Dünyaya aitmiş izlenimi veren manzarası ve unutamayacağım insanlarıyla Afar Bölgesi olarak adlandırılan Etiyopya... Dünya üzerindeki en sıcak yer olmasıyla bilinen Danakil Çöküntüsü burada bulunuyor.
Bu özel insanlar ve mekânlar kendilerine has bir bakış açısını hak ediyor. Bu nedenle tutkulu bir hikâye anlatıcısı olarak, ilk önce Etiyopya’yı ocak 2015’de belgelendirdim ve ardından, birkaç hafta önce mart başında, bu sefer yanıma sadece kameramı alarak değil aynı zamanda bir dron da alarak buraya geri dönmeye karar verdim.
Danakil Çöküntüsü deniz seviyesinin altında bulunuyor ve Eritrea sınırı yakınında, Somali Yarımadası’ndaki üç tektonik plakadan meydana geliyor. Burada, 613 metre yükseklikteki Erta Ale Yanardağı bulunuyor. Bu yanardağın zirvesinde ara sıra taşan aktif bir (bazen iki) lav gölü var. Bu göl 1906’dan beri varlığını sürdürüyor ve bu nedenle en uzun süredir var olan lav gölü olmasıyla tanınıyor. Lav gölü olan yanardağlar oldukça az; dünyada sadece altı adet var.
Afar Bölgesi'nde, Erta Ale’nin lav gölü yanardağının yanı sıra, dünyanın en büyük tuz çöllerinden biri bulunuyor. Hava araçlarıyla çekilen görüntüler, tuz desenlerinin daha önce hiç görülmemiş bir perspektifini ve tuz çıkarma bölgesine yürüyen tuz madencisi ve kervanını ortaya çıkarıyor. Burada madenciler zeminden tuğla büyüklüğünde tuz parçaları kırıp develere yüklüyor. Sabah 8’den akşam 4’e kadar çalışıyorlar ve bu süre boyunca sıcaklık 45 Cº’ye kadar çıkıyor.
Bazen dronun dengesini ve bütünlüğünü riske atan sıcaklık dalgaları nedeniyle lav gölünün üzerinde uçmak ustalık isteyen bir işti. Bu nedenle akıllıca bir uçuş yolu seçmek zorunlu olmuştu.
Sosyal ilişkilerim sayesinde şansıma, madenciler de develer de tepelerinde bir dron uçmasından rahatsız olmadı ve doğal hallerinde yürümeye ve rutin çalışma hayatlarına devam ettiler.
Maden bölgesinden çok da uzak olmayan bir yerde, sülfür gazı, su ve tuz ile karışıyor ve Dallol olarak bilinen, kırmızıdan turuncuya, sarıya, yeşile ve beyaza kadar değişebilen rengarenk, gerçek dışı bir manzara oluşturuyor. Toprağın altındaki demir, drona zarar verdi ve manyetik pusulasını devre dışı bıraktı. Bu da biraz daha fazla sorun yarattı manuel uçuş yapmak zorunda kaldım.
İşin ilginç tarafı, bu bölgedeki tuz tortuları zaman içinde Kızıl Deniz’den belirli aralıklarla çöküntüye taşan ve buharlaşan su tarafından oluşturulmuş. Bu şekildeki bir su baskını en son 30.000 yıl önce olmuş ve bir sonrakinin 10 milyon yıl içerisinde olacağı öngörülüyor. Bu nedenle bir sonraki su baskını için endişe etmeye gerek yok...
Bu bölge en sıcak ve muhtemelen hayatımız boyunca görebileceğimiz başka bir dünyaya aitmiş hissi veren yerlerden biri olarak kalmaya devam edecek.