefet partilerinin astığı bayraklar gece indiriliyor. İstanbul valisi üzerine düşeni yapmıyor. Valiler ve kaymakamlar il başkanı ilçe başkanı gibi çalışıyor" dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e çağrıda bulunan Sarıgül, "Cumhurbaşkanımıza bire bir çağrı keşke o yasayı imzalamamış olsaydınız. Sayın cumhurbaşkanı özgürlükten yana, barıştan demokrasiden yana, Türkiye'nin ileri demokratik ülkelerden yana olmasını arzu ediyorsa buna derhal müdahale etmesi gerektiğine inanıyorum. Sayın cumhurbaşkanımızın atmış olduğu Twetter, söylediği sözler kafi değil. Gereğini cumhurbaşkanımızdan bekliyoruz. Bir başbakanın yasaklayıcı bir mantığı doğru değil. Yerel seçimi adeta kendisi götürüyor. Hiçbir belediye başkanı halkın arasında değil, ortada yok. Sayın başbakan demokratik olmayan yollarla Türkiye'yi seçime götürüyor. Eşitlik ve adalet ilkesinden uzak bir yarış içindeyiz" diye konuştu.
Sarıgül, basın mensuplarının "Fethullah Gülen cemaatine bakış açınız nedir" diye sorulması üzerine şunları söyledi;
"CHP 90 yıllık bir kurumdur. Bizim hiç kimseyle iş birliğimiz yok. Biz istiyoruz ki, bütün cemaatler, STK'lar özgür olsun, kendi görüşlerini düşüncelerini istedikler gibi paylaşsınlar. Ben bir başbakanın bir şahısların üzerine gitmesini, konuşması esnasında isim vermesini kesinlikler doğru bulmuyorum. Ben Demirel dönemini, Ecevit dönemini, Özal dönemini yaşadım. Hiçbir başbakan isim vererek konuşmamalı. Ülkesini yönetenler yönettikleri toplumla dost olması lazım. Ülkesini yönetenler yönettiği toplum beraber olması lazım. Kendisi gibi düşünmeyenlerin haklarını da korumakla mükelleftir. Uzun zamandır belediye başkanlığı yapıyorum. Başkanlığım süresince Cemaatlerle olan ilişkim sonderece yakın oldu. Benim bölgemde Ermeni cemaatler ide oldu, Türk cemaatleri de oldu. Bütün cemaatlerin istek arzularını dinlemekle mükellefim" (İHA)