4 bin tablo ve resim bulunan müzede 2 bin eser sağlam. 500 eserde ağır tahrip saptanırken, 100 eserin de bilinçsiz restorasyon kurbanı olduğu belirlendi.
Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi'nde Türk resim sanatının önemli ismi Hoca Ali Rıza'nın 13 eserinin kaybolmasının ortaya çıkmasıyla başlayan skandallar zinciri büyüyor.
20 gün önce de Namık İsmail'in 'Manolya' isimli tablosunun çalındığı ve çerçevesinin de müzenin arka bahçesinde bulunduğu belirlendi. Ancak müzeye ilişkin şok bilgileri, Müze Tespit Komisyonu üyesi Dr. Osman Altıntaş verdi. SABAH'a konuşan Altıntaş, 4 bin tablo ve resmin bulunduğu müzede ancak 2 bin eserin sağlam olduğunu söyledi. 500 eserde ağır tahrip tespit edildiğini belirten Altıntaş, 100 eserin de bilinçsiz restorasyon kurbanı olduğunu ifade etti.
"DEPOLARA MASKELERLE GİRDİK"
Sayım çalışması sırasında müzenin deposuna girmekte zorlandıklarını belirten Altıntaş, "İflas etmiş bir taşıma şirketi düşünün. Eşyalar her tarafa saçılmıştır. Müzenin deposu da aynen öyleydi. Nefes almanın imkânı yok, çok rutubetli bir yer, maske ve eldiven takıp çalıştık" dedi. Altıntaş, yanlış saklama koşulları yüzünden resimlerin yırtıldığını, boyaların döküldüğünü de söyledi. Dr. Altıntaş'ın şok açıklamaları bununla sınırlı da değil. Altıntaş, teşhirdeki İbrahim Çallı eserinin sahte olduğunu, sanat tarihi uzmanlarının uyarılarına rağmen bir türlü teşhirden indirilmediğini de ifade etti. Resim ve Heykel Müzesi'nde İbrahim Çallı'nın yanı sıra Osman Hamdi, Şeker Ahmet Ali Paşa, Şevket Dağ, Hoca Ali Rıza, Hikmet Onat, Şeref Akdik, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Abidin Dino, Turgut Zaim, Eşref Üren, Nazlı Ecevit, Şefik Bursalı, Fikret Mualla, Elif Naci, Nuri İyem, İbrahim Balaban ve Yalçın Gökçedağ gibi ressamların eserleri bulunuyor.
HIRSIZLAR 'NE KADAR' DİYE SORDU
Resim ve Heykel Müzesi'nde çok sayıda eser tespitine uzmanlardan oluşan ekiple katılan Haliç Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Dinçer Erimez, SABAH'a başından geçen bir olayı anlattı. İki yıl önce müzede, eserler üzerinde orijinal olup olmadıkları konusunda kapsamlı bir çalışma yapan Erimez şunları söyledi: "Müzede tespitini yaptığım eser çok kısa bir zaman sonra bana getirildi. Neye uğradığımı şaşırdım. Getirenler, 'Kaç para eder?' dedi. Korkan kişilere, 'Siz bunu nereden buldunuz?' demeye kalmadan kaçıp gittiler. Hemen polise haber verdim."
Sabah