İbadi, başkent Bağdat'ta yaptığı basın toplantısında, "Musul, terör açısından yılanın başıdır." ifadesini kullanarak, "Güçlerimiz ciddi ilerleme kaydediyor. Kentin doğusunun tamamı DEAŞ'tan geri alınmak üzere." dedi.
Dünya ülkelerinin terör tehdidiyle karşı karşıya bulunduğunu belirten İbadi, "Güçlerimiz nizami orduya karşı değil, terör örgütüne karşı savaşıyor. Bu terörün tamamen sökülmesi zaman alacak." ifadelerini kullandı.
MALİKİ DÖNEMİNE ELEŞTİRİ
Mezhepçi politikalarıyla bilinen eski Başbakan Nuri el-Maliki dönemini eleştiren İbadi, "Eskiden ordu bazı kentlerdeki vatandaşlarımız tarafından kabul görmüyordu. Şimdi bu ordu ulusal bir orduya dönüştü ve tüm Iraklılar tarafından kabul görmeye başladı." şeklinde konuştu.
İbadi, nisan ayında gerçekleştirilmesi beklenen yerel seçimlerin 16 Eylül'de yapılacağı bilgisini vererek, seçimlere üyesi olduğu Dava Partisi ile değil, kendisinin başını çekeceği listeyle gireceği iddialarına yönelik soruya şu yanıtı verdi:
"Siyasi rejimde reform yapılmasından yanayım. Irak'ta çok büyük trajediler yaşandı. Halk artık siyasi rejimin korunması uğruna olup bitenlerin devam etmesini istemiyor. Değişim çağrısı yapıyorum ve buna da hazırım. Siyasetçiler arasında mevki makama değil hizmete dayalı rekabet olmalı. Reform ve başarıda büyük ilerleme kaydettik. Topraklarımızın kurtarılması ve ekonomik krize karşı güçlü duruşumuz bunların arasında yer alıyor. Güvenlik sistemi eskisine göre daha iyi seviyeye geldi. Reformları tamamlamak istiyoruz ve vatandaşlara da geriye dönüşü kabul etmemeleri çağrısı yapıyorum."
IKBY'ye bağlı Peşmerge güçlerinin maaşlarının ödenmesi konusundaki soruyu ise İbadi, "Peşmerge Irak'ın savunma sisteminin bir parçasıdır. Maaşlarını diğer memurlargibi aylık olarak alıyorlar." diye yanıtladı.
20 Ocak'ta görevi devralacak Donald Trump'ın ABD Başkanlığı döneminde Irak-ABD ilişkilerinin nasıl olacağı konusuna da değinen İbadi, şunları söyledi:
"Gelecekteki ilişkilerimizin seyri ABD'nin Irak'a karşı politikasına bağlı olacak. DEAŞ, ABD dahil tüm bölge ve dünya için tehdit oluşturuyor. Bu alanlarda ABD ile işbirliğine ihtiyaç var. Egemenliğe saygı temeline dayalı dengeli ilişkilerimiz olmalı. Irak'ı özgürleştirme kararı (2003) işgal kararına dönüşmüştü. ABD ve uluslararası güçlerin desteğiyle Irak şerden (Saddam Hüseyin) kurtarıldı ancak bunun karşısında Iraklılar çok sayıda kurban verdi. Bu güçler tarafından yüzlerce terörist serbest bırakıldı. Ordu ve devlet müessesesi çöküş yaşadı. Bu da dünyanın her yerinden teröristlerin Irak'a girmesine yol açtı. Irak faturayı pahalı ödedi. Bu konuların kapsayıcı şekilde gözden geçirilmesi ve incelenmesi çağrısı yapıyorum. Umarım Iraklılara zararların tazminatları ödenir."
Suudi Arabistan öncülüğündeki DEAŞ'a karşı İslam ülkeleri koalisyonuna da seslenen İbadi, "Irak'ta DEAŞ'tan zarar gören bölgelerin alt yapı imarı konusunda yardım yapması çağrısı yapıyorum ve bunu memnuniyetle karşılarız. Bu da söz konusu ülkelerle ilişkileri güçlendirir." dedi.