Sarıgül'ün açıklamalarından satırbaşları:
Sizin geçtiğimiz hafta yaptığınız bir mitingte bir vatandaşı yumrukladığınız, itip kaktığınız haberler yapıldı...
Gönülleri yapmak varken neden yumruk atayım? Öyle bir şey olmadı çok abarttılar. Sabah 6'da kalkıyorum gece 11'e kadar koşuyorum. Bir provakasyonla karşı karşıyayız. Bir kere o arkadaşın kimliğini açmak lazım. O arkadaş, Star Gazetesi'nin bir genel yayın yönetmeni tarafından kamuoyunda söylenen bu, İSPAK'a görevle başlatılan sonra da Fatih surlarının yanında bir tane büfesi olan sonra da ağabeyi AK Parti'li bir belediyede görev yapan bir siyasinin kardeşi. Zaten ertesi gün "Ben Tayyip Erdoğan" için adam bile öldürürüm diyen biri kendisi. Ben yanından geçerken çok ağır bir şey söyledi. Orada vurma kırma diye bir şey yok. Yandaş medya bunu paramparça eder. Teşekkür ederim dedim geçip gittim.
"ELİ BIÇAKLI GENÇLER BİZE HAREKETLER YAPTILAR"
Ertesi gün biz Eyüp'e gittik, orada eli bıçaklı 15-20 genç bizen hareketler yaptılar. Ama ben bütün arkadaşlarıma "Bunlar olacak bu provakasyonlar olacak sakın ha sakın bunlara gelmeyin" dedim. Biz bu kampanyalar esnasında çok şeylerle kaşılaşıyoruz.
"BAŞBAKAN'IN AKLI İSTANBUL'DA FİKRİ SARIGÜL'DE"
Sayın Başbakan sağolsun ölüyü, diriyi bıraktı Antalya'ya gidiyor Sarıgül diyor, Ankara'ya gidiyor aday tanıtımı yapacak, İstanbul diyor. Bursa'ya geliyor her yerde İstanbul diyor. Sinan Erdem'e geliyor yine Sarıgül diyor. Sayın Başbakan'ın aklı İstanbul'da fikri Sarıgül'de. Ama ben Sayın Başbakan'ın heyecanını anlıyorum, gitme vakti geldi, İstanbul'u kaybetme vakti geldi, bunun için çok heyecanlı. Sarıgül, 15 yıldır Şişli Belediye Başkanı. Sarıgül ile ilgili bir şey yok. Ne bir konu var, ne başbakan konusu var ne bakan konusu var...
Ne oldu da CHP'ye döndünüz?
Mustafa Sarıgül, Cumhuriyet Halk Partisi mektebinin talebesi. Bugün İki kişi bugünkü konuşmaları eski konuşamaları değil. İlk geldiği zaman böyle değildi. Ama şimdi sayın Başbakan'ın ben heyecanını anlıyorum. Bir sağda Recep Tayyip Erdoğan, solda Mustafa Sarıgül... Siyasetin her kademesinde çalışarak geliyorum. İnşallah sonum ve görevlerim yükselince sayın Başbakan'a benzemeyiz. Böyle agresif olmayız, geldiğimiz yerleri ve dostlarımızı da unutmayız. Yönettiğimiz toplumlarla da dost oluruz. Sarıgül, CHP'nin Gençlik Kolu Başkanı 1977... CHP'nin ilçe başkanı. SHP'nin kurucusu, SHP'nin milletvekili... Sarıgül o günün şartlarında CHP'de bir genel başkanlık mücadelesi verdi. Ve ben 101 oyla kaybettim. Umut Oran da aday oldu sadece 14 oy aldı. Ve o günkü o hazırlanan dosyayı sayın Baykal ve 3 tane arkadaşı 4 tane milletvekili İçişleri Bakanlığı'na gittiler suç duyurusunda bulundular. O 27 konuyu Bakanlık inceledi, 27 konudan 5 tanesini soruşturma açılmasına gerek görmedi. 27 konunun 22 tanesini Danıştay'a gönderdi. Danıştay ise 22 konudan 21 tanesine soruşturma açılmasına gerek görmedi. 1 tane konuyu İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na gönderdi. O da Feriköy'deki bir kilisenin içerisine yapılan bir yapıdır. O konudan da ben beraat ettim. Tamamından.
O dosyaların arkasında Sarıgül dosyası o gün Kılıçdaroğlu'na intikal etmiş olabilir o da incelemiştir. Peki o dosyaların fotoğrafını gösteren Başbakan, Kılıçdaroğlu'nun arkada daha birçok dosyaları var. A Bakanlğı, B Bakanlığı, Ankara Büyükşehir Belediyesi ile ilgili... Acaba onlara niye bir şey söylemiyor?
"KILIÇDAROĞLU BENİMLE İLGİLİ DOSYAYI EMİNİM 500 KERE İNCELEMİŞTİR"
Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu için bir şey söyleyebilirsin orada eksik, burada eksik falan... Ama Kemal Kılıçdaroğlu'nun dürüstlüğü konusunda hiçkimse laf edemez. Sayın Kılıçdaroğlu benimle ilgili o dosyayı eminim ki, 500 defa incelemiştir. Buradan şunu sormak istiyorum yurttaşlarımın huzurunda sayın Başbakan'ın elinde savcılar kendi elinde, hakimler kendi elinde, yargı zaten kendi elinde istediği gibi telefonlarla şunu şöyle yapın diyor. Peki sayın Başbakan 13,5 yıldır Başbakan, ben de 15 yıldır görevdeyim. Bugüne kadar Sarıgül'ün hiçbir şeyi yoktu da, Sarıgül aday olduktan sonra neden bunlar başladı?
"AYLİN KOTİL BİLEĞİNİN HAKKIYLA ADAY OLDU"
Eski eşiniz Aylin Kotil'in adaylığına nasıl sıcak baktınız? Tepkiler alacağınızı düşünmediniz mi? Niye aday oldu Aylin Hanım?
Aylin Kotil hanımefendiyi ne Sarıgül aday yaptı, ne de Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu yaptı. Aylin Kotil 6 binin üzerinde evi tek tek dolaştı, yapılam kamuoyu yoklamalarında da mevcut adaylar içerisinde en üst noktada başarı sağladı. Aylin Kotil bileğinin hakkıyla geldi.
"BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İZİN VERMESE MASLAK'A ÇİVİ BİLE ÇAKAMAZSINIZ"
MASLAK ELEŞTİRİLERİ
İki tane konumuz var. Birincisi tarihi ve doğal dokuyu koruyacak mıyız, korumayacak mıyız? Bununla ilgili arkadaşlarımızla bir çalışma yaptım. Bunun en güzel çözüm örneğini Paris'te bulduk. Paris'e gittik baktık. Tarihi ve doğal dokusıyla eski Paris tamamen korunmuş, yeni Paris'e baktığımızda şehrin 80 km dışında metro bağlantıları yapılmış, bütün ulaşımları yapılmış. Ama Paris planlanmış. Yani eski Paris korunmuş, yeni Paris'i değiştirmiş geliştirmiş. Maslak'ı da böyle düşünebilirseniz. Maslak bizden önceki dönemde planlanmıştı. Aynı zamanda da Maslak'ın planlamasını yapan sadece ben değilim çünkü ilçe belediyelerinin böyle bir etkisi yok. Büyükşehir Belediyesi onay vermediği sürece oraya bir tek çivi dahi çakma imkanınız yok. İstanbul'da kişi başına düşen yeşil alan 2 metrekarden daha az. Yarın 'Mustafa Sarıgül'ün İstanbulu'nda İstanbul planlı büyüyecek. Maslak bölgesini şöyle değerlendirsinler, Büyükşehir onay vermese Maslak'a çivi çakamazsınız. Ama İstanbul'un bir bölgesi gökdelen bölgesi olmalı. Ama biz İstanbul'un silüetini bozan İstanbul'un doğal dokusunu bozan yapılara kesinlikle ve kesinlikle Sarıgül izin vermeyecek.
"BAŞBAKAN'IN ELEŞTİRDİĞİ GÖKDELENLERE İZNİ VEREN AK PARTİLİ ZEYTİNBURNU BELEDİYESİ VE İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİDİR"
Başbakan'ın İstanbul'un silüetini bozduğunu söyleyerek sert bir dille eleştirdiği gökdelenlerle ilgili olarak...
Başbakan'ın İstanbul'un silüetini bozduğunu söylediği yapılarla ilgili olarak...
Zeytinburnu sahildeki projeye izin veren, AK Parti'li Zeytinburnu Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'dir. Ben İstanbul'u 10 yıl yönetmeye talibim. Bir belediye başkanının 10 yıldan fazla görevde kalmaması lazım. Dönemim içerisinde ilk 5 yılda ben orayı o mülk sahibini de ikna ederek traşlamazsam İstanbullular bir kere daha beni seçmesinler.
Benim demokrasi anlayışım sürem içinde konuşmaktır. Bugün İstanbul'da sağolsunlar bize bilboard vermiyorlar. Sağolsunlar karayollarının bir tane viyadüğünü vermiyorlar. Viyadüklerde bir demokrasi ayıbı işleniyor. Demokrasi o viyadüklerde katlediliyor.
Kadir Topbaş'ın viyadüklerde yazan vaatlerini görüyoruz; "2019'da şunu yapacağım, 2024'te şunu yapacağım" Buradan Kadir abiye soruyorum; Allah'ını seversen 20 yıldır niye yapmadın? 20 yılda yapmadın da şimdi mi yapacaksın?