Türkiye Bankalar Birliği, sırların talep edilebileceği Meclis oturumlarında milletvekilleri dışında da katılımcı bulunabileceğinden, sırları muhafaza etmenin güç olacağını ve sırların korunamamasının da bankaların güvenilirliğine büyük zarar vereceğini savunarak, ilgili tasarıya itiraz etti.
Vatan Gazetesinin haberine göre,Bankalar Birliği Ticari Sır, Banka Sırrı ve Müşteri Sırrı Hakkında Kanun Tasarısına ilişkin itirazlarını bir yazıyla TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’na iletti.Yazıda, banka ve müşteri sırrı kavramı, Bankacılık Kanunu’nda
detaylı olarak düzenlendiği için, başka bir yasa ile banka ve müşteri sırrı konusunda düzenleme yapılmasının doğru olmadığı Bankacılık Kanunu sistematiğinin muhafazasının daha doğru olacağı belirtildi.
Sırların talep edilebileceği geniş katılımlı Meclis oturumlarında, milletvekilleri dışında da katılımcı bulunabileceğinden, sırların muhafazasının oldukça güç olacağı ifade edilen yazıda, “Sırların korunamaması bankaların güvenilirliğine büyük zarar verecektir. Ayrıca sır kapsamındaki bilgilerin milletvekillerince öğrenilmesi, siyasi partiler ve milletvekilleri arasında gerginliğe ve karşılıklı suçlamalara neden olabilecektir” denildi. Bu nedenle, “Sırların gizli olarak yapılması gereken Meclis araştırma ve soruşturma komisyonlarınca talep edilebilmesine” ilişkin düzenlemenin tasarıdan çıkarılması önerildi.
Birlik, tasarının, “sırların, mali ve idari konularda devlet adına yapılan denetim faaliyetlerinde istenebileceği” maddesine de karşı çıktı. Bu düzenlemenin mali ve idari konularda denetleme faaliyetini yürüten merciler açısından belirsiz olduğu ve onlara geniş bir yetki tanıdığı ifade edilerek, “Oysa ki denetim mercilerinin hangi konularda ne tür bilgi ve belgeleri alabileceği mevcut mevzuat hükümleri çerçevesinde zaten belirlenmiş durumdadır” denildi.
Bankacılık Kanunu’na göre, “kanunen yetkili kılınmış mercilere” banka ve müşteri sırrına ilişkin bilgi ve belgelerin açıklanabildiği kaydedilen yazıda, maddenin “sırların, kanunen açıkça yetkili kılınmak koşuluyla mali ve idari konularda devlet adına yapılan denetim faaliyetlerinde istenebileceği” şeklinde değiştirilmesi önerildi.“Hangi hallerde bankaların sır saklaması veya vermesi gerektiğinin çok açık ve tartışmasız olmaması halinde, bankalar müşteri ve banka sırrını verme halinde de vermeme halinde de ağır cezalarla karşı karşıya kalacaklardır” denilen yazıda, sırrı açıklayanlara verilen
cezalar belirlenirken bu hususun gözönünde tutulması gerektiği vurgulandı.
Tasarının komisyondaki görüşmelerinde, CHP’li milletvekilleri, tasarının, sırların Meclis araştırma ve soruşturma komisyonlarına verilmesine ilişkin maddesine, “bunun kötü niyetli kişiler tarafından kullanılabileceği” gerekçesiyle karşı çıkmıştı.Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) da herkesin ticari, banka ve müşteri sırlarına ulaşmasının bankalar açısından sakıncalı olabileceğini kaydetmişti. BDDK temsilcisi Çiğdem Güven, “Bu
düzenleme bizi AB taahhütleri çerçevesinde zor duruma sokar.
Sırları alması gereken kurum ve kuruluşlar, zaten ilgili kanunları uyarınca bu bilgileri alabiliyor. Tasarının bu şekliyle geçmesi halinde, gizli
bilgilere ulaşma hakkı olmayan denetim elemanları da bu bilgilere ulaşabilecek. Bu da bizi zor duruma sokar” görüşünü dile getirmişti.
Ticari sır, banka sırrı ve müşteri sırrı hakkında hazırlanan kanun tasarısıyla,iktisadi, ticari ve mali sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerin şeffaflığının sağlanması, kayıt dışı ekonominin, haksız mal edinmenin ve karapara aklanmasının önlenmesi, çıkar amaçlı suç örgütleri ve bunlarının mensuplarının takip edilebilmesi amaçlanıyor. Öte yandan mevcut hükümlerin yeterli olmadığına dikkat çekilen gerekçede, “Uygulamada çoğu zaman karışıklığa ve tereddütlere neden olmaktadır.
Ticari sır, banka sırrı ve müşteri sırrının gizliliği ilkesi, bu gizliliğin ortadan kalkmasını gerektiren hallerin tespitinin uygulamada sık sık sorunlar yarattığı, genel olarak kabul edilmektedir. Ticari sır, banka sırrı ve müşteri sırrı olduğu öne sürülerek bilgi ve belge taleplerine yeterli veya hiç cevap verilmemesi ya da sırrın gereği gibi korunmaması nedeniyle, yolsuzluk iddiaları açıklığa kavuşturulamamaktadır” ifadeleri yer alıyor.