Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı müzeler tarafından düzenlenen ve müzelerin sorunlarına yönelik çözüm önerilerinin ele alındığı "Müze Kurtarma Kazıları Sempozyumu"nun 26’ncısı Hatay’da başladı.Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile Hatay Valiliği ortaklığında gerçekleştirilen 26’ncı Müze Kurtarma Kazıları Sempozyumu geniş bir katılımla başladı.Ottoman Otel’de gerçekleştirilen 26’ncı Müze Kurtarma Kazıları Sempozyumu’nda konuşan Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Vekili Yalçın Kurt, kültür varlıkları açısından ülkemizin dünyanın en zengin ülkelerinin başında geldiğini söyledi. Hatay’ın da tarihi değerleriyle Türkiye’nin önemli bir şehri olduğunu belirten Kurt, “Kültür varlıkları açısından ülkemiz hiç şüphesiz dünyanın en zengin ülkelerinin başında gelmektedir. 71 ülke ile kıyaslanmayacak kadar zengin bir ülkeyiz. Bugün 10 ülkeden fazla ülke Türkiye Cumhuriyeti’nde kazı yapmaktadır. Toplam 30 civarında yabancı kazı ve 130 civarında da Türk kazı işi, bakanlar kurulu kararı ile yapılmakta. Diğer kazılarla birlikte yüzey araştırmaları ile bu sayı 550’ye ulaşmaktadır. Bu kazılardan çıkarılan eserler restorasyon konservasyonları yapılarak bilimsel yayınların gelecek kuşaklara aktarılması vazgeçilmez verilerin başında gelmektedir. Bakanlığımızın bu görev ve sorumluluğun gereklerini sizinle özverili katkılarınızla yerine getirmektedir. Müze müdürlüklerimizi 2016 yılında yapılan kurtarma kazılarına ilişkin bildirilerin sunulacağı bu sempozyumun, bu kadar zengin bir kültürel birikime sahip olan Hatay ilimizde düzenlemenin verdiği memnuniyeti sizinle paylaşmak istiyorum. Hatay ilimiz yaklaşık 400’e yakın arkeolojisi ve bine yakın taşınmaz kültür varlığı ile Türkiye’nin çok özel, çok zengin illerinin ilk başlarında gelir. Zaman içinde bilimsel bir toplantı niteliği kazanan ve bir arada olmamızı sağlayacak bu sempozyumda sunulacak bilgilerin çoğunluğunu oluşturan kurtarma kazıları ile müze müdürlüklerimizce bir temel hafriyatında, bir yol açımı sırasında bazen bir kaçak kazı sonucunda kalan kültür varlıklarını kurtarmak ve korumak amacıyla başlatılan kazılarda önemli sonuçlar elde edilmektedir. Bu nedenle kurtarma kazılarının arkeoloji dünyasında büyük katkısı olduğunu düşünmekteyiz” ifadelerini kullandı.Vali Ata: "Yabancılar Suriye’ye sınır illere gelmek istemiyor"Hatay Valisi Erdal Ata da Hatay’ın her yerinden tarih fışkırdığının altını çizerek, "Bugün kentimizin neresini kazsak tarih fışkırıyor. Belediyelerimiz nereye el atsa yol yapımı, köprü yapımı veya alt yapı çalışmaları gibi veya vatandaşlarımız konut aramak için inşaat temeli kazdıkları zaman bir çok tarihi eser bulguları çıkıyor. Dolayısıyla bu arkeolojik kazıların ilimizde ve ülke genelinde yapılması hem ilimizdeki hem de ülkemizin farklı yörelerindeki birçok kültürel varlığın ortaya çıkmasına sebep oluyor" dedi.Vali Ata, yaşanan savaş nedeniyle Suriye’ye sınırı olan illere insanların gelmek istemediklerini vurgulayarak, “Turistleri, yabancıları getiremiyoruz. Dışarıda oluşan algı, ’orası bir savaş bölgesidir, dolayısıyla burada risk vardı, bunun için ne ticari ne de turistik nedenlerle oraya gitmeyelim’ deniyor. İnsanlar buraya gelmeye korkuyor. Göreceksiniz ki burada güvenlik yönünden hiçbir sıkıntımız yok, Türkiye’nin diğer illeri ne kadar güvenliyse, buranın oralardan daha güvenli olduğunu gönül rahatlığıyla il valisi olarak söyleyebilirim. İlimizin emniyet, asayiş ve güvenlik yönünden hiçbir sıkıntısı yok, vatandaşlarımız ve yerli yabancı turistlerimiz Hatay’ı gezmek için buraya gelebilir ve burada kalabilirler” diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz