Mutluluğun yerini depresyon almasın

Bir bebek doğar doğmaz hemen iki soru soruluyor: Birincisi "Sağlığı nasıl ?", ikincisi ise "Annenin sağlığı nasıl ?" Bu soru ile merak edilen sadece annenin fiziki sağlığı. İşte bu sebeple, "iyi" dendiği an "Doğum Olayı" herkes için bitiyor. Oysa anne için doğumun sadece fiziki aşaması sona eriyor ve belki de mutluluk kadar psikiyatrik bozukluklara da dönüşebilecek bir dönem başlıyor.

Depresyon geçiren anne kendini çok yalnız, yetersiz hissediyor, bebeğine bakamayacağına inanıyor. Giderek yoğunlaşan bu durum derin suçlanma duygusuna, nadir de olsa intihara dahi yol açabiliyor.

Acıbadem Hastanesi Psikiyatri Konsültanı Doç. Dr. Ece Orhon, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, depresyonun, tedavi edilmediği takdirde kronikleşip seyri bir yıla kadar uzayabilen bir hastalık olduğunu bildirdi. Doç. Dr. Orhon, hızlı hormonal değişimin yanısıra doğum yorgunluğu, kan basıncında düşme, metabolik bozukluklar, beslenememe ve uykusuzluğun genel direnci kırdığını ve ruhi yatkınlığı olan kadınlarda yalnız bırakılma, destek görememe gibi sosyal etkenlerin de katkısı ile hastalığın oluşabildiğini vurguladı.

Reklam
Reklam

DEPRESYON BELİRTİLERİ SNSİ VE YAVAŞ GELİŞİYOR

Doğum ertesi depresyon belirtilerinin sinsi ve yavaş geliştiğine dikkat çeken Doç. Dr. Ece Orhon, "Üzüntü, gerginlik, mutsuzluk, ağlama ve özellikle uykusuzluk öncü belirtilerdir. Hasta giderek her zaman yaptığı işleri yapamaz, sağlığı için çok endişelendiği bebeği ile ilgilenemez, bakımını yapamaz olur. Belirli bir sebep olmasa da hep kaygılıdır. Hastalık ilerledikçe değersizlik, umutsuzluk, suçlanma ve derin acı duyguları yerleşir. Tüm depresyonların ortak belirtisi olan suçlanma duygusu, postpartum depresyonda çok daha derindir. Çünkü suçlanmanın odağı, yeni doğurmuş olduğu kendi bebeğidir" dedi.

DOĞUM SONRASI DEPRESYON KISA SÜRE İÇİNDE TEDAVİ EDİLEBİLİR

Doç. Dr. Orhon, vakit kaybetmeden bir uzmana başvurulduğunda doğum sonrası depresyonun kısa süre içinde tedavi edilebildiğini, ancak geciken hastalarda tedavi süresinin uzadığını anlattı. Aslında tedavide en önemli olan şeyin, anneye yakın çevresinden verilen destek olduğunu kaydeden Doç. Dr. Ece Orhon, "Yani kendisinin ve eşinin ailesi, akraba ve yakın arkadaşları kişiye anneliği öğretmeli, yeni sorumluluğuna geçişini ve anne kimliğini benimsemesini kolaylaştırmalı" diye konuştu.

Reklam
Reklam

DEPRESYONDAN KORUNMAK MÜMKÜN

Doç. Dr. Orhon, depresyondan korunmak için şu önerilerde bulundu: "Bebek bekleyen anne adayı olarak, annelikle birlikte değişecek sosyal ve hayati şartları düzenleyin. Annelik konusunda tecrübeli akraba ve arkadaşlarınızla bebekler hakkında bol bol konuşun, mümkünse bu alanda yazılmış kitaplar okuyun. Doğum ertesi bebekle geçirilecek zamanı arttırmak için çalışma programınızı yeniden organize edin. Destek alabileceğiniz eş, ebeveyn, akraba ve arkadaşlara bu ihtiyacınızı içtenlikle belirtin. Daha önceden geçirilmiş bir depresyon söz konusu ise veya hafif de olsa karamsarlık, hüzün, endişe gibi duygulara sahipseniz doktorunuz ile bu durumu paylaşın."

Anahtar Kelimeler: